Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2022/405 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/595 Esas
KARAR NO: 2022/405
DAVA: İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/09/2021
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ortaklık ilişkisinden doğan borcun tahsili amacıyla müvekkil adına —- ile davalı aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, bu kapsamda — taturlı ödeme emri düzenlenerek borçlu yana gönderildiğini, davalı yanın borca itiraz ederek icra takibini haksız yere durdurduğunu, davalıya — tarihinde müvekkil şirket hesabından, kendi hesabına —- havale edildiğini, ancak havale edilen bu tutarın davalı tarafça müvekkil şirkete geri ödenmediğini, davalıya ödenen bu tutarın ticari defter kayıtlarında da mevcut olduğunu, müvekkil şirketin, davalı taraftan alacaklı olduğu ve bu alacağın henüz tahsil edilemediğini, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı borçlunun——- Numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının gerçeklere usul ve yasaya aykırı davasını kabul etmediklerini, görevsizlik taleplerinin olduğunu, davalı müvekkilinin tacir sıfatına haiz olmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın ticari iş hukukundan kaynaklanmadığını, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan red olmasını talep ettiklerini, haksız ve yersiz gerçeklere aykırı davanın reddine karar verilmesini, kötüniyeti açık olan davacı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
*—– sayılı icra dosyası
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı —davalı —arasında ortaklık ilişkisinden doğan borcun tahsili amacıyla davalı aleyhine —- Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibe itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davacının alacağının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ortaklık ilişkisinden doğan borcun tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, mahkemece, davalı taraf tacir olmadığı ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4 maddesine göre, Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır.
Somut olayda davalının tacir olmadığı gibi, taraflar arasında ortaklık ilişkisinden doğan borcun tahsiline ilişkin dava olduğu, dava konusunun tarafların ticari işletmeyle de ilgisi bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu uyuşmazlık, TTK 4.maddesi uyarınca yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardan da değildir.
Bu durumda, davalının tacir ve işin her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmaması, uyuşmazlığın yasa gereği mutlak ticari dava da olmaması karşısında, dava miktarı da göz önünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığa bakma görevinin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli —-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin huzurunda, HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022