Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2023/16 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/620 Esas
KARAR NO: 2023/16
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/10/2021
KARAR TARİHİ: 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağı olarak 68.282,61-TL kaldığını, davacının karşı taraf ile cari hesap tablosu konusunda bir anlaşmazlığı bulunmadığını, davacı ile davalı arasında imzalanan bir mutabakat mektubu söz konusu olduğunu, mektup altında davalı tarafa ait kaşe ve imzanın da bulunduğunu, mutabakata rağmen davalı tarafından borcun ödenmemesi nedeni ile ——dosyasından icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile davalı borçlunun ——sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı şirketten davacının ham madde satın aldığını ancak alınan ürünlerin ayıplı çıkması üzerine gerekli işlemleri yaparak faturayı iade ettiğini, bunun öncesindeki cari ilişkiye dair cari hesap ekstresi ve faturaların dosyaya sunulmadığını, Davacı şirketçe hizmet edimi gereği gibi ifa edilmediğini, davalıya gönderilen 68.282,61 TL cari hesap alacağı bulunduğunu gösterir faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, davacı cari hesap alacağı talebinde bulunmuşsa da davalı şirket kayıtları incelendiğinde davacının iddia ettiği şekilde bir alacağı olmadığının görüleceğinin savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
——-sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 12/09/2022 tarihli ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2020,2021 ve 2022 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, SMMM bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) bilirkişi ——- tarafından düzenlenen bilirkişi raporu Mahkememize ibraz edilmiştir. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Davacı Şirketin 68.282,61 alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketin Takip/Dava Tarihinde İtibarıyla Davalı Şirketten Faturalara dayanan Açık C/H Bakiyesinden kaynaklanan, Takip Talebindeki gibi 68.282,61 TL asıl alacağı bulunduğu…” belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapora karşı sunulan beyan dilekçesi dosya içerisinde mübrezdir.
İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından ——– sayılı icra dosyasından 68.282,61-TL üzerinden faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili talebiyle davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde borca, tüm fer’ilerine ve faize itiraz edilerek takibin durduğu, huzurdaki davanın 68.282,61-TL üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taraflar arasındaki ticari iş kapsamında cari hesaba ve mutabakat mektubuna dayalı alacağın konu edildiği icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile taraflara ait 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerin incelendiği, taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduklarından delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafından muhtelif tarih ve tutarda —— düzenlendiği, davalı şirketin toplam Tutarı —– itiraza konu etmeksizin davacı şirket alacağı olarak ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafından —– tanzim tarihli — bedelli faturanın davacı tarafa iade edildiği, davacının—– alacaklı olduğu, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, davalı tarafından itiraza uğramadan ticari defter ve kayıtlarında yer alan faturalara dayalı mal/hizmetin davalıya verildiği, dosyada sunulu taraflar arasında yapıldığı anlaşılan mutabakat mektubu içeriğinde tarafların 68.282,61 TL bakiye alacak hususunda mutabık kaldıklarının belirtildiği, mutabakat mektubu ile her iki taraf ticari defter ve kayıtlarının örtüştüğü, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —— sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 13.656,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 4.664,38-TL harçtan peşin alınan 824,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.839,69-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 10.925,22-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 892,49-TL harç ve 1.578,00-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 2.470,49-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi 10/01/2023