Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2021/774 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/648 Esas
KARAR NO: 2021/774
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muhtelif alt yüklenici ve işlerde —- —- yasadan sonra emekliye ayrıldığını, bu işçilere toplam ——– kıdem ——- ödendiğini, ödemenin iş kanunundaki hüküm gereği yapıldığını, yapılan ödemenin iadesi talebinin kabul edilmediğini, asıl sorumluluğun alt işverende olduğunu, taşeronun sorumluluğunu kaldıran bir düzenleme olmadığını, —- kıdem tazminatının tahsilinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkili idarenin kıdem tazminatı olarak ödemiş olduğu —- ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı——- Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket bünyesinde yüzlerce personel çalıştığını ve onlarca da proje tamamlandığını veyahut devam ettiğini, müvekkili davacıya ait projede ilk olarak — işi ve personeli devralarak çalıştığını, akabinde de yeni çalışma dönemi olan — tarihleri arasında projeye devam ettiğini, projenin sona erme tarihinden sonra personeli —–rücu davasına konu işçilerle birlikte projedeki görevini devrettiğini, davacı yanın bahsettiği işçiler bakımından müvekkilinin değil, —-maddesi uyarınca davacı yanın sorumlu olduğunu, şöyle ki söz konusu işçilerin aynı iş yerinde müvekkili de dahil farklı işverenler nezdinde sürekli olarak çalıştıklarını, bu bakımdan davacı yanın işçilerin ——- bendi kapsamı dışında çalışma yaptığı yönündeki beyanını kabul etmediklerini, davacı yanın davasına ek olarak sunduğu ve müvekkile gönderdiği —- müvekkili bakımından bağlayıcı olmadığını, söz konusu işçilerin —- gereği kıdem tazminatı sorumluluklarının sürekli olarak çalıştıkları kamu kurumuna ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, —– kapsamında davalı şirketlerce çalıştırılan işçilere ödenen tutarların rücu istemine ilişkindir.
Dava, tarafları tacir olup ticari dava niteliğindedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
—– maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Mahkememizce—- tarihli ara karar ile arabuluculuk son tutanağının davacı vekilince dosyaya sunulması için 1 haftalık kesin süre davacı vekiline verilmiş, ihtarat ara kararda belirtilmiş ve işbu ara karar davacı vekiline —- tarihinde tebliğ edilmiş, ara karara ve tebligata rağmen davacı vekili 1 haftalık kesin süre içinde ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanağını ve onaylı örneğini dosyaya sunmamıştır.
Dosya içeriği ve —– incelendiğinde; eldeki dosyada, zorunlu arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Huzurdaki dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması TTK.’nun 5/A ve HMK’nun 114/2. maddeleri uyarınca dava şartıdır.
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada Mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve —– bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Tüm bu nedenlerle; ——– uyarınca, huzurdaki davada, dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadığından, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından; dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL harçtan peşin alınan 5224,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.165,23-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Kendisini vekille temsil etmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile Davalı ——-ödenmesine,
5-)Kendisini vekille temsil etmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler m. 7/2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 4080,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile Davalı —– ödenmesine,
6-)Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar veriliğinden, kararın HMK. madde 27/1-2 uyarınca taraflara tebliğine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.05/11/2021