Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/663 E. 2022/508 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/663 Esas
KARAR NO:2022/508

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2021
KARAR TARİHİ:16/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı ile müvekkili arasında mevcut olan ticari ilişkinin sonucunda alım satım işlemlerinin yapıldığını, müvekkili tarafından verilen hizmetin karşılığını veren cari hesap raporlarına ve faturalara dayanılarak huzurdaki davayı oluşturan icra takibinin açıldığını, ticari işlerde dava şartı —hükümleri gereğince — başvurulduğunu, ancak bundan bir sonuç alınamadığını, davalının yetki yönünden yaptığı itirazın yerinde olmadığını, huzurdaki dava konusu takibin müvekkilinin —-, davalı tarafın— esas sayılı icra takibinde—- bakiye fatura alacağı,—işlemiş temerrüt faizi, vekalet ücreti ve ferilerine itiraz ettiğini, gerekçe olarak takipten önce yaptığı toplam —- ödemenin gösterildiğini, fatura alacağının—-olmasının gerektiğini, fazla miktar üzerinden takip başlatılan miktar üzerinden harç, faiz ve vekalet ücreti talep edildiğini, bu suretle —-kısmın —ve—-üzerinden hesaplanan işlemiş faize, faiz oranına, vekalet ücretine, harca ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, icra takibinin TTK md. 1530 madde hükmüne göre açıldığını, bakiye alacağa temerrüt faizi eklenmek suretiyle icra takibinin başlatıldığını, icra takibinde hukuka aykırılık bulunmadığını, icra takibi başlatılırken bakiye alacak —olmasına karşın aralarında ödenen alacakların tarihleri de dikkate alınarak haklı bir sonuca ulaşıldığını ve takibin de—- üzerinden açıldığını, zira takip talebi incelendiğinde de görüleceği üzere, söz konusu bedelin sadece bakiye fatura alacağı olarak değil, bakiye fatura alacağı ve temerrüt faizi toplamı olarak istendiğini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın — aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.Davalı tarafın süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı—tarihli beyan dilekçesi sunmuş olduğu görüldü.Davalı vekilinin beyan dilekçesinde; Tarafımızın —böyle bir borcu bulunmamaktadır. Bu sebeple tarafımıza tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etmiştik. Ayrıca söz konusu faiz oranı ve temerrüt faiz bakiyesi de fahiş ve hukuka aykırıdır kanaatindeyiz.—- Sayılı dosyasıyla tarafımıza tebliğ edilen ödeme emrine yapılan itirazlarımız doğrultusunda dosyanın— tevdini faiz oranının ve faiz bakiyesinin irdelenerek—tarafından dosya kapak hesabı yapılmasını talep ederiz. Zira bizim böyle bir borcumuz yoktur, şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra—tevdi edilmiş, —- aracılığıyla davalı defterlerinin incelenmesine yönelik alınan —teknik —-ayrıntılı raporunda;”Davalının —- yıllarına ait Kanuni defterlerinde yapılan incelemeler sonucunda
*Defter tasdiklerinin zamanında yapıldığı, Kayıtların— hükümlerine uygun olarak yapıldığı,
*Davalının Kanuni defterlerinin kendi lehine delil olabileceği hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
*Dosya içersinde sunulan dava konusu Faturanın davalının kendi kayıtlarında yer aldığı, Yine kayıtlarda, Banka üzerinden yapılan—- Ödeme kayıtlarının da yer aldığı, buna ait oluşturulan Cari hesap tablosunun yukarıda yer aldığı, buna göre davalının kendi defterlerinde davacıya —- tarihi itibarıyla —- Borçlu olduğu, ” yönündeki görüş ve kanaatini bildirir görüş ibraz etmiştir.Talimat mahkemesinden rapor ibraz edildikten sonra dosya ve ekleri —-uzmanına verilerek davacı defterleri ve talimat mahkemesinden gelen — raporu ve dosya kapsamına göre rapor talep edildiği görüldü.
—- raporu sonuç kısmında:
“1- Davacı —-bakiye fatura alacağı ve temerrüt faizi, İstenen aylık TTK 1530 madde temerrüt faizi) ve—-(işlemiş faiz ticari temerrüt) olmak üzere toplam —- üzerinden ilamsız icra takibine (alacağın tahsil tarihine kadar faiz, masraf ve vekalet ücreti ile tahsili, kısmi ödemelerde BK 100’e göre işlem yapılması) geçtiği,İcra takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeninin; “Bakiye fatura alacağı —-olarak belirtildiği, ancak, davalı takip borçlusu Vekilinin dosyaya — tarihinde sunduğu dilekçesinde; — yetkisine, fatura alacağı olarak gösterilen — kısmın —ve —–üzerinden hesaplanan işlemiş faize,faiz oranına, vekalet ücretine harca, ayrıca ve açıkça itiraz ettiği ve takibi itiraz edilen tutarlar üzerinden durdurduğu,Huzurdaki davanın bu takibe yapılan itirazın iptaline yönelik bulunduğu,
2-Davacının yasal defter kayıtlarının incelenmesinde, takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacağının —- olduğunun anlaşıldığı, bu tutarın her iki tarafın yasal defter kayıtlarıyla da uyuştuğu,
3- Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği toplam alacağının ise —– asıl alacak—- ticari avans faizi olmak üzere toplam —- olarak hesaplandığı, Davacı yanın ise icra takibine toplam —- üzerinden (tespitimizin —-ÜZERİNDE) geçmiş bulunduğu,
4-Davacının yasal defterlerinin tasdik işlemlerinin cari yasal mevzuata uygun olarak yapıldığı, ayrıca yasal defterler ile yardımcı kayıt ve belgelerin birbirlerini teyit ettiği dolayısıyla söz konusu defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,
5-Tarafların hukuki yorum gerektiren iddia, savunma ve kanıtlarının değerlendirilmesinin Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliğine istinaden Muhterem Mahkemeye ait olduğu,” görüşünü bildirir rapor tanzim ettiği görüldü.
DELİLLER
*—esas sayılı dosya kayıtları,
*Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları,
*Taraf şirketlere ait —formları,
*—raporları,
*Tüm dosya kapsamı,
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti;taraflar arasında yer alan ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır
—- esas sayılı icra dosyası —-kayıtları celp edilerek incelenmiştir
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ve davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuştur.6100 sayılı HMK ; Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (—- sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
“Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “(—–.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, —–, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, — veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır.Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda — tevdi edilmiş, —- raporları alınmıştır.Somut olayda davacı ve davalılar arasında ticari ilişki bulunduğu, incelenen ticari defter ve kayıtlarında, davalı— davacı ile olan ticari ilişkisi sebebiyle takip konusu— asıl alacak —faiz olmak üzere toplam—- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden — icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, — asıl alacak, — faiz olmak üzere toplam —- ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın— oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli—harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harçtan mahsubu ile bakiye—- harcın davalıdan tahsili ile —
5A- Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—- bütçesinden ödenen —arabuluculuk ücretinden —- davalıdan tahsili ile —-
5B- Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinden — davacıdan tahsili ile —
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen — ve davacı tarafça yatırılan—- harç toplamının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen—- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda dava miktarı itibariyle kesin olarak karar verildi.