Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/608 Esas
KARAR NO : 2022/238
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerin miras bırakanı,—–plakalı motosiklet ile davalı işleten —- plakalı araç arasında —– tarihinde trafik kazası gerçekleşmiş ve müvekkillerin miras bırakanı —- hastaneye kaldırılmışsa da — söz konusu kaza sebebi ile vefat ettiğini, gerçekleşen kazada, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere ”— araç sürücüsü—– 2918 sayılı Kanunun 47/1-b —- kavşaklara yaklaşırken, dönerek, girerken, tepe üstleme yaklaşırken, dönemeçli yolda ilerlerken, yaya geçitlerine —- köprülere ve—– yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak” kurallarını ihlal ettiği sabit olduğunu, nitekim, kaza tespit tutanağında işletenin araç sürücüsü —- asli kusurlu olduğu belirtildiği gibi, davacı müvekkillerin araç sürücüsünden şikayetçi olması üzerine —- —- soruşturma numaralı dosyası ile düzenlediği iddianamenin ardından ——–yapılan —- neticesinde araç sürücüsü, sanık —–taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ve cezası suçun bilinçli taksirle işlenmesi sebebi ile de artırıldığını, yerel Mahkeme kararına karşı sanığın yaptığı itiraz—- Karar Sayılı ilamı ile esastan reddedilmiş ve kararın kesinleştiğini, müvekkillerin miras bırakanı —- vefatı ile neticelenen söz konusu trafik kazası sebebi ile müvekkillerin uğramış oldukları zararların giderilmesi için K.T.K.’nun 97. Maddesi uyarınca davalı —- kuruluşuna —– tarihinde başvurulmuş, —– dosyanın oluşturulduğu ve bir kısım evrak talep edildiği ” belirtildiğini, —– tarihinde söz konusu evraklar, ilk başvuruda bulunmasına rağmen tekrar gönderilmiş fakat bu tarihe kadar başvurularının cevapsız bırakıldığını, davalı —– ile sigortalanan davalı işletenin aracının sebebiyet verdiği haksız fiil nedeni ile oluşan maddi ve manevi zararlardan K.T.K.’nun 85. Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca davalı sigorta kuruluşunun ve davalı işletenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müteveffanın eşi —- için şimdilik 100 TL maddi tazminatın ve 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın oğlu —– maddi tazminatın ve 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın oğlu —-için şimdilik 100 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın kızı — için şimdilik 100 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın kızı—-için şimdilik 100 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —. vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuruya konu kazaya — sayılı araç müvekkili —- numarası ile —- tarihleri arasında sigortalandığını, müvekkili şirketin—- konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, — olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, kabul anlamına gelmemekle beraber davacı karşı araç sürücüsü konumunda olup ehliyet, alkol, koruyucu ekipman hususları incelenerek özel husus tespiti halinde —– yerleşik içtihatları ve TBK M-51-52 uyarınca hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hiçbir şekilde müvekkil şirket aleyhine ikame edilen işbu haksız ve dayanaksız başvuruyu kabul ettiği anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirket aleyhine hüküm tesis edilmesi durumunda başvuran vekili lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi icabı hesaplanacak ücretin 1/5’i oranında hesaplanması gerektiğini, şirkete yapılmış geçerli bir başvuru bulunmadığından, temerrütün gerçekleşmiş olması da mümkün olmadığını, bu husustaki tespitlerin de kabul edilemeyeceğini, davacı vekilinin avans faizi talebinin haksız olduğunu, —-tarihli kararı da şu şekildedir:“…bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için herhalde ticari sayılmayacaktır. … Ortada bir haksız fiilin söz konusu olduğu durumlarda; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesi, diğer taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunulmasını hukuken haklı göstermediğini, haksız fiilden doğan ilişkiler Ticaret Kanunu’nda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacakları kaçınılmaz olduğunu,” aleyhlerine açılan başvurunun reddine, yargılama ve harç giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat talebine ilişkin olduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı tarafın —-tutanak aslını sunmadığı anlaşılmıştır.
—– davacı vekilinden sorulmuş ve davacı vekili — yoluna başvurulmadığını, davanın niteliği gereği —- yoluna tabi olmadığını beyan etmiştir.
Maddi tazminat talepleri yönünden feragat nedeniyle dosya tefrik edilerek farklı bir esasa kaydedilmiştir.
—- günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanunun 20. madddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce —–başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş ve 7155 Sayılı Kanun’un 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında —- Kanunu’na eklenen 18/A (2) maddeleri gereğince “—– başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmü gereği 6100 Sayılı HMK’nın 114 (2) ve 115.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın —- yoluna başvurulmaması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 309,11-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 228,41-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ————– verilmesine,
5-Davalı —– vekille temsil olunmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.