Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2022/388 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/735 Esas
KARAR NO : 2022/143

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlulardan—–. müvekkil bankanın ——– ticari kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, Bu krediler Ticari kredidir. Kefil, borçlu ile birlikte “müşterek borçlu müteselsil kefil” sıfatıyla olan kefalette, alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden doğrudan—— başvurabileceğini, kefilin ilk önce asıl borçtan, borçlunun ödemede gecikmesi nedeniyle doğan müsbet zarardan ve gecikme (temerrüd) faizinden de, borçlu aleyhine açılan davanın giderleriyle, icra takip masraflarından da sorumlu olduğunu.Bu kredi sözleşmesinden doğan borcun verilen süreler içinde ödenmemiş olması nedeniyle davalılara —– ihtarnamesi keşide edildiği ve ihtarnameye karşı herhangi bir ödeme de bulunulmadığı, ihtarnameye ragmen borcun ödenmemiş olması nedeniyle Davalı-borçlular hakkında—– icra takibine başlandığı, davalı-borçlunun borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğunu itirazlar nedeniyle icra takibinin durduğu, Davalı/ların itirazları haksız ve dayanaksız olduğunu Davalı/lar aleyhlerine yapılan icra takibi Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi,———–banka kayıtları ve hesap kesim ihtarına dayalı olarak yapılmış olup Hesap kesim ihtarı davalıya tebliğ edilmiş sayıldığından davalı temerrüde düştüğü, Davalı/ların yapılan icra takibindeki borca itiraz yerinde olmayıp,tamamen kötü niyetli borcun tahsilini geciktirme amaçlıdır olduğu, Davalı/ların borçlu olduğu miktar müvekkil banka kayıtlarında açıkça görüldüğünü, Sözleşmenin ilgili maddesine göre banka ile müşteri arasında çıkacak uyuşmazlıklarda banka kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği kabul edildiği, Ayrıca davalı/lar, borcun ferilerine de itiraz etmişse de sözleşme hükümlerine tespit edilen faiz oranı üzerinden takibe geçilip, Davalı/lar, hesap kesim ihtarıyla temerrüde düşürtülmüş olduğundan, davalıların ihtarnamenin tebliğinden sonraki dönemde işlemiş bulunan temerrüt faizinden sorumlu olduğundan davalının ———- sorumlu olacağını, davalıların bu yöndeki itirazı yerinde olmadığını, bu nedenlerle borca, faize ve tüm ferilerine yapılan itirazın iptaline, %20 ‘den az olmamak kaydı ile, icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davanın süresinde açılmadığını, bir yıllık zaman aşımı olduğunu, davalı müvekkilinin ———- dosyasında taraf olmadığını, bu sebeple açılan iş bu davanın davalı müvekkili adına reddi gerektiğini, bununla birlikte davalı müvekkilinin eşinin rızası alınmadan yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davalı müvekkilinin— tarihinde davalı —devir ettiğini, bu hisse devri işleminin—- yayımlandığını, davalı şirket ile davalı müvekkilinin bir ilgisinin kalmadığını, bu durumun davalı banka yetkilisi ile iletişime geçerek bildirildiğini, müvekkilinin Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinde bulunan kefilliğinin iptal edilmesinin talep edildiğini, bu nedenle iş bu davanın davalı müvekkili yönünden haksız olup reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin yalnızca —–belli bir süre kefillik yaptığını, davalı müvekkilinin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden sorumlu olmasının mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan sebeplerle haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak açılan bu davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazımız nedeniyle reddine, zamanaşımı ve husumet itirazımız kabul edilmediği takdirde esas açısından yapılacak olan incelemeyle haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı üzerine bırakılmasını beyan ettiği görüldü.
Diğer davalılar —-, —–mahkemeye ibraz ettiği dilekçe ile;
” İcra takibine yapmış olduğumuz itirazımız müvekkilimizin talimatı üzerine geri çekilmiş olup, dava konusuz kalmıştır. Davacıdan yargılama gideri ve ücreti vekalet talebimiz olmayacaktır. Davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini ” talep ettiği görüldü.
Davacı vekilinin—— tarihli dilekçesi ile;
” Davalılar —– açısından davanın konusuz kaldığına, diğer davalı—– açısından yargılamaya devam edilerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve beyan ettiği görüldü.
Mahkememizce teknik bilirkişiye dosyanın tevdi edilerek rapor düzenletildiği görüldü.
Teknik bilirkişi 26/10/2021 tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında;
“- Davacı ile Davalılar——– ilişkinin, İhtarların ve Takiplerin TBK’nun 583 , 584, 117 maddelerine ve uygulama / teamüllere uygun olduğu,
– Davalılar—–, müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme hükümlerini ve sorumluluklarını kabul ettiklerine dair “Kefil Kabul Beyanı”nı imzaladığı,
-Takip Tarihi itibariyle hesaplanan Davacının alacağının, Davalının —— dahilinde olduğu,
– Asıl borçlu ———— olduğu” , yapılan sözleşmenin “ticari amaçlı” olduğu ve Davalı ———- işbu Ticari İşletmenin ortağı olduğu tetkik edilmiş olup, Kefalet için TBK Madde 584 hükmüne göre “eş rızası” aranmasını gerektiren şartların olmadığı,
– Davalı———- şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra karşılıklı ibralaşma olduğuna dair bir belge sunulmadığından Asıl Borçlunun kullandığı kredilere kefilliğinin devam ettiği,
– Davalı Kefilin kefilliğinin geçerli olduğu ve Asıl Borçlu lehine kullandırılan kredilerden dolayı Davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşılmakla, itirazının yerinde olmadığı,
– —– ilgili maddelerinin ihlalinden dolayı muacceliyet durumunun oluştuğu,
– Tebligatların İİK Madde 68/b ve Tebligat Kanunu Madde 21 ve 35′ e uygun olduğu,
– Takip borçlusunun————–dosyasına konu olan borcundan —– Sayılı dosyasına konu olan borcundan ——– temerrüde düştüğü;
– Takip —— halleri ve —– alınmak suretiyle,—————- olamak üzere; Davacının TAKİP TARİHLERİ İTİBARİYLE talep edebileceği toplam alacağının 86.326,66 TL olduğu,
————— sehven dosyasında oladığından hareketle, işbu dosya alacağının tetkikine devam edildiği, nihai kadarın Sayın Mahkemenizde olduğu,” hususlarının rapor edildiği görüldü.
Bilirkişi raporuna itiraz doğrultusunda dosyanın ek rapor için teknik bilirkişiye tevdi edildiği görüldü.
Teknik bilirkişi ek raporunda özetle; “- Davacının TAKİP TARİHLERİ İTİBARİYLE talep edebileceği toplam alacağının 86.326,66 TL olarak KÖK RAPORDA hesap edildiği,
– Davalı———-kefaletinin sonlanmış sayılıp sayılamayacağı, sonlandırma talebinin ve yönteminin, yukarıda bahsi geçen sözleşme hükümleri ve kanun emredici hükümlerine göre ibra olup olamayacağı hukuki değerlendirme olup, takdiri sayın Mahkemeye ait olduğu,
– Davacı —— şirket arasında yapılan ve ———- sözleşme ve protokoller için Davalı ———- kefalet sorumluğunun devam edip etmediği ve buna bağlı olarak HUSUMET olup olmadığı hukuki kararı sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu,” hususlarının rapor edildiği görüldü.
Davacı vekilinin ———— tarihli beyan dilekçesi ile ; Davalı tarafın ——————- sayılı dosyalarına yapmış olduğu itirazlarını 04/03/2022 tarihinde geri aldıklarını, tüm davalılar bakımından huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği ve bu beyanın duruşmada tekrar ettiği görülmüştür.
Davalı—–vekilinin—— tarihli dilekçesi ile; ———- sayılı icra takiplerinden itirazımızdan feragat ettiğimizi bildirdik. Bu sebeple tarafımıza açılan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, yargılama ücretinin yükletilmemesini ayrıca her iki tarafında (davacı ve müvekkilin) yargılama ücreti ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Taraf vekillerinin beyan ve talep dilekçeleri ile karşılıklı olarak anlaştıkları görülmüş olup, davalının takip dosyasındaki itirazından feragat ettiği ve iş bu dava yönünden davanın konusuz kaldığı, tarafların birbirlerinden karşılıkla olarak yargılama ücreti vekalet ücreti talepleri bulunmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OMADIĞINA;
2-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri hususunda talepleri bulunmadığından bu hususlarda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin olarak yatan 3.233,88- TL harçtan mahsubu ile bakiye harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı ve davalılar tarafından yapılan yargılama masraflarının taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk——— arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Kalan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.