Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2023/612 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/640 Esas
KARAR NO: 2023/612
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/10/2021
KARAR TARİHİ: 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin elindeki mühendislik hizmetleri ve bu kapsamda ürün tedariki konusunda piyasanın ihtiyaçlarını karşılayan bir kurum olduğunu, davalı şirket ile de elektrik malzemesi ticaretinden kaynaklı açık hesap ilişkisine dayalı geçmişten gelen bir mal alım satım ilişkisi bulunduğunu, davacının davalıyla aralarındaki açık hesap ilişkisi uyarınca üstlenmiş olduğu malzeme temin işini eksiksiz olarak tamamladığını ancak davalının, davacının mal satımı sonucu hak kazanmış olduğu 15.635,76-TL alacağını icra takibine kadar tüm sözlü taleplere rağmen ödemediğini, davacı şirketin davalı yanca talep edilmiş olan elektrik malzemesi tedarik etme işini eksiksiz olarak tamamladığını, davalı yana teslim ettiğini, alacaklarının tahsili için——– Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, itirazında açıkça haksız ve kötü niyetli olan davalının icra takibine konu edilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. ——— Esas sayılı icra takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir uyuşmazlık yıllarına ait BA/BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.6102 sayılı TTK Madde 64-(1) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır. 6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizin 13/12/2022 tarihli duruşma ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ile elektrik/elektronik mühendisi bilirkişilerin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir. Davalı tarafça yapılan ihtaratlı davetiyeye rağmen ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiştir.Mahkememizce dosya rapor tanzim edilmek üzere SMMM Bilirkişi ———- ve elektrik mühendisi ———– tevdii edilmiş, tanzim edilen 17/04/2023 tarihli raporda özetle; ”…Davacı Şirketin 15.635,76 TL alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketin, Davalı Şirketten Takip Tarihi itibarıyla, Münderecatları itibarıyla kesinleştikleri kanaatinde olduğumuz Faturalara dayalı Açık C/H” tan kaynaklanan 15.635,76 TL ASIL Alacak Bakiyesinin mevcut bulunduğu tespit edilmekle, Davacı Şirketin işbu davanın dayandığı takipte, takibine devam edebileceği Asıl Alacağının Talebi gibi 15.635,76 TL asıl alacak olabileceği…” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.İcra dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, davalı aleyhine 15.635,76-TL alacak üzerinden icra takibine başlandığı, davalı tarafından borcun tamamına, tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın yasal süresi içerisinden harçlandırılmak suretiyle 15.635,76-TL üzerinden açıldığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından, taraflar arasında elektrik malzemeleri ticaretinden kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı mal alım satıma ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davacının malzeme temin işini eksiksiz olarak tamamladığını ancak davalının mal bedelini ödenmediği ileri sürülerek icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından icra takip dosyasında borca yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür.Usulüne uygun şekilde yapılan tebliğe karşın davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davayı inkar ettiği varsayılmıştır.Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi heyet raporu ile taraflar arasında 2020 yılında 25 adet toplam 95.806-TL bedelli (KV hariç), 2021 yılında ise 10 adet toplam 36.443,00-TL bedelli faturaya konu alım satım ilişkisi bulunduğu, muhtelif tarih ve tutarlarda banka havale/EFT’si yapmak ve çekler keşide etmek suretiyle kısmi ödemeler gerçekleştirdiği ve gerçekleştirilen bu ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alındıkları, dayanak faturaların davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi herhangi bir mutabakatsızlık ve çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalı şirket tarafından BA formu ile Vergi Dairesine beyan edilmiş bulunduğunun tespit edildiği, alınan bilirkişi heyet raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, Mahkememizce 6100 sayılı HMK 222. Madde ihtarı ile ticari defter ve kayıtları sunmak üzere taraflara kesin süre verildiği, bu husustaki celse ara kararının davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, buna karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uyun şekilde tutulduğu ve lehine delil niteliği bulunduğu, takip dayanağı faturaların davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, herhangi bir mutabakatsızlık ve çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde taraflarca Ba ve Bs formları ile vergi dairesine bildiriminin yapılmış olduğu, davalı tarafından itiraza uğramadığı anlaşılan faturaların içeriğinin kesinleştiği gibi davalı tarafından ilgili vergi dairesine bildirilmesi karşısında faturalara konu malın davalı tarafından teslim alındığının kabul edilmesi gerektiği, yargılama ile davacının takip tarihi itibariyle takibe konu asıl alacağı (15.635,76-TL) talep etme hakkı bulunduğunun anlaşıldığı, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delil bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ———- Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 3.127,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——–bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.068,07-TL harçtan peşin alınan 188,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 879,23-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.635,76-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 256,64-TL harç ve 3.229,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.485,64‬‬‬‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.03/10/2023