Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2023/283 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646 Esas
KARAR NO : 2023/283

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket ile davalı-borçlu arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı-borçlu adına bir kısım faturalar düzenlendiğini, Davalı-borçlu adına düzenlenen faturalar ile davalı-borçlunun yapmış olduğu ödemelerin davalı-borçlu adına açılan cari hesaba ve davacı ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davacı şirketin tüm taleplerine karşın davalı-borçlunun cari hesap bakiyesini davacı şirkete ödemediğini, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki sebebi ile davalı tarafın davacı şirketin alacağını ödememesi sebebiyle davalı aleyhine —– İcra Müdürlüğü —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanmadığını ileri sürerek, davalı-borçlunun haksız olan itirazının iptali ile takibin tüm ferileriyle birlikte devamına, Davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı yanın iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı olup, işbu davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbirinin usul kuralları çerçevesinde iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacı tarafça cari hareketler adı altında sunulmuş olan excel çizelgesinin hukuki dayanaktan yoksun olup gerçeği kati suretle yansıtmadığını savunarak davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, haksız ve kötü niyetli davacının %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.—– İcra dairesinin —– Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan vekillikten çekilme dilekçesi ——yolu ile davalıya tebliğ edilmiştir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizin 13/12/2022 tarihli celsesinde 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, SMMM bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir. Davalı tarafa Mahkememiz duruşma tutanağının tebliğ edilmesine rağmen defter ibrazında bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) bilirkişi —— tarafından düzenlenen bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Davacı Şirketin 9.710,82 USD ALACAK TALEBİ üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketin, Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla, Faturalara dayalı Açık C/H” tan kaynaklanan 6.033,17 USD ASIL Alacak Bakiyesinin mevcut bulunduğu tespit edilmekle, Davacı Şirketin işbu davanın dayandığı takipte, takibine devam edebileceği Asıl Alacağının 6.033,17 USD ASIL ALACAK olabileceği Sonuç ve kanaatlerine varıldığı…” belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor davacı vekili ile davalıya ile tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora karşı sunulan beyan dilekçesi dosya içerisinde mübrezdir.İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından—-. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı icra dosyasından 9.710,82-USD üzerinden faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili talebiyle davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde borca, tüm fer’ilerine ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın 87.681,90-TL üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından turaya dayalı cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan davalı itirazının iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,
Davalı tarafından taraflar arasında yüklenici- alt yüklenicilik ilişkisi kurulduğunu, davalı şirket ile davacı şirket müşterileri olan—— davacı şirket adına hizmet verildiğini, davalı şirkete ——- firmasına ilişkin ürün teslim edildiğini, söz konusu ürünler in davalı tarafından kullanılmadığından davacı şirkete iade edilmek istendiğini, davacı şirketin ürünleri teslim almadığını, bu nedenle davalının iade faturası keşide edildiğini savunduğu,Mahkememiz ara kararı ile taraflara HMK 222. Madde ihtarı yapılmak suretiyle ticari defter ve kayıtların sunulmasına yönelik ara karar tesis edildiği, ara kararın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun şekilde tutulduğu ve lehine delil niteliğinde bulunduğunun bildirildiği, taraflar arasında 2017-2018 yılı sonlarına kadar ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirket adına muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere -USD cinsinden faturalarının düzenlenerek davacı şirket defterlerinde VUK gereği -TL karşılıkları üzerinden borç kaydedildiği, ayrıca davacı şirketin yardımcı muavin hesap ekstrelerinde USD cinsinden Borç/Alacak tutarlarının da takip edilmiş oldukları, -USD cinsinden düzenlenmiş faturalardan kaynaklanan Açık C/H Borçlarına ilişkin olarak, muhtelif tarih ve tutarlarda Banka Havale/EFT’ leri suretiyle ödemeler gerçekleştirdiği, ayrıca davacı şirkete 2018 yılında vermiş olduğu —— karşılığında, davaya cevap dilekçesi ekinde de örnekleri yer alan 2 Adet Hizmet Faturası düzenlemiş olduğu, gerek davalı tarafından yapılan banka ödemeleri gerekse davacı şirket adına düzenlenmiş 2 Adet hizmet faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alındıkları, aynı şekilde -USD karşılıklarının faturalarında esas alınan —–Tarafından günlük olarak ilan edilen Döviz Satış Kuru üzerinden değerlendirmeleri yapılarak borçtan mahsup edilmiş oldukları, Takip Talebinin davalı şirketçe düzenlenen 2 Adet Hizmet faturasının dikkate alınmaksızın 9.710,82 USD üzerinden yapıldığı, ancak davacı şirketin incelenen ticari defterlerinde bu durumun 2019 Yılı devri esnasında düzeltildiği ve davalı şirketin 08/01/2018 T. 8.850.-TL ve 19/05/2018 T. 5.900.-TL Tutarlı Faturaları davalı şirket borçlarından mahsup edilmek suretiyle -TL kayıtlarında yer almasına rağmen, USD karşılıkları olan 2.358,68 USD + 1.318,97 USD= 3.677,65 USD’ nin 9.710,82 USD’ den mahsup edilmeyerek takip konusu yapıldığı, davacı talebinin 6.033,17-USD kısmı yönünden yerinde ve talep edilebilir olduğunun” bildirildiği, alınan raporda iddia ve davalı savunmasında yer alan iade faturaları dikkate alınarak inceleme yapıldığının görüldüğü, sunulu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,6100 sayılı HMK 222. Madde ihtaratı yapılmasına karşın davalı tarafından ticari defterin bilirkişi ineelemesine sunulmadığı, davacı taraf ticari defterlerinin usule uygun tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalıdan 6.033,17-USD alacaklı olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edilen faturaların keşide ve defterlere kaydı ile cari hesabın takip usulleri dikkate alındığında davacının alacağı -USD cinsinden talep etmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş, alacağın likid ve belirlenebilir olduğu dikkate alınarak %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının —-. İcra Müdürlüğünün—–Esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 6.033,17-USD asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince kamu bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 10.193,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 3.721,20-TL harçtan peşin alınan 1.082,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.639,16‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-A)Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 818,40-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 501,60‬‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 13.081,78-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 1.149,84-TL harç ve 1.645,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 2.794,84‬-TL yargılama giderinden davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.732,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.