Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2022/639 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/61 Esas
KARAR NO:2022/639

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/01/2021
KARAR TARİHİ:20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
‘Davalı şirketle müvekkil arasındaki eser sözleşmesine davalı olarak davalı firmaya — işleri ve bu işlerle birlikte yürütülen—imalat ve döşeme işlemlerinin müvekkil tarafından yapımı hususunda anlaşmışlardır.
Müvekkil —ile davalı şirketin aralarında düzenlemiş oldukları
—- tarihli sözleşmede; inşaata yapılacak olan—işleri, işçilik ve malzeme ücreti de dahil olmak üzere—-üzerinden kalem kalem belirlenmiştir. Bu anlaşmaya istinaden müvekkilim tarafından taahhüt edilen işlerin tamamı, davalı
şirketin istek ve talepleri doğrultusunda eksiksiz bir şekilde yapılmıştır. Yine dilekçemiz ekinde Mahkeme’nize sunmuş olduğumuz belgede davalı şirket — ait inşaata yapılan tüm —- işleri ve bedelleri ayrıntılı olarak yer almaktadır.
—metre —- toplam — metre— basamak metre birim fiyatı — toplam — metre birim fiyatı —–olmak üzere yapılan tüm bu işlerin karşılığı sözleşmede belirtilen birim fiyatlar
üzerinden hesaplanmış olup yapılan işin bedeli toplam —-
Yukarıda kalemler halinde belirtilen işlerin tümü müvekkil tarafından eksiksiz olarak ve davalının istekleri doğrultusunda yerine getirilmiş, eser sözleşmesinden kaynaklanan borcunu tam anlamıyla ifa etmiştir. Fakat davalı, yapılan iş karşılığında müvekkile ödemesi
gereken—-tam olarak ödememiştir. Bir kısmını çekle bir kısmını da nakit ödemek suretiyle borcun sadece — kısmı ödenmiştir. arz ve izah olunan nedenlerle;
haksız itirazın iptaline ve takibin devamına,
alacağın ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
takip konusu alacağın — az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı ile aramızda yapmış olduğumuz —- tarihli sözleşmeye istinaden davacı tarafından—-
yaptırmak üzere anlaştık.
Davacı yukarıda belirttiğim tüm işleri yaptı ve parasını da fazlası ile aldı davacı tarafımıza—- tarihli —tutarında fatura verdi faturaların toplam tutarı — dir.Oysa tarafımızdan davacıya yapılan ödeme ise —olmak üzere
— olarak ödeme yapılmıştır. davacıya borcumuz olmadığı gibi kendisinden—- alacaklıyız.
ayrıca sözleşmede —- çalışması yoktur.
Dava haksız ve kötü niyetle açılmıştır. haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, dava haksız ve kötü niyetle açıldığından alacak talebinin—- sinden az olmamak
üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
yargılama giderleri ve ücreti vekaletinde davacının üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Taraflar arasında mevcut olduğu ileri sürülen ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça davalı ile yapılan eser sözleşmesine dayalı alacaklarının tahsili yönünde yapılan takipte davacının davalıdan takibe konu bakiye işçilik alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Davacı tarafın tacir olmadığı ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4 maddesine göre, Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır.Somut olayda yazılan müzekkere cevapları doğrultusunda davacının —- yılında mükellef kaydının silindiği, davacının kaydının bulunduğu dönemler incelendiğinde işletme esasına göre defter tuttuğu , alış ve satış tutarları —-. Sınıf tacir sınırının altında kaldığı bu nedenle tacir olmadığı, uyuşmazlığın da mutlak ticari işlerden olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacının tacir ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmaması, uyuşmazlığın yasa gereği mutlak ticari dava da olmaması karşısında, uyuşmazlığa bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya—Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince— haftalık süre içinde dosyanın görevli —Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren —- hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,Dair, davacı asil ile davalı asil ve vekilinin huzurunda, davacı vekili yokluğunda, HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren—- haftalık yasal süre içerisinde —- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.