Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/538 E. 2022/54 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/538 Esas
KARAR NO : 2022/54

KARAR TARİHİ : 04/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —— nolu, —- mevcut olduğunu, genişletilmiş —- kazadaki diğer araç —– olduğunu, — —- numaralı, kazadaki diğer—- model aracın sigorta —-numaralı aracın, Trafik kazasında müvekkilimin kusuru bulunmadığını, davacı ve davalı arasındaki yetersiz ve fahiş miktarda düşük belirlenmiş ödemeyi içeren —- iptali ve daha sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 500 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan mevzuata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, KTK ilgili maddeleri kapsamında taleplerinin kabulüne karar verilmeyecekse Türk Borçlar Kanunu ilgili maddeleri kapsamında, edimler arasındaki oransızlığın giderilerek ve bakiye zararın hesaplanılarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, (Daha sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 500 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan mevzuata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine), yargılama giderleri ve avukat vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak —– için dava açıldığını, talep edilen tutar ve daha sonra ıslah ile artırılabilecek ya da ek davaya konu edilebilecek bakiye alacak talepleri yönünden zamanaşımı itirazında bulunduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı faiz sorumluluğunun bulunmamakla birlikte kaza tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz istemi haksız olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla trafik kazaları nitelikleri itibariyle haksız fiil oldukları, tazminat talebinin sorumlusunun sigortacısı olarak Müvekkilim —– Davacı —- arasında bir sözleşme bulunmaması nedenleriyle Müvekkili Şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesi gerektiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında —– plaka sayılı araca ilişkin olarak — aracın davalı sigorta şirketince sigortalanmış olup, sigorta dönemi içerisinde, meydana gelen kaza nedeniyle oluşan değer kaybının tazminine ilişkindir.
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
Ticaret Mahkemeleri sadece ticari davalara bakmakla görevli olup görevi dışındaki işlere genel görevli asliye hukuk mahkemelerince bakılması gerekmektedir. —— tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden —– tarihinde yürürlüğe girmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici,— eden gerçek veya tüzel kişiyi , tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında —- eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir.
Sonuç itibariyle; taraflar arasındaki kasko poliçesine konu aracın hususi olduğunun görüldüğü, taraflar arasında yapılan poliçede kullanım —- hususi ——–, dolayısıyla söz konusu aracın hususi olduğu, poliçenin —— ilişkin düzenlendiği, iki tarafın arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliği, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya —- GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli — gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.