Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2023/163 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/556 Esas
KARAR NO : 2023/163

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacının şirket bünyesinde müşterileri için yurtiçi ve yurtdışı uçak bilet satış hizmeti, araç kiralama ve sair hizmetleri sağladığını, davalı ile davacı şirket arasında bulunan cari hesap gereği davacı şirketin 29.10.2020 tarihi itibariyle 3.158,86 TL alacağı bulunduğunu, davalı şirket tarafından cari hesap bedelinin ödenmemesi sebebiyle işbu bedelin tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine—– Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından itiraz edilmesi nedeni ile icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan itirazının iptali ile, takibin faiziyle birlikte devamına, davalının kötü niyetinden ötürü tüm dava değeri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK m.128/1 kapsamında dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları inkar ettiği varsayılmıştır.
Davacı vekili tarafından 18/02/2022 tarihli dilekçesi ile”…Müvekkil davacı firma, alüminyum satışı işinde olup, davalı-borçlu firma ile de bu kapsamda ticari faaliyet yürütmüş ancak davalı firma satım bedelinin müvekkile ödememiştir. Dava dilekçemizde sehven faaliyet alanı uçak bilet satış olarak belirtilmiş olup, tarafların faaliyet alanı yukarıda belirtildiği gibi alüminyum satışıdır…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—— Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
6100 sayılı HMK Madde 222/(1)”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Mahkememizin 16/09/2022 tarihli ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2016 ve 2017 yılına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, bilirkişilerin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.Mahkememiz 16/09/2022 tarihli ara kararı davalı tarafa 26/09/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça uyuşmazlığa konu ticari yıllara ait ticari defter ve kayıtlar sunulmamıştır.Mahkememizce dosya rapor tanzim edilmek üzere SMMM Bilirkişi —— tevdii edilmiş, tanzim edilen 05/12/2022tarihli raporda özetle; ”… Davacı Şirketin 3.158,86 TL Asıl Alacak üzerinden harçlandırmak suretiyle, İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında; Davacı Şirketin Davalı Şirketten Ticari Defter Kayıtları itibarıyla, Faturalara dayalı—-kaynaklanan 3.158,86 Asıl Alacak Bakiyesinin mevcut bulunduğu tespit edilmekle, Davacı Şirketçe İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak, işbu İtirazın İptali davasına konu edilen 3.158,86 TL Asıl Alacak talebinde bir isabetsizlik bulunmadığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu davacı vekili ile davalı şirkete tebliğ edilmiş davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından—–Esas sayılı icra dosyasından 3.158,86-TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın 3.158,86-TL toplam alacak üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından 18/02/2022 tarihli dilekçe dikkate alınarak taraflar arasında alüminyum satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, takip konusu fatura bedelinin ödenmediği ileri sürülerek huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafa usulüne uygun şekilde yapılan tebliğe karşın cevap dilekçesi sunulmadığından davalının iddiayı inkar ettiğinin varsayıldığı, tacir taraflara HMK 222. Madde ihtarı yapılmak suretiyle ticari defter ve kayıtların sunulmasına yönelik ara karar tesis edildiği, ara kararın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun ve lehine delil niteliğinin bulunduğunun, davacı ticari defterlerinde KDV dahil toplam tutarı 10.698,86-TL bedelli 3 adet satış faturasının kayıtlı olduğunun, davacı ticari defterlerinden takip tarihi itibariyle 3.158,86-TL asıl alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, sunulan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, yapılan yargılama ile ticari defter ve kayıtları kendi lehine delil niteliği bulunan davacı ticari defterleri ve HMK 222. Madde kapsamında yapılan ihtara karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmaması karşında alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davacının takip konusu alacağının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, faturaya dayalı alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 632,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 215,78-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 156,48‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.158,86-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 127,10-TL harç ve 1.805,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.932,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.