Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2022/73 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/585 Esas
KARAR NO: 2022/73
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil—– tarihinde tasfiye sürecine girmiş ve müvekkilinin de tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini, tasfiye işlemleri —— sonlandırılmış ve şirket ——— tarihinde silindiğini, ancak tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken şirket adına kayıtlı —-sehven çıkışı yapılmayarak, şirket üzerinde kayıtlı kaldığını, — kayıtlar istendiğinde bu durum görüleceğini, konu ile ilgilinin düzenlenmenin yer aldığı TTK md. 547 ve somut durum birlikte değerlendirildiğinde; Müvekkilinin bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğunu, ilgili araç hakkında tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunlu olduğunu, mevcut halde tasfiyenin eksiksiz tamamlandığından da bahsedilemeyeceğini, bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından;—-tasfiyesine ilişkin —–kaydının, şirket adına kayıtlı— plakalı araç hakkında tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere ihyası ile; —-yeniden şirketin tasfiye memuru olarak görevlendirilmesini talep etme zaruretimiz hasıl olduğunu, konu İle ilgili—- emsal kararını da sunduklarını ileri sürerek— tasfiye edilen Tasfiye Halinde —unvanlı şirketin;şirkete ait olup tasfiye sürecine sehven dahil edilmeyen —- marka araç ile ilgili işlemlerin gerçekleştirilmesi ve tasfiyeye dahili için ek tasfiyesine (ihyasına), şirketin tasfiye memuru olarak görev yapmış müvekkil — tekrar tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine, kararın—- tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
—- TTK.m. 32 ve –Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını,—-tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemez.—— tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir.Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m. 32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tesciline kararının verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedileceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkil — tespit etmesinin mümkün olmadığını, TTK m. 545/1’de düzenlendiği üzere, müvekkil —–tasfiye memurlarının bildirimi ve başvurusu üzere işlem yapmış olup, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi Kanuna aykırı olacağını, nitekim tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, şirkete ve şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olduğu düzenlendiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı—sorumluluğu bulunmadığını, ek tasfiyesi talep edilen ve müvekkil — numarasıyla kayıtlı bulunan TASFİYE HALİNDE—- tarihinde tescil edilen genel kurul kararına istinaden tasfiyeye girmiş ve tasfiye memuru olarak şirketin pay sahiplerinden olan—- atanmış, — tarihli tasfiye sonu— gerekli prosedürün yerine getirildiğine dair evrakların müvekkil — verilmesine ve talebe dayalı olarak —–tarihinde —– terkin edildiğini, müvekkil davanın açılmasına sebep olmamıştır, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkil —-, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğundan “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu dava; Tasfiye Halinde —- tarihinde tasfiye sürecine girdiğini ve tasfiye memuru olarak — görevlendirildiği, 6102 Sayılı TTK. Gereğince — günü —- terkin edildiği, oysa şirketin aktifinde bulunan—- plakalı aracın tasfiye işlemlerinin yapılmadığı, iş bu aracın tasfiye işlemine tabi tutmak üzere, şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce — kayıtları celp edilmiş, ihyası istenilen şirketin tasfiyeye girdiği ve davacının tasfiye memuru olarak atandığı, tasfiye işlemlerinin —kararıyla , şirket —– tarihli — kararıyla sonlandırıldığı ve şirket ——-tarihinde silindiği, sehven tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken şirket adına kayıtlı —- — çıkışı yapılmayarak, şirket üzerinde kaldığı ve TTK md.547 ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın ihya davasını açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, ilgili araç ile ilgili tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmadığından bahisle Tasfiye Halinde—- tasfiyesine ilişkin —-kaydının, şirket adına kayıtlı —– plakalı araç ile ilgili tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere şirketin yeniden tasfiyesi ile davacı ——-yeniden tasfiye memuru olarak görevlendirilmesinin istenildiği,
Bu nedenle, 6102 sayılı TTK 547.maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye —Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının ihyası istenen şirketin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu, şirketin tasfiye işlemlerinin yasaya uygun bir şekilde tamamlanmadığı, trafik kayıtlarında yapılan incelemede—– plakalı aracın ihyası istenilen şirket adına kayıtlı olduğu, bu durumda ek tasfiye için şirketin ihyasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla—– yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı —-yasal hasım olduğu, dava konusu tasfiyenin, davacı şirket ortağı tasfiye memurunun usulüne uygun işlemlerini yapmadan tasfiyeyi kapattığı anlaşılmakla, yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
— kayıtlı iken kendi tasfiyesi sonunda — tarihinde — terkin edilen TASFİYE HALİNDE —
—— tasfiye işlemlerinin yapılması, aracın sigorta, trafik cezası, ödeme ve terkin, muayene, satış ve ve devir işlemlerinin yapılması ve trafikten terkininin sağlanması, gerektiğinde bu araçla ilgili her türlü davayı açmak hak ve yetkisi ile sınırlı olmak üzere TTK 547.maddesi gereğince EK TASFİYESİNE,
2-TTK’nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun —- olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla —– yeniden tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Davacının aynı zamanda şirket ortağı ve şirketin hatalı olarak, tasfiye işlemlerini eksik bırakarak tasfiyeye soktuğu anlaşılmakla işbu tasfiye memuruna ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Karar kesinleştiğinde ihya işleminin ve neyle sınırlı olarak ek tasfiyeye karar verildiğinin —– şerhi için karardan yeterli suretinin ——- GÖNDERİLMESİNE,
5-Alınması gerekli olan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40- TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı lehine verilen bir karar bulunmadığı ve davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği anlaşılmakla taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde —— ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2022