Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/546 E. 2023/205 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/546 Esas
KARAR NO : 2023/205

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı asıl borçlu ——arasında aktedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açıldığı ve kullandırıldığını, diğer davalıların ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, sözleşme hükümlerine uymayan borçluların sözleşmesi feshedilerek,——Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile söz konusu borcun ödenmesi gerektiğinin borçluya bildirildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında —— esas sayılı dosyası ile asıl alacağın ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibini başlatıldığını, davalıların bankaya olan borçlarının devam ettiğini, asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizlerin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle davalıların ——-esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu borca ilişkin ödemelerin banka dekontlarıyla sabit olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından bahse konu borcun ödemelerinin yapıldığını, davacı tarafın talep ettiği şekilde bir borcun olmadığını —— esas sayılı dosyasında alınan raporlar ile de sabit olduğunu, müteaddit defalar müvekkili şirketin kayıtları üzerinde gerek bilirkişiler gerekse de konkordato komiser heyeti tarafından yapılan incelemelerde davacı tarafın iddia ettiği gibi bir alacağın bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalıların —— esas sayılı dosyasında yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına yöneliktir.
Dosya içerisine gönderilen—– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ——asıl alacak miktarının 878.093,24 TL, işlemiş %28,6 temerrüt faizinin 373.936,10 TL, %5 —18.696,80 TL, ihtarname masrafının 1.179,81 TL olmak üzere toplam alacak miktarının 1.271.905,95 TL olduğu görülmüştür. Taraflar arasında aktedilen sözleşmeye göre, davacı Banka ile asıl borçlu ——arasında 06.07.2018 tarihinde 5.000.000,00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesinin (—–) imzalandığı, diğer davalılar ——- söz konusu sözleşmede, müteselsil kefil olarak 7.500.000,00’er TL kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu, kefalet sözleşmesinin geçerliliği hususunda taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı görülmektedir.Davacı Bankanın, Muhataplar’a —–Noterliği kanalıyla 25.10.2019 tarih ve——– yevmiye no’lu ihtamamesini keşide ettiği, ihtarnamede özetle “Bankaları ile akdedilen Sözleşmeler uyarınca asıl borçlu Şirkete kullandırılan kredi” hesaplarına konu olan borçların 22.10.2019 tarihi itibariyle 874.557,51 TL olup aşağıdaki şekilde olduğu, kredilerden kaynaklanan toplam borcun tebliğ tarihi itbaren 1 gün içinde ödenmesini, aksi takdirde alacaklarının tahsili için haklarında yasal yollara başvurulacağını, bu durumda yukarıda belirtilen borç tutarlarına ihtaname tarihi ile ödeme yapılacak tarih arasında geçecek her gün için gecikme faizi ve gider vergisi tahakkuk ettirileceğini, ayrıca sarfına mecbur kalınacak masraflar ile avukatlık ücreti, icra ve yargılama giderlerinin taraflarına yükleneceği ” ihtarında bulunduğu, söz konusu İhtarnamenin 31.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, sözleşmenin ilgili maddesi ve mevzuat hükümleri gereği, davalı şirketin ve müteselsil kefillerin, ertesi günün hafta sonu resmi tatil olduğu dikkate alınarak verilen 1 günlük mehil süresinin hitamı olan 04.11.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Taraflar arasında aktedilen Sözleşmenin “Temerrüt Faizi ve Oranı başlıklı 13.Maddesinde “… Müşteri temerrüt durumunda Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın 50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” Sözleşmenin 41 ve 42. Maddesi ve devamında “Davalı borçlu 29 sayfa ve 42 maddeden oluşan Kredi Genel Sözleşmesinin tamamını okuduğunu, her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığını, sadece imza hanesinin bulunduğu son sayfasını imzalamış olmasıyla tüm sözleşme hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul ve taahhüt eder.” şeklindedir.Dosya içeriğinde bulunan banka kayıtlarına göre davalı borçlu şirket ile davacı banka arasında imzalanan çerçeve niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 12.07.2018 tarihinde —–No’lu 24,10 Faiz oranı ile 1.650.000,00 TL Rotatif kredi, 20.07.2018 tarihinde ise ——- No’lu, 24,10 faiz oranı ile 350.000,00 TL Rotatif Kredi kullandırılmış olup, hesap ekstrelerinden de görüldüğü üzere söz konusu——-No’lu kredinin 561.555,12 TL asıl alacak, ——– No’lu Kredinin 192.251,26 TL asıl alacak ile devre faizlerinin ödenmemiş olduğu görülmektedir.Davalılarca “Dava konusu borca ilişkin ödemelerin Banka dekontlarıyla sabit olup dava dilekçesi ekinde sunulduğu belirtilmekte ise de, cevap dilekçesi ekinde sunulan muavin ekstresinde tek bir krediye ilişkin olarak davalı Bankanın 673.553,23 TL alacaklı olduğunun gözüktüğü, davalı Bankaya ait ticari hesap ekstresi ise alacaklı cari hesap hareketleri yer aldığı, ekstrede yer alan hareketlerin kredi hesaplarına yansıtıldığı, bu durumda davalıların kredi ödemelerinin yapıldığı iddialarının, kendileri tarafından sunulan borçlu şirket kayıtları ile de kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişiden rapor alınmış olup, dosyaya sunulan 05.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı banka ile davalı asıl borçlu ——- arasında 06.07.2018 tarihinde 5.000.000,00 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesinin (——) imzalandığı, diğer davalılar ——- söz konusu sözleşmede, müteselsil kefil olarak 7.500.000,00’şer TL kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu, davalı borçlu şirket ile davacı banka arasında imzalanan çerçeve niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 12.07.2018 tarihinde —— nolu %24,10 faiz oranı ile 1.650.000,00 TL rotatif kredi, 20.07.2018 tarihinde ise——– nolu %24,10 faiz oranı ile 350.000,00 TL rotatif kredi kullandırılmış olup, hesap ekstrelerinden de görüldüğü üzere söz konusu kredilerin ——- nolu kredinin 561.555,12 TL asıl alacak,——–nolu kredinin 192.251,26 TL asıl alacak ile devre faizlerinin ödenmemiş olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı borçlu şirketten olan alacağının; 878.093,24 TL asıl alacak, 373.936,10 TL temerrüt faizi, 18.696,80 TL faizler üzerinden %5 gider vergisi ve 1.179,81 TL ihtarname masrafı olmak üzere 1.271.905,95 TL olduğu, diğer davalı müteselsil kefillerin kefalet sözleşmesinde 7.500.000,00 TL tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla imzaları olduğundan doğan borçtan sorumlu tutulabilecekleri, davacı bankanın, icra takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçlulardan 878.093,24 TL asıl alacak üzerinden yıllık %28,60 oranı üzerinden, temerrüt faizi ve faizin ——– talep edilebileceği bildirildiği, sözleşme hükümleri ve dosyadaki diğer belge ve kayıtlar dikkate alındığında raporun denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, buna göre davacı tarafın icra takibinde haklı olduğu, davalıların ise takibe itirazlarının yerinde olmadığı, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin haklı olduğu, bu nedenle davalıların takibe yaptıkları itirazın iptali gerektiği anlaşılmakla ve davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile
——- Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
%20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 86.883,90 TL karar harcı ve 59,30 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisine vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 149.752,48 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.596,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara ödenmesine, Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.