Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/591 E. 2022/358 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/591 Esas
KARAR NO:2022/358

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/09/2021
KARAR TARİHİ:02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim Davacı şirket, davalının talebi üzerine — düzenlemiş olup, iş bu —- mevcut borcu bulunmaktadır . Müvekkil şirket yapmış oldukları ticari işe uygun olarak hareket etmiş ve edimlerini yerine getirmiş,–alacağından doğan toplam —- bedelli borcunu ödemesini istemiştir. Davalı/borçlu dava konusu —borcunu ödememiştir. Davalı Borçlu alacağımızı ödemediği için —- Esas sayılı dosyası takip başlatılmıştır. Açılan takibe davalı haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz etmiştir. Davalı borçlu ,— alacağı—- bedelli borcunun ödendiğine dair herhangi bir dekont vs. ibraz etmeden haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış olduğu itirazının İptaline, takibi sürüncemede bırakma amacıyla yapılan itirazı kötü niyetli olduğundan—–tazminatına mahkum edilmesini talep etmekteyiz. Davalı borçlunun İtirazının iptali ile takibin devamına ve takibi sürüncemede bırakma amacı gütmesi, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle —-Tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda —– tevdi edilmiş, —- ayrıntılı raporunda;
1) Davacının —- yılına ait ticari defter kayıtlarının delil vasfının bulunduğu, davalının incelememize katılmadığı, dava dosyasına herhangi bir ticari defter, kayıt ve belge ibrazında bulunmadığı, —- dava dosyasındaki —- yazısında davalı —- tarihinde faaliyetini sonlandırdığının belirtildiği,
2) Davacı tarafın dava dışı —–olduğu, —- tarihinde davacının davalıya ait —-olarak belirtildiği, Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu—- bedelli —- prim bedelinin davacının —- tarihi itibariyle—olarak kayıtlı olduğu, davacı ticari defter kayıtlarında davacının davalıdan — tarihi itibariyle —-alacaklı gözüktüğü, davacı kayıtlarında davalı tarafından yapılmış herhangi bir ödemenin kayıtlı olmadığı, davalı tarafından da herhangi bir ödeme kaydının ve ödeme belgesinin dava dosyasına ibraz edilmediği,—- davalı tarafından davacıya ödenmediğinin anlaşıldığı,—– tutarının dava dışı —olan davacı tarafından dava dışı—- davacıya ait — tarihinde ödendiğinin davacının ticari defter kayıtlarından anlaşıldığı, bu kapsamda davacının davalıdan —-alacaklı olduğu,—ödeme tarihinin —Ödeme Tutarının—– olarak belirtildiği, davalının —- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü bu kapsamda yapılan hesaplamalar sonucunda;
3)Davacı —- takip tarihi itibariyle, talep ve tespitlerimiz gibi— asıl alacak ve tespitlerimiz gibi —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacaklı olduğu, —- tutarındaki asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren —ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLER
—-Esas sayılı icra dosyası—-kayıtları,
*Davacı şirket ticari defter kayıtları
——
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacı ve davalı arasında — poliçe nolu— başlangıç — yer aldığı, davalının —- nedeniyle prim borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı icra dosyasına yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.—-Esas sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuştur.Davalı taraf defterlerini incelemeye sunmamış davaya cevap vermemiştir.
6100 sayılı HMK ; Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
“Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir —- şirketidir. Davalı taraf da bir —şirketi olup —- Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda —-tevdi edilmiş, —-raporu alınmıştır.
Somut olayda ; davacının davadışı —— olduğu,—- tarihinde davacının davalıya ait —- olarak belirtildiğ, davacının davalı adına düzenlediği– tarihli — prim bedelli—bedelinin davacının ticari defter kayıtlarında —-tarih, itibariyle —- olarak kayıtlı olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarında davacının davalıdan— tarih, itibariyle —-alacaklı göründüğü, davacı kayıtlarında davalı tarafından yapılmış herhangi bir ödemenin kayıtlı olmadığı, davalı tarafından da herhangi bir ödeme kaydı ve belgesinin dosyaya ibraz edilmediği,—tutarlı —- tutarının dava dışı —– olan davacı tarafından dava dışı —- davacıya ait —- tarihinde ödendiğinin davacının ticari defter kayıtlarından anlaşıldığı, bu kapsamda davacının davalıdan— alacaklı olduğu, —-planında ödeme tarihinin—-ödeme tutarının—-olarak belirlendiği, davalının —- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü bu kapsamda yapılan hesaplamalar sonucunda davacı —takip tarihi itibariyle —- asıl alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
2-Davalının —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam — asıl alacak ve — işlemiş faiz toplam —-alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,-Faize ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen asıl alacağın — oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli—harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- başvuru harcından mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile —
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama gideri ve davacı tarafça yatırılan başvuru harcı —-, peşin harç —- vekalet harcı — toplam — davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verildi.