Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2021/928 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/547 Esas
KARAR NO: 2021/928
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 03/09/2021
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; — eşi ve çocukları hakkında — soruşturma kapsamında; —- karara istinaden bu kişilerin yönetin kurulu üyesi oldukları —–kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, —- bu dosya kapsamında yürütülen herhangi bir soruşturma bulunmamasına karşın sehven müvekkil —- koruma tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş, ancak bilahare müvekkilin eşi ve çocukları hakkında—– tarihli oturumunda verilen ara karar—- malvarlığına yönelik tüm tedbirlerin kaldırılmasına hükmedildiğini, müvekkilinin malvarlıkları üzerinde halihazırda herhangi bir tedbir kararı bulunmadığını, —- sayılı karar ile yönetimine kayyım tayin edilen şirketlerden —- oranında sermaye payına sahip olduğunu, —- —– iştirak etme ve oy kullanma hakkı bulunduğunu, —- kayyım heyetine geçtiği —- tarihinden sonra müvekkil hiçbir —- davet edilmediğini, şirketin yönetimi ile ilgili alınan hiçbir kararda müvekkilinin görüşüne başvurulmadığını, —- yayımlanan bir duyuru ile —– ikamet ettiği mülkiyeti müvekkilinin hissedarı olduğu ——taşınmazın da yer aldığı birçok taşınmazın ihale yolu ile satışa çıkarıldığının ilan edildiğini, müvekkilinin eşi ile birlikte ikamet ettiği taşınmazın satılmasına dair bu kararın alındığı toplantıya çağrılmadığı gibi eşi ve çocuklarının kendisini bu durumdan haberdar ettiği — tarihine kadar bu kararın içeriğinden haberdar olmadığını, kayyım heyetince planlanan son satış ihalesine konu taşınmazların tamamı piyasa değerlerinin çok altındaki değerleme fiyatları ile satışa çıkarıldığını, özellikle müvekkil ile eşinin ikamet ettikleri —– bulunan taşınmaz için belirlenen satış bedelinin bu taşınmazın gerçek piyasa değerinin —- fiyatından dahi daha az olan bir değer olduğunu, —– oranında sermaye sahibi olduğunu, kayyım heyetince bugüne değin bu şirket ile ilgili alınan kararlarla ilgili müvekkile herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadığını, gerek bu şirketin gelirlerinden gerekse de bu şirkete ait taşınmazların satış işlemleri neticesinde elde edilen gelirden müvekkile herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu nedenlerle öncelikle müvekkilinin eşi ile birlikte ikamet ettiği —– bulunan taşınmazın satışı yönünden satış kararının ve buna ilişkin tüm ihale işlemlerinin—-uyarınca ihtiyati tedbir suretiyle durdurulmasını, ihtiyati tedbir kararının dayandığı deliller göz önünde bulundurularak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 392/1. maddesi uyarınca veilecek ihtiyati tedbir kararı nedeni ile müvekkilden herhangi bir teminat alınmamasına hükmedilmesini, müvekkilinin davaya konu satış işleminden— tarihinde haberdar olduğu gözetilerek, müvekkilin eşi ile birlikte ikamet ettiği —- adreste bulunan taşınmazın satışı yönünden —– kuralına açıkça aykırı olan satış kararının iptal edilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—– müvekkil şirketin de aralarında bulunduğu —- kayyım olarak atanmış akabinde —- yazısı ile —– göreve başladığını, dava konusu edilen taşınmaz satışına ilişkin kararın ilgili mevzuat çerçevesinde yasaya uygun olarak alındığını, usul ve esas yönünden haksız ve mesnetsiz olarak açılmış davanın reddi gerektiğini, —- tanımlanmış, kamu tüzel kişiliğini haiz, ——– verilen kararlar idari karar niteliğinde olduğunu,—- iptali için başvurulması gereken yargı yolu idari yargı olduğunu, bu itibarla davanın öncelikle görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu iptal talebinin —- başlıklı yasal düzenlemeye dayandırılmaktadır. —- ay içerisinde iptal davası açılabileceği düzenlendiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete ve —– Yevmiye numaralı ihtarname ile , dava konusu işlemin ve satış ihalesinin iptali talep edildiğini, davacının, taşınmazın satışına ilişkin kararı öğrenmesinden itibaren — aylık süre geçtikten sonra işbu davayı ikame ettiğini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, —- kayyım olarak atandığı şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığının tespit edilmesi durumunda, şirketin yahut varlıklarının veya malvarlığı değerlerinin satılmasına veya feshi ile tasfiyesine ilgili —- tarafından karar verilmekte olup. şirketin iştigal konusu dışında olan satış işlemleri. —- ile, dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu —- bulunan bir kısım taşınmazın satışına izin verilmesine karar verildiği müvekkil şirkete bildirildiğini, mali yetersizlikler nedeniyle grup şirketlerinin vergi daireleri ve —borçlan dahi ödenememekte ve periyodik olarak personel azaltımı yapıldığını, müvekkil — parsellerden oluşan —-satıldığını, ayrıca tüm taşınmazlar üzerinde —- olduğunu, projenin tamamlanması amacıyla yapılan çalışmalar neticesinde —-tamamlandığını, bağımsız bölümler müşterilere fiilen teslim edilmiş olup, tapular ise ipotekler nedeniyle halen devredilemediğini, Ayrıca, —-olduğunu, Müvekkil —- tutarındaki borç bakiyesinin yanı sıra arsa sahiplerine hasılat paylaşımından kaynaklanan —- dönerek tazminat alacağına hak kazanmış çok sayıda müşteriye olan tazminat borcu ve gecikmeli olarak gerçekleştirilen teslimler nedeniyle tazminat borçları bulunduğunu, bu nedenlerle, müvekkil şirketin borç ve yükümlülüklerini sona erdirmesi ve varlığını sürdürebilmesini teminen, — satışına izin verilen taşınmazların satış işlemlerine başlandığını, Bu kapsamda, dava konusu —- yukarıda açıklanan prosedür çerçevesinde satış izni aiınınası akabinde, taşınmazın satışa esas muhammen bedelinin beiirienmesini teminen —- alındığını, söz konusu ekspertiz raporuyla taşınmazın adil piyasa değeri —olarak belirlendiğini, —– yayımlandığını, müvekkil şirketin internet sitesi üzerinden —-sunulduğunu, ancak muhammen bedel üzerinden alıcı çıkmadığından satış gerçekleşmediğini, Yukarıda bahsedildiği üzere ——- suçundan yargılandığını, ayrıca anılan şahıslar hakkında——- zarara uğratıldığı tespit edildiğini, bu nedenlerle öncelikle idari yargı mercilerinin görev alanına giren davanın Mahkemenizde açılmış olması nedeniyle görevsizlik sebebiyle usulen,—- karşı 3 ay içerisinde açılmamış olması nedeniyle. hak düşürücü süre sebebiyle usulen, davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle esastan davanın reddine, tüm yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler ve icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; Davacının hissedarları arasında yer aldığı —– olan kayyım heyetince alınan ve mahiyeti itibariyle genel kurul kararı niteliğinde olan, davacının eşi birlikte ikamet ettiği konutun satışa çıkarılmasına dair kararın yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemine ilişkindir.
——–kayyım olarak atandığı, —-onayıyla yönetim kurulu üyeliklerinin oluşturulduğu belirtildiğinden mahkememizce şirketin kayyımı olan — dava ihbar edilmiş, —- yazı ile davalı şirketin —-taraf ehliyetine sahip olduğu ve ticari faaliyetlerine devam ettiği bildirilmiştir.
Davacı tarafından — günlü dilekçe ekinde sunulan satış ilanının yapıldığı——– tarafından kayyım heyetiyle yönetilen şirketlerin konut, iş yeri ve arsa niteliğindeki taşınmazların satışa sunulduğu belirtilerek—- tarihine kadar satış için başvurulabileceğinin yayınladığı —-örneğinin dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmakla davacının satış işleminin —- atanan kayyım heyetince oluşturulduğunun beyan ve kabul ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen —- nolu adreste bulunan taşınmazın üzerinde davacının eşi ve çocuklarıyla ikamet ettiği konutun da yer aldığı ve davalı şirket yönünden gruba ait şirketlerle —–satışa arz edildiğini bizzat davacının dava dilekçesinde bu kararın—- eden kayyım heyetince karara bağlandığı, davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça beyan ve kabul edildiği gibi satış ilanının da —–gereğince satışa çıkarıldığının içerdiği anlaşılmaktadır.
Davacının, davalı şirketin—-oranında sermaye payına sahip ortağı olduğu celp edilen ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Mahkememiz dosyasına celp edilen —– hakkında bahsi geçen dosyadan verilen tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği ancak dava konusu taşınmazın —– oranında ortak olduğu tartışmasızdır.
Davacı yanın, davasının esas itibarı ile —- tarafından atanan kayyımının yaptığı işlemler ile daha sonra kayyımlık görevinin davalı idareye geçtikten sonra davacının hissedarı olduğu ——— ilişkin yönetmelik kapsamında satışına uygulanacak ihale usulüne ilişkin alınan kararlara ilişkin itirazlar olduğu;
Davacının, dava konusu ettiği , tapuda davalı şirkete ait —- alınan satışına ilişkin iptal talebinin idari işlem niteliğinde olduğu, —–davamızda taraf olmadığı gibi, idari işlem hakkında görevli mahkemelerin idari yargı yolu —– olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde de belirtildiği gibi, —- düzenlemelerin yapılması ve kararnamelerin değiştirilerek kabul edilmesine dair kanun gereğince , bu kanunun ——— kamusal tüzel kişiliğe haiz idari ven mali özerliğe sahip bir kamu kurumu olması sebebiyle aldığı kararların idari nitelikte bulunması sonucunu doğurmaktadır.
——- gereğince fon kurulu kararlarının iptali için başvurulması gereken yargı yolunun idari yargı yolu olduğu sonucuna varmamıza sebep olmuştur.
Kaldı ki bir an için mahkememizin görevli olduğu kabul edilse dahi fon kurulu satış kararının —- sayılı kararı olması karşısında TTK 445. Maddesinde belirtilen 3 aylık dava açma süresinin de dava tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Davacı yanın davasının esas itibarı ile —tarafından atanan kayyımının yaptığı işlemler ile daha sonra kayyımlık görevinin davalı idareye geçtikten sonra davacının hissedarı olduğu—– kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin yönetmelik kapsamında satışına uygulanacak ihale usulüne ilişkin alınan kararlara ilişkin itirazlar olduğu; davacının, dava konusu ettiği , tapuda davalı şirkete ait —-olduğu, —- taraf olmadığı gibi, idari işlem hakkında görevli mahkemelerin idari yargı yolu —- olduğu anlaşılmakla, davacı işbu davayı, dava dışı —– sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın satışına izin verilmesine ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açmış olduğundan ve—-, dava konusu taşınmazın satışına izin verilmesine ilişkin —-kayyım olarak atandıktan sonra aldığı ticari ve iktisadi bütün ve bu karar gereğince davacının şahsi mal varlığının satılmasına ilişkin idari yargıda dava açılabileceği tespit edilmekle mahkememizde açılan işbu davanın 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolu ve görev yönünden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı yanın davasının esas itibarı ile —- tarafından atanan kayyımının yaptığı işlemler ile daha sonra kayyımlık görevinin davalı idareye geçtikten sonra davacının hissedarı olduğu —– ilişkin yönetmelik kapsamında satışına uygulanacak ihale usulüne ilişkin alınan kararlara ilişkin itirazlar olduğu;
Davacının, dava konusu ettiği , tapuda davalı şirkete ait—- tarafından alınan satışına ilişkin iptal talebinin idari işlem niteliğinde olduğu, —- idari karar niteliğindeki dava konusu taşınmazın satışına yönelik olup, — davamızda taraf olmadığı gibi, idari işlem hakkında görevli mahkemelerin —- olduğu anlaşılmakla,
Davacı işbu davayı, dava dışı — kayyım sıfatı ile ve yönetim organı olarak aldığı genel kurul kararı niteliğindeki —- sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın satışına izin verilmesine ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açmış olduğundan ve — kurul kararı niteliğinde olduğundan, —- kayyım olarak atandıktan sonra aldığı ticari ve iktisadi bütün ve bu karar gereğince davacının şahsi mal varlığının satılmasına ilişkin idari yargıda dava açılabileceği tespit edilmekle mahkememizde açılan işbu davanın 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolu ve görev yönünden REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı şirket kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden verilen kararın yargı yolu nedeniyle davanın reddine ilişkin olup, yargılamanın esasen görevli mahkemede yürütülmesine karar verilmediğinden, usul yönünden nihai karar niteliğinde bulunması nedeniyle karar tarihi asgari avukatlık hükümleri gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile DAVALI ŞİRKETE VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde————dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021