Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2023/226 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2021/552 Esas
KARAR NO:2023/226
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:06/09/2021
KARAR TARİHİ: 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirket ile davalı taraf arasında cari hesap alacağı mevcut olduğunu, davalı şirket tarafından bu borç ödenmediği için—— tarihinde takip talebinde bulunulduğunu ve ——– tarihinde ödeme emri gönderildiğini, davalı şirket tarafından 24/12/2020 tarihinde itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından yapılan bu itirazın kötü niyetli olduğunu, cari hesap ekstresinde de satış faturaları ve hangi tarihlere ait olduğunun belirtildiğini, bilirkişiler tarafından yapılacak incelemeler ve araştırmalar ile de cari hesap sözleşmesi ve borç konusundaki haklılıklarının ortaya çıkacağını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalının —– sayılı dosyasına yaptığı asıl alacak ile tüm verilere ilişkin İtirazlarının iptali ile icra takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan davalı borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, davanın yetkili Mahkemede açılmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, davacıya iddia edildiği şekilde davalının borcu bulunmadığını savunarak davanın öncelikle usulden aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini, kötü niyetli olarak başlatılan takip nedeniyle %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
———– sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
6100 sayılı HMK Madde 222/(1)”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.——- Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)————Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkememizin 13/09/2022 tarihli celsesinde 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara ———yılına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, bilirkişilerin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya rapor tanzim edilmek üzere SMMM Bilirkişi————- tevdii edilmiş, tanzim edilen 19/05/2022 tarihli raporda özetle; ”… Dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların sunulan ticari defterlerindeki kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı şirketin 5.570,49 TL asıl alacak ve 784,29 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 6.354,78 TL Alacak Talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketçe Davalı Şirket adına ——– yıllarda düzenlenerek ticari defterlere kayıt edilmesinin sonucunda oluşan 7.070,49 TL alacağın dayanağı; —— ve/veya öncesi yıllar ticari defterleri, ticari defterlerde kayıtlı devir bakiyenin dayanağı ile ilgili ———– Yılı fatura örneklerinin dosyaya sunulmamış ve davacı kayıtlarında mevcut 5.570,49-TL Alacak Bakiyesinin Davalı Şirket Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmaması/teyit edilememesi nedenleriyle, Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Davacı Şirketin Davalı Şirketten Takip konusu yaparak talep ettiği ve Ticari Defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen 5.570,49 TL alacağının varlığının ispata muhtaç olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 27/06/2022 tarihli celsesinde davacı vekiline uyuşmazlığın yıllarına ilişkin beyanda bulunmak ve uyuşmazlığın temelini oluşturan faturaların onaylı suretlerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verildiği, ancak davacı vekilince verilen süre içerisinde beyanda bulunulmamıştır.
Mahkememizin 30/11/2022 tarihli celsesinde;” Önceki celse ara kararlarında davacı vekiline kesin süre verildiği, ancak müeyyidesinin yazılmamış olduğu ve davacı vekili tarafından ara karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla; Davacı vekiline uyuşmazlığın yıllarına ilişkin beyanda bulunmak ve uyuşmazlığın temelini oluşturan faturaların onaylı suretlerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde iligli delile dayanmaktan ayrı ayrı vazgeçmiş sayılacağının ihtarına (ihtaratın işbu duruşma tutanağının tebliği ile yapılmış sayılmasına,” karar verilmiştir.
Davacı vekili ——– sisteminden ———– ayı yılları arasındaki ticari defterlerin yerinde incelenmesini talep etmiştir.
Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanmak üzere davacı vekilinin yeni bilirkişi incelemesi yapılması talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından ———— Esas sayılı icra dosyasından 5.570,49-TL asıl alacak, 784,29-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.354,78-TL üzerinden davalı aleyhinde takip başlatıldığı, takip talebinde takip dayanağının teslim edilmeyen ürün için ödenen avans iadesi olarak gösterildiği, davalı/borçlu tarafından süresi içinde itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın 6.354,78-TL toplam alacak üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından;Davacı tarafından cari hesap alacağının dayandığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açılmıştır.
Davalı tarafından her ne kadar Mahkememiz yetkisine itirazı bulunduğu görülmüş ise de; davalı tarafından yetki itirazında yetkili Mahkemenin açık şekilde gösterilmediği, dolayısıyla yetki itirazının usule uygun dile getirilmediği anlaşılmakla, önincelme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verilerek esas yönden incelemeye geçilmiştir.
Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı kayıtlarında mevcut 5.570,49-TL Alacak Bakiyesinin Davalı Şirket Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davacı ticari defterlerinden alacağın ——-yılı öncesine dayandığının tespit edildiği ve ancak —— yılı ticari defterlerin incelenmediği, alacağın varlığının ispata muhtaç olduğunun bildirildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
Sunulu bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı vekiline 27/06/2022 tarihli celsede; uyuşmazlığın yıllarına ilişkin beyanda bulunmak ve uyuşmazlığın temelini oluşturan faturaların onaylı suretlerini dosyaya sunmak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak davacı vekilince beyanda bulunulmadığı, 27/06/2022 tarihli celse ara kararında kesin süre ihtaratının yapılmadığı anlaşılmakla 30/11/2022 tarihli celsede usulüne uygun ihtarat yapılarak bu hususta davacı tarafa yeniden kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde beyanda bulunulmadığı gibi alacağın dayandığı faturaların dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla davacı ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılması gerektiği, davacı vekili tarafından her ne kadar 20/12/2022 tarihli dilekçesi ile —- yılı ticari defterlerin incelenmesi talep edilmiş ise de —–yılı ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi sonucunda alacağın—-yılından kaynaklandığının tespit edildiği, Mahkememizce verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından beyanda bulunulmadığı gibi alacak dayanağı faturaların da dosyaya sunulmadığı, bu halde ispat külfeti üzerinde olan davacının iddiasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 179,90-TL harçtan peşin alınan 76,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 103,14‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.354,78-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.16/03/2023