Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/890 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/890

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —– hasım göstererek —– esas sayılı dosyası ile sosyal güvenlik hukuku ile ilgili hizmet tespit davası açtığını, ancak—— ticaret sicilden resen terkin edildiğini yargılama esnasında öğrendiklerini, söz konusu davada taraf teşkilinin sağlanması açısından taraflarına süre verildiğini, bu nedenle davalarının kabulü ile dava dışı —— ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle;—— Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, müvekkili müdürlüğe —— ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde —— prosedürlere uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan tasfiye memurunun kusurundan dolayı —— sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bu davadaki taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin tasfiye memuru olduğu dava dışı şirketin 23.12.2014 tarihinde ticaret sicilinde terkin edildiğini, söz konusu şirketin —— silinmesi ile tüzel kişiliğinin sona erdiğini, dolayısıyla hem dava dışı şirketin hem de müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, TTK’nın 285. maddesinin 3. fıkrasının “.—– Bu davalar, davacının, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren iki yılda ve her hâlde zararı doğuran fiilden itibaren beş yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydıyla, davacı tarafından tasfiye memurlarına karşı açılacak hukuk ve ceza dosyalarında zamanaşımının uygulanacağının açık olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde sorumluluğunun bulunmadığını, kabul manasına gelmemek kaydıyla, mahkememiz tarafından gerekli evraklar celp edildiğinde açıkça görüleceği üzere tasfiye işlemlerinin usul ve hukuka uygun olarak yapıldığını, tüm alacaklıların da usul ve yasaya uygun olarak tasfiye işlemlerine çağrıldığını, dolayısıyla, bu dava ile terkin edilen dava dışı şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesini gerektirecek bir hususun söz konusu olmadığını, bu maddenin ilk cümlesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa ek tasfiye işlemlerinin yapılacağının belirtildiğini, bu nedenlerle davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı ——- esas sayılı dosyasındaki sosyal güvenlik hukuku ile ilgili hizmet tespit davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır.
——ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde ——- ticaret sicil kayıtları dosyaya gönderilmiş olup incelenmesinde; şirketin sermayesinin 10.000,00 TL, ana sözleşmesinin 25.11.1999, ortaklarının —— son tescil tarihinin 23.12.2014 tarihi olduğu ve şirketin ticaret sicilden 23.12.2014 tarihinde terkin edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava dışı Tasfiye Halinde —-hasım göstererek ——esas sayılı dosyası ile sosyal güvenlik hukuku ile ilgili hizmet tespit davası açıldığı, dava dışı şirketin ticaret sicilden resen terkin edilmesinden dolayı davada taraf teşkilinin sağlanamadığı, taraf teşkilinin sağlanması açısından davacıya süre verildiği, —— esas sayılı dosyasında mahkememizde açılan işbu ihya davasının sonucunun beklendiği görülmektedir.Bu kapsamda şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiş olup, 6102 sayılı TTK 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, bu nedenle davanın kabulüyle —— ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde—–İş Mahkemesi’nin——-esas sayılı dosyasındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, şirketin hem ortağı hem de son tasfiye memuru olan —— tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, bu şirketin tasfiyesinin mevzuata uygun bir şekilde gerçekleştirildiği, davalı —— yasal hasım olması ve davalı —– ve diğer davalının işbu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalıların yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı mahkememizce benimsenmiş ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
TTK’nun 547. maddesi gereğince—–ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı ——. İş —— esas sayılı dosyasındaki işlemlerle sınırlı olmak üzere ihyasına,
2-Şirketin ticaret siciline tescil ve kararının özetinin ——ilanına,
3-TTK’nun 547/2. Maddesi uyarınca——- tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Alınması gereken 80.70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, harç peşin alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekili ve davalı —–vekilinin yüzlerine karşı, davalı —— vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.