Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2023/787 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/636
KARAR NO : 2023/787

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ: 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ait — plakalı, … sevk ve idaresindeki aracın 14.12.2020 tarihinde—– mevkiinde park halinde olan davacıya ait —– plakalı aracın sol arka kısmına çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait aracın—–model orijinal bir araçken, davalı tarafın kusurundan kaynaklanan mevcut kaza sebebiyle aracın bir kısım parçaları değiştirildiğini, bir kısım parçaların ise tamir görerek onarıldığını, aracın gördüğü kapsamlı tamir/onarım/boya/parça değişimi ve tramer kayıtlarına işlenen hasar kaydı sebebiyle ikinci el piyasa rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağının kaçınılmaz bir gerçek olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle kasko poliçesinde sigorta primlerine uygulanan hasarsızlık indiriminden yararlanamadığını, ödemesi gereken tutardan daha fazla sigorta primi ödediğini, davacı tarafından davalı aracının sigortalı olduğu sigorta şirketine 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi gereğince yazılı başvuruda bulunulduğunu ancak olumlu ya da olumsuz dönüş yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek HMK md. 107 uyarınca; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın kusuruyla sebebiyet verdiği kaza neticesinde davacı aracında meydana gelen şimdilik 30.000TL değer kaybı ve kaza tarihi itibariyle işlemiş/işleyecek en yüksek faiziyle, araçtaki hasar nedeniyle fazla ödenen şimdilik 2.000TL sigorta primi ve kaza tarihi itibariyle işlemiş/işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla müvekkili olan davalı şirket tarafından dava konusu değer kaybı tazminatını ve hasar tazminatının ödendiği, bakiye tazminat bedeli bulunmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, davalı şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ihbar tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz ihbar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —– ile … vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın, müvekkili olan davalı … ait —–plaka sayılı araç ile 14.12.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacıya ait araçta meydana gelen hasar sebebiyle değer kaybı ve hasarsızlık indiriminden faydalanılamaması sebebiyle ödenen sigorta priminin tahsili için belirsiz alacak davası ikame ettiğini, her ne kadar tebliğ mazbatasında dava dilekçesi içerir tebliğ mazbatasında adı geçen davalıya bizzat 22.03.2022 tarihinde teslim edildiği belirtilmişse de, davalının gemi kaptanı olup, 17.03.2022 tarihinde —- Deniz Hudut Kapısından yurtdışına çıkış yaptığını ve 05.05.2022 tarihinde yurt içine giriş yaptığını, davalının dava dilekçesinden yurda giriş yaptığı 05.05.2022 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatın usule aykırı olduğunu, davacının kaza sebebiyle hasarsızlık indiriminden faydalanamadığı sebebiyle sigorta primin tahsilini talep ettiğini, Söz konusu ödendiği iddia edilen sigorta primi belirli bir alacak olduğundan belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, söz konusu sigorta primi alacağı talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından ödendiği iddia edilen sigorta priminden, hasarsızlık indiriminden faydalanılamadığı sebebiyle, kaza tarihi itibariyle henüz doğmamış bir zarardan davalının sorumlu tutulamayacağını, zamanaşımı defiinde bulunduklarını, arabuluculuk son tutanağında davalıların ilk oturum toplantısına katılmadığı bildirilmişse de davalınn yurtdışında bulunduğu; dolayısıyla geçerli bir mazeretinin bulunduğu gözetildiğinde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak davalının yurtdışında bulunduğundan usulsüz tebligat sebebiyle cevap dilekçelerinin süresinde sunulduğunun kabulüne, aksi halde davalı yurtdışında bulunduğundan eski hale getirme taleplerinin kabulü ile cevap dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulüne, davalılar hakkında açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı tazminat ile fazla ödeme iddiasına dayalı sigorta primlerinin istirdatı istemine ilişkindir.Mahkememizin 13/12/2022 tarihli celse ara kararı ile dosya uyuşmazlık konuları bakımından rapor tanzim edilmek üzere makine mühendisi bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, tanzim edilen 30/01/2023 tarihli raporda özetle;”… Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI, önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU, Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatına sunulmuş olan 25.12.2020 tarihli ve —– no-lu fatura ile dava konusu araçta kaza tarihi itibariyle KDV ve İşçilik dahil 60.366,38 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde fatura tanzim edilmiş olduğu, Bu kapsamda hasar gören parçalar baz alındığında dava konusu aracın ilgili servis/ tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 7 (yedi) iş günü süreceği, (Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.), Söz konusu araçta oluşan Değer Kaybına yönelik kaza tarihindeki mevcut kanun ve yönetmelikler kapsamında hasar gören parçalar bazında (Araç kaza tarihinde 27.923 km de ve kazasızdır.) yapılan hesaplamada 24.700,00 TL Değer Kaybı meydana gelmiş olduğunu, Ancak Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA ise; Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin kaza tarihi itibariyle 325.000,00 TL civarında olduğu (Söz konusu aracın dava konusu kaza öncesinde | (bir) adet geçmiş hasar kaydı mevcuttur.) kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin (modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi ( 27.923 km de) vb. etkenler baz alınmıştır.) yaklaşık 295.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 325.000,00-295.000,00 TL =30.000,00 TL civarında olacağı, ” Nihai takdirin Sn. Mahkemede olduğunu, Dava konusu kaza kapsamında; —– plaka sayılı araç sür …”’ in % 100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, Dava konusu kaza kapsamında—–plaka sayılı aracın maliki/işleteni yönünden Müşterek ve müteselsil sorumluluk yönünden KTK Madde 85 kapsamında değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğunu, Dava konusu kazanın —– plaka sayılı aracın park halinde iken meydana gelmiş olması nedeni ile araç işleteni/ maliki/ sürücüsü —– KUSURSUZ olduğu, dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdirinin Mahkeme yetkisinde olduğu—– plakalı aracın —– tarafından … adına düzenlenmiş 2.06.2020-29.06.2021 tarihleri arasında geçerli —– poliçe nolu ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, araç başına maddi teminat tutarının 41.000,00 TL olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının Genel şartlar ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerekmekte olup, —–plakalı araç işleteninin —–plakalı aracın sigortacısından kusur oranı nispetinde değer kaybı talebinin yerinde olduğu, Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda—– plakalı aracın poliçesinde araç başına maddi teminat limitinin 41.000,00 TL olduğu görülmüş olup, 14.12.2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının 19.366,37 TL ödeme yapıldığı dosya muhteviyatından anlaşılmış olup, davacının değer kaybı yönünden heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından tespit edilen 30.000,00 TL değer kaybı bedelini poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla talep edebileceği sonucuna ulaşıldığı, Bu nedenle—— sorumluluğu kusur nispetinde ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğundan davacının —– Poliçe limiti dahilinde almış olduğu 19.366,37 TL poliçe limiti olan 41.000,00 TL den düşülerek kalan (41.000,00-19.366,37=21.633,63-TL), Davacının değer kaybından dolayı teminat limiti dışında kalan (30.000,00- 21.633,63)= 8.366,37 TL tutar yönünden diğer davalıların sorumluluklarının devam etmekte olduğu,Davacı vekili tarafından —– davadan önce 22.11.2021 tarihinde mail yoluyla ihtarname gönderildiği, bu nedenle sigortacının 8 iş günü sonrası 29.11.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, Ayrıca davacının kasko poliçesi hasar indiriminin bozulması nedeniyle indirim kaybına uğradığı belirtilmekle birlikte; sigortalının kusursuz olması durumunda kasko şirketinin hasar bedeli ödemiş olsa dahi %100 rücuya tabi hasarlarda sigortalının hasarsızlık indirimi bozulmadığını, bu husus sektörel bir uygulama olup, bu nedenle davacının sigorta primi talebinin yerinde olmadığı sonucuna ulaşıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası ek rapor tanzim edilmek üzere daha önce rapor sunan bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen 24/09/2023 tarihli ek raporda özetle;”…Dosya kapsamında davalılar vekili tarafından 13.05.2022 tarihli dilekçecinde hasar onarım miktarına itiraz edilmemiş olduğu ve bu kapsamda Sn .Mahkeme tarafından uyuşmazlık konusu olarak değer kaybı miktarı tespiti konusunda ara karar oluşturulmuş olduğundan değerlendirmenin bu esaslar dahilinde yapılmış olduğu, —– plakalı aracın poliçesinde araç başına maddi teminat limitinin 41.000,00 TL olduğu görüldüğü, 14.12.2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle—– itiraz dilekçesinde poliçe limiti olan 41.000,00’TL’nin—– rücuen hasar tazminatı ödendiği beyanlarının bulunduğu, Poliçe limiti tükendiğinden —– ZMMS Poliçesi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olması sebebiyle sorumluluğunun kalmadığı, Bununla birlikte Kasko Sigortası yönünden; Davacının toplam hasar bedeli KDV ve İşçilik dahil 60.366,38 TL hasar meydana gelmiş olduğu yönünde fatura tanzim edilmiş olduğu, tespit edilmiş olup, 41.000,00 TL nin ZMMS. Poliçesi kapsamında—– Sigortaya kalan 19.366,37 TL nin ise ise sigortalının kasko sigorta poliçesi İMM Sigortası teminatı kapsamında davacıya ödendiği beyan edilmiş olup, Davacının davalılardan 30.000,00 TL’ yi talep etme hakkının bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince ek rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamından; Huzurdaki dava;14/12/2020 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıya ait —- plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı ile davacı tarafından fazla ödendiği iddia edilen sigorta primlerinin istirdatı istemine ilişkin olarak açılmıştır.
Davalı …usulüne uygun yapılan tebliğe karşın yasal süre içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, adı geçen davalının iddiayı tümüyle inkar ettiği varsayılmış, davalı vekili tarafından sunulan 12/05/2022 tarihli dilekçesi beyan dilekçesi olarak dikkate alınmıştır.Davalı vekili tarafından sunulan 12/05/2022 tarihli davaya cevap dilekçesinde, davalı … yönünden usulsüz tebliğ itirazında bulunulduğu görülmekle yapılan incelemede; davalı … dava dilekçesinin tebliğine ilişkin mazbatada 22/03/2022 tarihinde davalıya bizzat teslim edildiği şerhi bulunduğu, bununla birlikte Emniyet Müdürlüğünden celp edilen cevap yazısından davalının 17/03/2022 tarihinde—- Deniz Hudut Kapısından yurtdışına gemi adamı olarak çıkış yaptığı, 05/05/2022 tarihinde yurt içine giriş yaptığı görülmekle adı geçen davalıya yapılan tebliğin usule uygun olmadığı ve davalı … yönünden davaya cevapların süresinde olduğu anlaşılmıştır.Davalı … şirketinin ZMMS ve Kasko poliçesinde yer alan ihtiyari mali mesuliyet teminatından yapılan ödeme ile borcun sona erdiği yönünde savunmada bulunulduğu anlaşılmıştır.Dosyada mübrez poliçeden; Kazaya karışan—- plakalı aracın davalı .-. nezdinde 29/06/2020-2021 tarihleri arasında geçerli ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçenin … adına düzenlenmiş olduğu, araç başına maddi teminat tutarının 41.000,00 TL olduğu ve dava dışı —– 41.000,00-TL ödeme yapılmakla teminat limitinin tüketildiği, bununla birlikte aracın 28/05/2020-2021 tarihleri arasında geçerli olduğu anlaşılan davalı nezdinde —- sigortalı olduğu ve İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı kapsamında yine dava dışı —– bakiye 19.366,37-TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahmemeizce re’sen alınan bilirkişi heyet raporu ile davaya konu değer kaybı alacağının 30.000,00-TL olarak tespit edildiği, düzenlenen kök ve ek raporda kaza tutanağının, hasar dosyasının, rapora karşı beyan itirazların incelendiği, dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin kaza tarihi itibariyle değeri, kazadan sonraki onarılmış hali ile piyasa rayiç değerinin aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km bilgisi gibi etkenler baz alınarak belirlenerek değer kaybı alacağının tespit edildiği, kök ve ek bilirkişi raporlarında yapılan kusur değerlendirmesi ile tespit edilen kaza tarihindeki rayiç değer ve onarım sonrası rayiç değer ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın somut olaya, kazanın meydana gelişine uygun olduğu, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsenmiştir.Tüm bunlardan 14/12/2020 tarihinde meydana gelen kazanın, davacıya ait—–plaka sayılı aracın park halinde iken meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davacıya atfı mümkün kusur bulunmadığı, kazaya karışan—–plakalı araç sürücüsünün olayda asli ve tam kusurlu olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile araçta 30.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği, davalı araç maliki ile sürücünün tespit edilen alacağın tümünden davalı … şirketinin ise teminat limiti ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları,—– plakalı aracın davalı …- nezdinde kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, dava dışı sigorta şirketine davaya konu kaza nedeniyle 41.000,00-TL ödeme yapılmakla ZMMS poliçe teminat limitinin tükendiği, ancak aracın davalı nezdinde Kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve poliçede İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı bulunduğu, teminat kapsamında dava dışı —–19.366,37-TL ödeme yapıldığından davalı … sorumluluğunun 21.633,63-TL olduğu, davalı … yönünden temerrüdün 05/11/2021 tarihinde, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 14/12/2020 tarihinde meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz olması karşısında davacının hasarsızlık indirimi bozulmadığının yapılan bilirkişi incelemesi ile anlaşıldığından davacının sigorta primi iade talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın kısmen kabulüne- kısmen reddine,
1.a)Değer kaybına yönelik açılan dava yönünden; Tespit edilen 30.000-TL değer kaybı alacağının davalı … şirketinin 21.633,63-TL’den sorumlu olmak kaydıyla ve diğer davalıların tüm alacaktan sorumlu olmak kaydıyla davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 05/11/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 14/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davalı … yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.b)Sigorta prim alacağına yönelik dava yönünden; Talebin her bir davalı yönünden ayrı ayrı reddine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 2.049,30-TL harçtan peşin alınan 546,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.502,82‬‬‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11 ve 13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin ( davalı … 892,32-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 17.900,00-TLvekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davanın red edilen miktarı yönünden;
5-A)Davalı … vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 10.366,37‬-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
5-B)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi dikkate alınarak davalılar … ve … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-)Davacı tarafça yatırılan toplam 614,28-TL harç ve 3.267,75‬-TL, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 3.882,03‬‬-TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi de dikkate alınarak (davalı …2.624,25-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin , davalılar —– vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.