Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2022/619 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/692 Esas
KARAR NO: 2022/619
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/11/2021
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin davalı/borçlu taraf arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağı bulunduğunu, cari hesap alacağının ödenmesinin davalı taraftan istendiğini ancak ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——–sayılı dosyası ile örnek 7 ilamsız icra takibi yapılarak söz konusu meblağın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesinin istendiğini, davalının , borcun aslına, ferilerine, faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalının itirazının iptaline, davalı hakkında borcun en az %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
——— üzerinden celp edilmiştir.
Usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, cevap dilekçesi sunmayan davalının, HMK. m. 128/1 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr ettiği varsayılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara ——- yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi —– bilirkişiye verilmiş, —–bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
Davalı tarafa———–tarihli duruşma tutanağının tebliğ edilmesine rağmen defter ibrazında bulunulmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
—–Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
—–Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)———Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
——–Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü ——– ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK.222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli duruşma tutanağının davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça defter ibrazında bulunulmamış, davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile davacı şirkete ait defter ve kayıtların —– adresinde bulunduğu beyan edilmiş, —– Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. Talimat Mahkemesi aracılığı ile Mali Müşavir ——- tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Davacı firmanın ——– yılı defterlerinin açılış tasdikleri zamanında yapılmış olup ———- göre uygun oldukları, Davacı firma davalı şirkete —- tarihi itibariyle —— mal/hizmet alımı yapmış olup, karşılığında ise davalıdan tahsilat yapmadığı, davacı firmanın —— —— göre —- tarihi itibariyle davalıda olan olan alacak bakiyesinin —— olduğu, takibe konu olan tüm faturalar davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre davalıdan olan alaca bakiyesi —- yıllarında da tahsil edilmediği, davacının davalıdan tahsil edemediği alacak bakiyesi olan —– tarihi itibariyle———– belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekili ile davalı şirkete tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
İcra dosyanın incelenmesinden; Takibin önce —–İcra Müdürlüğünden başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği sonrasında dava tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz edildiği, yetki itirazı sonrasında dosyanın —- sayılı icra dosyasına kaydedildiği, ——– asıl alacak üzerinden ve cari hesap alacağının tahsili talebiyle davalı aleyhinde başlatılan icra takibinde davalı/borçlu tarafından süresi içinde borca, tüm fer’ilerine ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın —— toplam alacak üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taraflar arasındaki alım-satım ilişkisine dayalı olarak her biri ——tarihli olmak üzere toplam —— asıl alacak üzerinden davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca ve fer’ilerine ilişkin icra takibine itirazda bulunulduğu, ——- kapsamında davalı tarafa usulüne uygun şekilde yapılan ihtara rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, mahkememiz tarafından re’sen seçilen bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerinin HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğunun ve davacı tarafın takip tarihi itibariyle —— asıl alacağının bulunduğunun tespit ediliği, alınan raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —— sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında olan —- icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.209,08-TL harçtan peşin alınan 302,28-TLharcın mahsubu ile bakiye 906,80-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 370,08-TL harç ve 1.275,50-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.645,58-TLyargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2022