Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2022/455 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/680 Esas
KARAR NO: 2022/455
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 25/10/2021
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle;
Davalı banka ile dava dışı—– arasında, davalı bankanın—— üzere kredi sözleşmelerinin imzalandığını, kredilerin teminatı olarak müvekkilinin—– taşınmazı üzerine davalı banka lehine ipotek konulduğunu, kredi gecikme ve sorun olması nedeniyle müvekkilinin, borçlular ve kefiller ile davalı banka arasında—- tarihli protokol düzenlendiğini, bu protokolün dava konusu yapıldığını davalı bankanın tüm alacaklarının ödendiğini ancak düzenlenen protokolün TBK 20 vd , TBK 28 ve TBK 77 vd maddelerine aykırı olduğu kanaatinde olduklarını, sözleşme özgürlüğü başlığını taşıyan TBK madde 26 taraflarca sözleşmenin içeriğinin kanunda öngörülen sınırlar içinde belirlenebileceğini düzenlendiğini,Yanlar arasında düzenlenen protokolün ———- maddesine göre her iki krediden dolayı —- borca karşılık müvekkilinin taşınmazının davalı bankaya ipotek edildiğini, devir bedeli olarak da — belirlendiğini ve davalı bankaya —-tarihine kadar devri halinde —- borçlarına mahsup edileceğini, devir bedelinden artan olursa bunun da diğer borçlu —-borcuna mahsup edileceğinin hüküm altına alındığını ve taşınmazın belirlenen tarihte davalı bankaya devredildiğini,—–maddesine göre taşınmazın devir işleminden sonra mahsubu takiben yapılması gereken ödemelerin yapılmasını takiben borçların tamamen tahsil ve tasfiye edilmesinden sonra devir tarihinden itibaren —- ay içinde yazılı başvuru halinde taşınmazın davacıya veya göstereceği üçüncü kişiye devredileceği hüküm altına alındığını, Protokolün bu hükmüne dayanılarak müvekkili tarafından davalı bankanın —-tarihinde verdiği dilekçe ile taşınmazın dava dışı —- devrine muvafakat verdiğini bildirdiğini ve bunun dışında diğer borçlu ve kefillerin de bankaya yazılı ibraname ve taahhütname verdiğini, —-aracığı ile davalı bankaya verdiği dilekçe ile tapuda alım satım harçlarının dahi —— yatırıldığını,ancak bu kişinin yurt dışiında ve aynı zamanda hasta olması nedeniyle devrin yapılamadığını belirterek 30 günlük ek süre talep ettiğini, davalı bankanın buna cevap vermediğini, TBK madde 28 hükümlerine göre bir sözleşmede aşırı yararlanma hali var ise madde 26 da düzenlenen sözleşme özgürlüğünün istisnalarından biri gündeme geldiğini, aşırı yararlanmadan söz edebilmek için edimler arasında açık bir oransızlığın bulunduğunu, Davalı bankanın devir tarihinden itibaren 18 ay koşulunu koymasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından devir işlemi talep edilmesine rağmen yerine getirilmemesi dikkate alınarak, davalı bankanın davranışının protokolün IV.I. maddesinin ikinci paragrafındaki düzenlemenin TBK madde 28 hükümlerine aykırı olduğunu, genel işlem koşullarına aykırılık bulunduğunu, davalı bankanın sebepsiz zenginleştiğini, dava konusu taşınmazın üzerine HMK 389 vd gereği üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, HMK madde 389 düzenlemesine göre, ihtiyati tedbir için aranan koşullardan mevcut durumda, yani taşınmazın durumunda meydana gelebilecek bir değişme müvekkilinin haklarını elde etmesini zorlaştıracak veya imkansız hale getirecektir.Olası bir gecikme sebebiyle de ciddi bir zararın doğacağını, dava konusu taşınmazın davalı banka tarafından kendi İnternet sitesinde ihale yoluyla satışa çıkarıldığını, dava konusu taşınmaz alıcısına ihale edildiğini ancak henüz tapu tescilinin gerçekleşmediğini,bu sebeple HMK madde 390 /1 gereğince müvekkili haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu,bu nedenlerle ve yanlar arsındaki menfaat dengesi gözetilerek taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; Mahkememizce düzenlenen —–eksik harcı 1 haftalık kesin süre içerisinde tamamlaması hususunda ihtaratlı tebligat gönderildiğini,söz konusu tebligatın davacı vekiline —-tarihinde tebliğ edildiğini fakat buna rağmen 1 haftalık kesin süre içerisinde eksik harcın ikmal edilmediğini, bu nedenle söz konusu davanın işlemden kaldırılması gerektiğini, Mahkememiz nezdinde görülmekte olan davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, yasal şekline uygun olarak düzenlenen satış vaadi sözleşmesi gereğince yerine getirilmesi istenilen hak tapu iptali ve tescili olduğunu, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, aksine görüş ve düşünceler ile görevsizlik kararı verilmesinin doğru görülmediğini, hükmün bozulmasına karar vermek gerektiğini, şeklinde hüküm tesis edilerek tapu iptali ve tescil davalarının genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilmiş olup, huzurda görülen davanın öncelikle görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan tapu tescili ve iptali davasında, Mahkememiz tarafından —– tarihli tensip tutanağı gereğince “Kredi borcundan ötürü —– tarihinde ipotek verildiği anlaşılmakla; ipotek bedeli — üzerinden hesaplanan — harçtan peşin alınması gereken 1/4 nisbi harcın —- olduğu görülmekle, peşin yatırılan —- mahsubu ile eksik yatırılan — harcın Harçlar Kanunun 28, 30 ve 32. Maddesi ve HMK’nın 150. Maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren başlayan 1 haftalık kesin süre içerinde tamamlaması için davacı yana kesin süre verilmesine” karar verildiği, — tarihli tensip tutanağının davacı vekiline —– tarihinde tebliğ edildiği,Davacı tarafın peşin yatırılan —- mahsubu ile eksik yatırılan—— peşin harcı yatırmadığı anlaşılmıştır.Bu durumda davacı tarafa —– tarihli ara kararımız ile, tensip tutanağının 12. bendinde belirtilen eksik harcı yatırması için verilen 2 (iki) haftalık sürenin —- tarihinde dolmuş bulunduğu anlaşıldığından, davacının eksik harcı tamamlaması için —– tarihli tensip tutanağının 12. bendi gereğince 1 haftalık kesin süre verildiği halde eksik başvuru ve nisbi harcın verilen kesin süre içinde tamamlamadığından Harçlar Kanunun 28, 30 ve 32. Maddesi ve HMK’nın 150. Maddesi uyarınca davanın ——- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere harç tamamlanıncaya kadar işlemden kaldırılmasına, 3 aylık, 1.maddede belirtilen harç tamamlama süresi dolduktan sonra dosyanın resen ele alınarak, yasal süresinde harcın tamamlanmaması ve 3 aylık bekleme süresi içerisinde de harç tamamlanarak yenileme işleminin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı yana —— tarihinde tebliğ yolu ile ihtar edildiği ancak halen eksik harcın ikmal edilmediği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan işbu davanın; Harçlar Kanunun 28, 30 ve 32. Maddeleri gereğince, 6100 sayılı H.M.K.’nun 150/1-5 maddeleri uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli olan 80,70-TL ilam harcının yatırılan 256,17-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik yatırılan olmak üzere toplam 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar tarafından mahkemeler veznesine yatırılan gider avanstan kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nun 333/1.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde yatırına tarafa İADESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 5.100,00-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA ÖDENMESİNE,
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinde ——– Adliye Mahkemesi’nin nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 30/06/2022