Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/656 E. 2022/644 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/656 Esas
KARAR NO : 2022/644

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin davalı şirketten reklam ürünleri siparişi aldığını, TBK m.207 uyarınca satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olduğunu, kurulan satış sözleşmesiyle birlikte davacı şirketin faturalarda bahsi geçen reklam ürünlerini davalı tarafa ulaştırdığını, ancak davalı tarafın bedel ödeme borcunu yerine getirmeyerek aralarında bulunan akdi ilişkiye aykırı davrandığını, faturaların davalı yana tebliğ edildiğini ancak yasal süresi içerisinde faturalara da itiraz edilmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili istemi ile icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibinde borcun sebebini cari hesap alacağı olarak belirtmiş olduğundan bu ilişkiyi tespit etmesi gerektiğini, davalı şirketin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—— Esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir 2021 yılına ait —— formları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkememizin 18/04/2022 tarihli celsesinde; 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2021 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için taraflara ihtaratla birlikte iki haftalık kesin süre verilmiş, ticari defterler üzerinde ——bilirkişi tarafından incelem yapılmasına karar verilmiştir. 18/04/2022 tarihli celseye davalı vekili tarafından iştirak edilmiş ise de davalı tarafından incelemeye esas ticari defter ve kayıtlar sunulmamıştır.
Mahkememizce re’sen alınması karar verilen —— bilirkişi tarafından sunulan 27/09/2022 tarihli raporunda özetle; “—— Davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulan ve sahipleri lehine delil olabilme niteliğine haiz Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan incelemeler çerçevesinde; Mayıs ve Haziran/2021 Ayları içinde muhtelif tarih ve tutarda olmak üzere Toplam Tutarı KDV Dahil 86.088,87 TL olan 6 Adet E- Faturanın düzenlendiği ve Davalı Şirkete Elektronik Ortamda tebliğ edilerek usul ve yasaya uygun tutulduğu tespit edilen Ticari Defterlerinde Davacı Şirket adına Borç kaydettiği, Davacı Şirketin incelenen Ticari Defterlerinde, Davalı Şirket adına Borç kaydı yapılan bu Faturalara ilişkin olarak Davalı Şirketçe Davacı Şirkete 07.05.2021 tarihinde 16.000.-TL Ön ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davalı şirketin fatura borçlarından düşülmek suretiyle Davacı Şirketin Ticari Defterlerine kaydedilmiş olduğu, kayıtlar sonucunda, Davacı Şirketin Ticari Defter Kayıtları itibarıyla, Davalı Şirketten takip talebinde de olduğu gibi, (86.088,87 TL Faturalar Toplamı -16.000.-TL Ön Ödemez) 70.088,87 TL Bakiye Alacağının mevcut bulunduğunun tespit edildiği, dosyaya celp edilmiş bulunan 2021 Yılı ——- formlarına göre Davacı Şirketçe Davalı Şirket adına 2021 Yılında;——70.088,87 TL Bakiye Alacağının mevcut bulunduğunun tespit edildiği, dosyaya celp edilmiş bulunan 2021 Yılı —— formlarına göre Davacı Şirketçe Davalı Şirket adına 2021 Yılında; Mayıs Ayında KDV Dahil 71.126,00 TL, KDV Hariç 60.276,00 TL Toplam tutarlı 3 Adet Fatura, Haziran Ayında KDV Dahil 14.962,87 TL, KDV Hariç 12.680,00 TL Toplam tutarlı 3 Adet Fatura düzenlendiği tespit edildiği, Davalı Şirketin Mayıs/2021 Ayında Davacı Şirketçe adına düzenlenmiş KDV Dahil 71.126,00 TL Toplam Tutarlı 3 Adet E-Faturayı KDV Hariç tutarı olan 60.276,00 TL üzerinden Davacı Şirketten Mal/Hizmet alımı olarak beyan etmiş bulunduğu, Haziran/2021 ayında Davacı Şirketçe adına düzenlenmiş KDV Dahil 14.962,87 TL Tutarlı 3 Adet E-Faturayı İse; 01.07.2021 Tarihinde yürürlüğe giren —– Genel Tebliği ile——Genel Tebliği uyarınca, elektronik ortamda düzenlenen (e-belge)” ye yönelik düzenleme ve değişiklikler kapsamında, davacı şirketçe düzenlenen faturaların Elektronik Fatura olması ve beyan kapsamı dışında tutulmasi nedeniyle, Davalı Şirketçe Temmuz Ayı içinde düzenlenen—— Formunda beyan etmediğinin anlaşıldığı.” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
UYAP sisteminden celp edilen İcra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından 70.088,87-TL cari hesap fatura alacağı üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emri tebliği sonrasında davalı tarafından icra takibine, borcun aslına, işlemiş faize ve tüm fer’ilerine dayalı itiraz beyanında bulunduğu, itiraz ile takibin durduğu ve huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili Mahkememizin 24/10/2022 tarihli celsesinde; ”davanın kabulüne karar verilsin. Raporda da geçen ve takibe konu ettiğimiz 16/06/2021 tarihli 24/06/2021 tarihli, 29/06/2021 tarihli olmak üzere toplam 14.962,87-TL faturalar yönünden her ne kadar dava dilekçemizde yemin deliline dayanmış isek de bu faturalar bakımından davalı tarafa yemin teklif etmeyeceğiz. Bu delilimizden vazgeçiyoruz. Bizce dava kanıtlanmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuş ve duruşma tutanağına imzası alınmıştır.Davalı vekili Mahkememizin 24/10/22 tarihli celsesinde rapora karşı itirazlarını yinelediklerini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İddia, savunma alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Huzurdaki dava ile davacı tarafından reklam ürünleri siparişi verilmesi üzerine taraflar arasında satım ilişkisi kurulduğu, sipariş edilen ürünlerin davalıya teslim edildiği ve ancak fatura bedellerinin ödenmediği ileri sürülmüş, davalı tarafından borcun sebebinin takip talebinde cari hesap olarak gösterildiğinden ilişkinin ispat edilmesi gerektiğini savunarak borcun bulunmadığı yönünde itiraz edilmiştir.Davaya konu icra takibi incelendiğinde; Takip talebinde borcun sebebi olarak “cari hesap fatura alacağının” gösterildiği, bu kapsamda doğrudan cari hesap sözleşmesi yönünde bir iddiada bulunulmadığı ve faturadan doğan cari hesap alacağının tahsili talep edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin itirazı yerinde görülmemiştir.Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporuyla; Davacı tarafından takibe konu alacağın dayandığı faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 70.088,87 TL bakiye alacağının mevcut bulunduğu, davalı tarafından—— formu ile 17/05/2021, 20/05/2021 ve 25/05/2021 tarihli toplam değeri 55.126,00-TL olan faturaların vergi dairesine bildiriminin yapılmış olduğu, ancak alacağa konu 16/06/2021, 24/06/2021 ve 29/06/2021 tarihli toplam değeri 14.962,87-TL bedelli faturaların davalı taraf ——- formunda yer almadığı tespit edilmiştir. Alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmıştır.Tüm bunlardan; Mahkememizce HMK 222. Madde ihtaratını içeren verilen kesin süreye karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, bu halde davacı tarafından sunulan ticari defterlerin usule uygun tutulduğu anlaşılmakla davacı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafından vergi dairesine bildirimi yapılmış olan 55.126,00-TL toplam bedelli faturalara konu malın davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu hususta davalı tarafından resmi kuruma yaptığı bildirimin davalı tarafı bağladığı ve dosya kapsamında bu faturalara konu mal satımı yönünden aksi bir delil bulunmadığı, ancak alacak talebine konu 2021 yılı Haziran ayına dair düzenlenen toplam değeri 14.962,87-TL bedelli üç adet faturalara konu malın davalı tarafa teslimi yönünde dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu faturalar yönünden davacı vekili tarafından Mahkememizin 24/10/2022 tarihli celsesinde’ davalı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini ve yemin delilinden vazgeçtiklerine dair beyanda bulunulduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmesi gerekmiş, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-) Davalının——Esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 55.126,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
– Asıl alacağa takipten sonra yıllık yasal faiz UYGULANMASINA,
3-) Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si tutarında olan 11.025,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4)Karar ve ilâm harcı olan 3.765,65-TL harçtan peşin alınan 1.093,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.672,24-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-A)Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 962,00‬-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek;358,00-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —— vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın red edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —–Genel Hükümler ——uyarınca —–vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 1.161,21-TL harç ve 1.044,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.205,21-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.607,21-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davalı tarafça yatırılan 8,50-TL vekalet harcından kabul- ret oranına tekabül eden 2,30-TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.