Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/59 E. 2023/270 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/59
KARAR NO : 2023/270

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka —— arasında Kredi sözleşmesi imzalanmış ve buna istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açılmış ve kullandırıldığını, davalı … ise söz konusu Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, …’nin aynı zamanda asıl borçlu şirketin yöneticisi konumunda olduğunu, söz konusu sözleşme hükümlerine riayet etmeyen borçluların sözleşmesi feshedilerek, —— Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile söz konusu borç borçlulara bildirildiğini, fakat buna rağmen borç ödenmediğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında—— Esas sayılı dosyası ile asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra yolu ile icra takibine başlanıldığını, davalıların bankaya olan borçlan devam etmekte ve asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizler tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, açıklanan nedenlerle, borçluların haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına ve davalıların takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi için İş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, —— 25.12.2017 tarihinde yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
11. Maddesi ile 6219 sayılı … Kanununa Geçici 5nci madde eklendiğini, geçici Madde 5 – “Sermayesindeki Kamu Payı %50’nin altına düşünceye kadar, kredi alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde 2/7/1964 tarihli 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü ve 29 uncu maddeleri ile 30/6/1934 tarihli 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşaası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi Banka hakkında uygulanmaz. Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz.” şeklinde olduğu, bu kapsamda davacı Banka 492 sayılı Harçlar Kanonu 2 nci, 23 üncü ve 29 uncu Maddeleri kapsamında alınacak yargı harçlarından muaf tutulduğunu, 696 sayılı KHK gereğince davanın harçsız olarak açılması ile davalı borçluların haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına ve davalı borçlular tarafından takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak kaydı ile icra İnkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve etmiştir.Davalılar vekili tarafından verilen tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalılar aleyhine açılan takipte yapılan itiraz üzerine açılan bu dava haksız ve usul ve yasaya aykırı olup, reddi gerektiğini, davalıların davacıya icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığını, bu husus davacı bankadan celb edilecek: tüm kredi sözleşmeleri, kredi tebliğ mektupları, çek/senet tevdii bordroları, her bir kredinin ilk açıldıkları tarihten itibaren hesap hareketleri, her bir kredinin ilk açıldıkları tarihten itibaren uygulanan faiz oranlarını ve miktarlarını
gösterir bankaca gönderilecek dökümleri ile uygulanan faiz oranların yasal ve sözleşmesel dayanaklarına dair belgeler, bankaca mevzuat gereği gönderilmiş olması gereken her bir kredinin ilk açıldıkları tarihten itibaren dönem hesap özetlerinin, davalıların mevduat hesaplarının hesap hareketlerinin ve iddia konusu kredinin kredi hesabından ayrı olan kredi tahsilat hesaplarının bilirkişi tarafından incelenmesi ile ortaya çıkacağını, tüm kredi sözleşmelerine ve taahhütnamelere dair imza itirazında bulunduğunu, ortada gerçek bir sözleşme olsa dahi banka kredi sözleşmesi başlı başına borcun varlığı anlamına gelmediğini, alacaklının alacağını ve bu alacağın aynı zamanda muaccel olduğunu ispat etmesi gerektiğini, buna göre, davacının ortada bir kredi sözleşmesi olduğundan bahisle kredi borcunun da varlığını iddia etmesi hukuki temelden yoksun olduğunu, imzayı kabul anlamına gelmemek üzere; davacı dilekçesinde yer alan banka kayıtlarının münhasıran delil olarak kabul edileceğine dair iddia edilen sözleşme hükmü geçersiz olduğunu, iddia edilen hesap kat ihtarı davalılara tebligat kanunu’na uygun olarak tebliğ
edilmediğini, ortada mevzuata ve bankacılık uygulamasına uygun bir hesap kat ihtarı da olmadığını, ihtar içeriğinde usule uygun bir hesap özeti gönderilmediğini, Dolayısıyla akdi faiz oranının ve dönemlerinin dahi belirtilmediği ihtarname ekindeki hesap özeti yasal şartları taşımadığını, bir an için ortada bir borç olsa dahi geçerli bir muacceliyet ihbarı ve ihtarı da olmadığını, temerrüt gerçekleşmediğini, takip tarihinde talep edilebilir bir alacak bulunmadığını, davacının icra takip talebinde dayanmadığı belgelere bu davada dayanabilmesi mümkün olmadığını, davalılar aleyhine açılan haksız ve usule aykırı davanın reddine, davalılar lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına
hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi,’’ talep etmiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
——- Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
—— el ürünü olup olmadığının tespiti hususunda —- Kurumu Başkanlığından alınan raporda özetle; İnceleme konusu sözleşmenin 2, 29 ve “Müşteri Kabul Beyanı” başlıklı sayfasında yer alan “——.” kaşe izleri üzerinde atılı imzalar, 38. ve “Kefil Kabul Beyanı” başlıklı sayfada … adına atılı imzalar ile … mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … eli ürünü olduğu bildirilmiştir.Mahkememizce işbu dosyada, bankacılık alanında uzman bir bilirkişisi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. Bankacılık alanında uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle;
Davacı ——ve Davalı … arasında aşağıda detayları sunulan Sözleşme,
Davacı ——arasında 22.03.2018 tarihli 4.000.000 TL tutarlı Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, 22.03.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi için davalı …’den 6.000.000 TL tutarlı kefaletname alındığı, davalı … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kefaletname imzalamış olduğu kefaletnamelerde kefalet türü, kefalet tutarı, tarih, Ad Soyad kısımları el yazısı ile doldurulduğu tespit edildiği, 1 adet ödeme planı alındığı davalı —— tarafından kaşelenip imzalandığı gözüktüğü,davacı ——ile davalı —–. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi 42.Maddesi: “Aşağıda imzası bulunan Müşteri, 29 sayfa, 42 ana madde, 50 ek sayfa olmak üzere toplam 79 sayfadan oluşan Genel Kredi Sözleşmesi’nin tamamım okuduğunu ve her sayfayı imza veya paraf etmesine gerek olmadığını, sadece imza hanesinin bulunduğu son sayfasını imzalamış olmasıyla tüm sözleşme hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul ve taahhüt eder.’’ hükümleri altına davalı ——- kaşeleyip imzaladığı görüldüğü, kefalet Hüküm 1 Maddesi: ‘’İşbu Kefalet Hükmünün sonunda imzası bulunan kefil “bağımsız müteselsil kefil” sıfatı ile kefalet vermeyi ve kefil olunan azami miktar ile sınırlı olmak üzere, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında gerek kefalet tarihinden önce kullandırılmış her nevi kredilere ilişkin doğmuş ya da doğacak, gerekse de kefalet tarihinden sonra ileride kullandırılacak her nevi kredilere ilişkin doğacak anapara, 1 yıl süre ile sınırlı olmaksızın söz konusu anaparaya işlemiş ve/veya işleyecek akdi faizler ve bilcümle işlemiş işleyecek temerrüt faizlerini, fonları, komisyonları, her türlü ücret ve masrafları, vergi ve resimleri, döviz işlemlerde kur artışı nedeniyle ortaya çıkacak ilave miktarları,cezaevi harçları ve avukatlık ücretleri dahil Bankanın taraf olduğu/olacağı dava ve/veya takiplere ilişkin tüm giderleri, teminatların teslimi ya da devri halinde yapılan/yapılacak masrafları ve bunlarla sınırlı olmaksızın Türk Borçlar Kanununun 589’uncu maddesinde belirtilen ve/veya Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında doğmuş ve/veya doğacak diğer her nevi borçların ve ferilerinin tamamından sorumlu olduğunu/olacağını kabul ve taahhüt eder.’’, Kefalet Hüküm son kısım ‘’Kefalet Hükmünü ve Genel Kredi Sözleşmesinin tamamını okuduğumu/zu, Banka ile müzakere etmek suretiyle, menfaatime/mize aykırı olabilecek düzenlemeleri sonuçlarını îrek ve anlayarak kabul ettiğimi/zi, bu suretle müteselsil kefil
sıfatıyla yükümlülük altına girdiğimi/zi, ticari kararımın/mızın bu ide olduğunu ve işbu KefaletHükmünün Genel Kredi Sözleşmesi ile birlikte bir bütün olduğunu, Genel Kredi (sözleşmesinin her sayfa imza veya paraf etmeye gerek olmadığını, sadece işbu Kefalet Hükmünün devamında imza
bulunduğu sayfayı imzalamış olmakla işbu Kefalet hükmü de dahil olmak üzere tüm Genel Sözleşmesi hükümlerinin hakkında/hakkımızda geçerli olacağını kabul, beyan taahhüt ederim ve diğer hükümlerin altına davalı ..—- 6.000.000 TL tutarına kadar müteselsil kefil ibaresini yazıp tarih atıp imzaladığı görüldüğü, davalı … ilgili sözleşmeyi imzalama borçtan sorumlu olduğu kanaati oluşmakla birlikte takdir Mahkemenin olduğu, borcun varlığı ile birlikte TBK 583. maddesine uygun olarak kefalet sözleşmelerinin yazılı şekilde yapıldığı (kefillerin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik
sıfatının kefilin kendi el yazısı ile yazıldığı) ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi
imzalandığı ve kefaletin geçerli olduğu, kefalet limitinin toplamda 6.000.000 TL olduğu anlaşıldığı, genel Kredi Sözleşmesinin 18.Maddesi gereği 20.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı —–ve davalı ..— ihtarnamede belirtilen 1 günlük sürenin sonu olan 20.11.2020 temerrüde düştüğü kanaati oluşmuş olup takdir Mahkemede olduğu, geri ödeme planında akdi faiz %13,50 temerrüt faizi ise %28,60 olarak belirlenmiş, takip talebinde de %22,10 oranı üzerinden temerrüt faizi talebinde bulunulduğu, genel kredi sözleşmesinin Madde: 13- temerrüt faizi ve oranı: Müşteri’nin temerrüdü halinde banka, vadesinde ödenmeyen anapara (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, Banka’ca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahip olduğu hükmünde olup 17.11.2020 ihtar tarihinde —— bildirilen akdi faiz oranı %27 olup Genel Kredi Sözleşmesinin 13.Maddesine göre %27 akdi faiz %50 fazlası ile temerrüt faizi %40,50 olarak hesaplanmış lakin Takip Talebinde %22,10 temerrüt faizi ile talepte
bulunulduğundan kredi hesaplamaları %22,10 temerrüt faiz oranına göre yapıldığı, davacı banka, 30.11.2020 Takip tarihi itibariyle; davacı bankanın icra takip talebi ile bilirkişiliğin tespitleri ve talep sınırları göz önüne alınarak hazırlanan tablo (Tablo: 2) aşağıdadır. Bilindiği üzere ticari kredilerde, hesap kat tarihi itibariyle, hesap bakiyesine tahakkuk eden faiz ve fer’iler
de eklenmek suretiyle oluşan tutar asıl alacak niteliğine haiz olup bu tutara temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizi uygulanmak suretiyle icra takip tarihi itibariyle alacak hesaplanabildiği, talebe bağlılık ilkesine göre; Tablo:2’de görüleceği üzere, takip tarihi itibariyle Davalı—— ve davalı … toplam 229.843,12 TL borçlu olduğu kanaati oluşmuş olup takdiri Mahkemenin olduğu, noter ihtar masrafının dekontu davacı ——vekilinden istenmiş olup
masraf toplam tutara eklendiği, davalı —— kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine, davacı
banka 16.11.2020 tarihinde kredi hesaplarını kat ederek ihtarname keşide ettiği, ve
30.11.2020 tarihinde, ——Esas sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, kayıtlar sonucunda; davalılar vekilinin kredi sözleşmesindeki imzanın davalı … ait olmadığından bahisle imza itirazında bulunduğu, yapılan incelemede söz konusu sözleşmenin 2, 29 ve “Müşteri Kabul Beyanı” başlıklı sayfasında yer alan—– kaşe izleri üzerinde atılı imzalar, 38. ve “Kefil Kabul Beyanı” başlıklı sayfada … adına atılı imzalar ile … mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …eli ürünü olduğunun tespit edildiği, Davacı——-arasında 22.03.2018 tarihli 4.000.000 TL tutarlı Kredi Çerçeve Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, 22.03.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi için davalı … 6.000.000 TL tutarlı kefaletname alındığı, davalı … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kefaletname imzalamış olduğu kefaletnamelerde kefalet türü, kefalet tutarı, tarih, Ad Soyad kısımları el yazısı ile doldurulduğu tespit edildiği, 1 adet ödeme planı alındığı davalı ——- tarafından kaşelenip imzalandığı gözüktüğü, TBK 583. maddesine uygun olarak kefalet sözleşmelerinin yazılı şekilde yapıldığı (kefillerin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik sıfatının kefilin kendi el yazısı ile yazıldığı) ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalandığı ve kefaletin geçerli olduğu, kefalet limitinin toplamda 6.000.000 TL olduğu anlaşıldığı, genel Kredi Sözleşmesinin 18.Maddesi gereği 20.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı—–. ve davalı —— ihtarnamede belirtilen 1 günlük sürenin sonu olan 20.11.2020 temerrüde düştüğü, ticari kredilerde, hesap kat tarihi itibariyle, hesap bakiyesine tahakkuk eden faiz ve fer’iler de eklenmek suretiyle oluşan tutar asıl alacak niteliğine haiz olup bu tutara temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden sonra ise temerrüt faizi uygulanmak suretiyle icra takip tarihi itibariyle alacak hesaplanabildiği, talebe bağlılık ilkesine göre; takip tarihi itibariyle Davalı ——- ve davalı … toplam 229.843,12 TL borçlu olduğu, 17.11.2020 ihtar tarihinde —— bildirilen akdi faiz oranı %27 olup Genel Kredi Sözleşmesinin 13.Maddesine göre %27 akdi faiz %50 fazlası ile temerrüt faizi %40,50 olarak hesaplanmış lakin Takip Talebinde %22,10 temerrüt faizi ile talepte bulunulduğundan kredi hesaplamaları %22,10 temerrüt faiz oranına göre yapıldığı ve takip sonrası bu faiz oranının işletilmesine karar verildiği, takip tarihi itibariyle davacının davalılardan 227.824,13 TL asıl alacak, 1.398,59 TL işlemiş faiz, 72,48 TL BSMV, 547,92 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 229.843,12 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Banka kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—–Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 227.824,13 TL asıl alacak, 1.398,59 TL işlemiş faiz, 72,48 TL BSMV, 547,92 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 229.843,12 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 227.824,13 TL asıl alacağa işleyecek yıllık %22,10 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV si üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan 227.824,13 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 15.700,58-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.724,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.722,19-TL’nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 35.178,04 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve red oranına göre belirlenen 268,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1318,46-TL’nin davalılar’dan, 1,54-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
10-Davacı tarafından yapılan 1.260,00-TL —— rapor ödemesinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.258,53-TL’nin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,Dair, davacı vekilinin (e-duruşma) ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.