Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/554 E. 2022/6 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/554 Esas
KARAR NO: 2022/6
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/09/2021
KARAR TARİHİ: 11/01/2022Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket sigortalısı ——- olduğunu, sigortalısı ile dava dışı —–kaydıyla anlaşılma yaptıklarını, davalı ——- şirket olduğunu, davalı şirketin—— navlun teklifini gönderdiğini ve navlun teklifi aynı gün kabul edilerek —— —– müvekkili şirket sigortalısına iletildiğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirket sigortalısına aktarılan ———– gerçekleştirileceğinin belirtildiğini, —-akdedildiğini, — üzere —-tarihinde satışa konu —- çıktığını,—tarihinde satışa konu emtia——- sevk edildiğini, alıcı firma tarafından yapılan incelemede emtiada ıslanma, kekleşme, topaklaşma, küflenme olduğu, emtiadaki zıyanın nedeni araştırıldığında ise konteyner tavanında delik olduğu ve konteynerın su aldığının görüldüğünü ve durumu gösteren fotoğraflar çekildiğini, dava dışı alıcı firmanın durumu sigortalıya bildirdiğini ve sigortalı tarafından davalı şirkete sorumluluk bildirimi yapıldığını, alıcı firmanın deposu içerisinde uzaktan görüntü ile ekspertiz çalışması yapıldığını ve rastgele açılan —-içindeki emtianın kekleşmiş, topaklaşmış ve nemli olduğu görülerek fotoğraflar çekildiğini,—–tarafından düzenlenen raporun sonuç kısmında hasarın sebebi olarak nakliye aşamasında konteynerın kaba/sert elleçleme nedeniyle hasar aldığı, delindiği bu nedenle su aldığı ve emtianın bozulduğunun belirtildiğini, emtianın gıda maddesi olduğundan konteynerın içine giren su sebebiyle bozulduğunu, kullanımı ve tüketimi mümkün olmayan emtianın alıcı firma tarafından imha edildiğini, sigortalı —- uğramış olduğu toplam— zararın müvekkili şirket tarafından karşılandığını ve TTK m. 1472 gereğince ödediği miktar kadar sigortalısının haklarına halef olduğunu ve davalı taşıyan —- imkanı doğduğunu, alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz Mahkemede açıldığını, görevli Mahkemenin —— olduğunu, müvekkili şirketin iddia konusu taşımada herhangi bir taraf sıfatı bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ayrıca zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava konusu iddialar ile ilgili davalının hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıma işleri komisyoncusu olarak taşıma ile ilgili üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davalıya rücu edilebilmesinin mümkün olmadığını, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, iddiaya konu hasarın taşıma sırasında oluşmuş olduğunu kabul etmediklerini, davanın taşıyan sıfatını haiz ——– ihbarını talep ettiklerini, davanın öncelikle usulden ve esastan reddine karar verilmesini, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davanın —– ihbarını talep ettiklerini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Sigorta tazminatının rücûen tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
—- sayılı dosyası —– üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık öncelikle görev yönünden değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK MADDE 114-1/c maddesinde;”Mahkemenin görevli olması” dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK MADDE 115-“(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şekilnde düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4. Maddesinde; “21 inci maddenin birinci fıkrası gereğince her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın:1.Bu kanunda; 2.Medeni Kanunun, rehin mukabilinde ikraz ile meşgul olanlar hakkındaki 876 ila 883 üncü maddelerinde; 3.Borçlar Kanununun, bir işletmenin satılması veya diğeriyle birleştirilmesi hakkındaki 179 ve 180, rekabet memnuiyetine dair 348 ve 352, neşir mukavelesi hakkındaki 372 ila 385, itibar mektubu ve itibar emri hakkındaki 399 ila 403, komüsyona dair 416 ila 429, ticari mümessiller ve diğer ticari vekiller hakkındaki 449 ila 456, havale hakkındaki 457 ila 462, vedia hakkındaki 463 ila 482 nci maddelerinde; 4.Alameti farika, ihtira beratı ve telif hakkına mütaallik mevzuatta; 5.Bu kanunun 135 inci maddesinde yazılı ticarete mahsus yerler hakkındaki hususi hükümlerde; 6.Bankalar ve ödünç para verme işleri kanunlarında; tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Şu kadar ki; her hangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyen havale, vedia ve telif hakkından doğan davalar bundan müstesnadır. Ticari davalarda dahi deliller ve bunların ikamesi Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine tabidir.——- İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile ——-, bu Kanunun Dördüncü Kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
—— üzerinden celp edilen —- incelendiğinde, alacaklının —- alacak üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak alacaklı nezdinde——–taşınması sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödendiği iddia edilen bedelin rücuen tazmin talebi olarak gösterildiği, borçlu tarafından takibe borca, faie, fer’ilerine itiraz edildiği, davanın —- harca esas değer gösterilmek suretiyle açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava, sigorta tazminatının rücûen tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, davacı tarafından dava dışı sigortalı şirket ile dava dışı —— kaydıyla anlaşma yaptıklarını, davalı şirketin ise uluslararası konteyner taşımacılığı hizmeti veren bir şirket olduğunu ve taşımayı üstlendiğini, emtianın —- —- nakliyesinin gerçekleştirileceği hususunda anlaşma yapıldığını,—– akdedildiğini, alıcı firma tarafından yapılan incelemede emtiada ıslanma, kekleşme, topaklaşma, küflenme olduğu, emtiadaki zıyanın nedeninin taşımadaki kusurdan kaynaklandığını ve sigortalısına ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili bakımından yasal koşulların gerçekleştiğini iddia etmiştir.
Dava dilekçesi ekinde; —– başlıklı sigorta poliçe sureti, —-ücreti fatura sureti, —-belge sureti, dava dışı —– hasara ilişkin ekspertiz rapor sureti, —- tarihli konişmento suretinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen metninden de anlaşıldığı gibi Türk Ticaret Kanunu 931 ile 1400 maddeleri arasında düzenlenen uyuşmazlıklar deniz hukukuna ilişkin olup, kurulması halinde——görülmesi gerekir.
İddia, savunma ve dosya kapsamındaki deliller çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Davacı sigorta şirketinin Türk Ticaret Kanunu 1472. maddesine göre halefiyet yolu huzurdaki davayı açtığı, olayın çözümünde temel ilişkiye bakılması gerektiği, sunulu — hasar iddiasına konu emtianın——— tarihinde ——— tarihli navlun ücret faturasının davalı şirket tarafından dava dışı sigortalı adına düzenlendiği, bu halde temel ilişkinin deniz hukukuna yönelik olduğu, —- yasa ile kurulduğu ve davanın bu mahkemenin kurulmasından sonra açıldığı anlaşılmakla görevli mahkeme —- olup, huzurdaki davanın 6100 Sayılı HMK m.114/1.c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK m.114/1.c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli Mahkemenin——–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-)6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/01/2022