Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/534 E. 2023/253 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/534 Esas
KARAR NO:2023/253
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/08/2021
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacının ——-adı altında ticari iş yaptığını, davalı şirketin davacıdan gıda ürünleri satın almak istediğini ve bu çerçevede tarafların satışa ilişkin anlaşmaya vardıklarını, davacının söz konusu anlaşmaya binaen üretilmesi gereken ürünleri eksiksiz ve hatasız olarak üreterek, davalının tayin ettiği yerlere eksiksiz bir şekilde teslimat gerçekleştirildiğini ve davalı tarafından ürünlerin kabulü yapıldığını, davacının üzerine düşen bütün edimleri yerine getirdiğini, davacı ile davalı arasında arasında yapılan ticari alışveriş neticesinde;——— fatura düzenlendiğini, ayrıca davalının —– borcu bulunduğunu, faturaların toplam tutarı —- olduğunu,—– yılından gelen bakiye ve —-yılında faturaların toplamı: —–olup, takibe konu edilen ve taraflarına ödenmeyen miktarın —-olduğunu, davalıca ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine———- sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, haksız mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali gerektiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek öncelikle ihtiyaten haciz/tedbir taleplerinin kabulü ile alacaklarının tamamını karşılayacak şekilde davalının malvarlığı değerleri (tapu, taşınır, banka hesabı vs.) üzerine ihtiyaten haciz/tedbir konulmasını, Haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına; %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilerek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak talebinin haksız ve dayanaksız olduğundan, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalı şirkete ———kapsamında, ——tarihli —— düzenlemesiyle, kayyımlık yetkisi ——–devrolduğunu, Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıdan ürün alındığını ve her bir satın alma işlemi davalı şirketin ticari defterlerine işlenerek karşılığının davacıya ödendiğini, davalı şirket tarafından kimi zaman ödemelerin nakit olarak yapıldığını, kimi zaman ise çek olarak ödendiğini, Cari ilişki sona erdiğinde de davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu kalmadığını, davalı şirket tarafından davacıya gereği gibi ödeme yapılmış olmasına rağmen, davacı tarafça dayanaksız ve kötüniyetli bir şekilde—— dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Faturadan doğan alacağın dayandığı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
——- sayılı takip dosyası ——– sisteminden celp edilmiştir.
——–cevabi yazısı dosya içerisindedir.
Mahkememizin ——– tarihli ara kararı ile davacı vekilini ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir ——– celp edilmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/12/2021 tarihli celse ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara ——– yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi ———- verilmiş, bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 07/12/2021 tarihli celsesinde davacı vekili ihtiyati haciz talebini yinelemiş, talebinin aynı tarihli celsede reddine karar verilmiştir
Mahkememizin 27/12/2021 tarihli ara kararı ile davalı tarafa ait uyuşmazlığa konu ticari yıllara ilişkin defterler üzerinde ——- bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına ve davacı yönünden davacı tarafa ait defterlerin bulunduğu bildirilen yer Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir. ——— bilirkişi ———-tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “… Dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davalı Şirketin Ticari Defter ve Kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 30.000,03 TL ASIL ALACAK Talebi üzerinden İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davalı Şirketin Davacı Şirketle Cari Hareketleri kayıt ve Takip ettiği Muavin Hesap Ekstresinde Borç/Alacak Bakiyesinin (0) Sıfır olduğu, bir başka ifadeyle Borç/Alacak Bakiyesinin mevcut olmadığı, Taraflar arasındaki Tek Mutabakatsızlığın ve huzurdaki davanın konusunu teşkil eden ihtilafın, Davalı Şirketçe Davacı Şirkete ——— Tarihinde İleri Vadeli olarak Ciro edilmiş bulunan; Muhatabı ———Tutarlı Çekin Vadesinde ödenmemiş olması nedeniyle Davalı Şirket adına Borç Dekontuyla Borç Kaydı yapılmış olmasından kaynaklandığı ve Davalı Şirketin vadesinde ödenmeyen işbu karşılıksız çek nedeniyle Davalı Şirketten 30.000,03 TL Alacaklı duruma geçtiği tespit edilmiş olup, Anılan Çekin akıbeti ve tahsilinde Mükerrerliğe sebebiyet verilip, verilmeyeceği hususlarının tespit ve değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olacağı…” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.Davacı vekili 04/10/2022 tarihli celsede; alacaklarının sabit olduğunu, ihtiyati haciz talebini yinelediklerini, ayrıca uyuşmazlığa konu ticari yıllara ilişkin defter ve kayıtları Mahkemeye sunacakları yönünde beyanda bulunmuş, Mahkememizin aynı tarihli celsesinde davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin dava değeri dikkate alınarak harca esas gösterilen 30.000,00-TL üzerinden %15 teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiş, teminat yatırılması akabinde ihtiyati haciz kararı talep edene tebliğ edilmiştir.Davalı vekili tarafından verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ve itiraz duruşmalı değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından uyuşmazlığa konu yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlar—— içerisinde dosyamıza sunulmuş ve dosya daha önce rapor sunan bilirkişiye tevdi edilmiştir. Tanzim edilen ek raporda özetle; ”…Dolayısıyla Davalı Şirketin Davacı Şirkete Faturalardan kaynaklanan Borçlarının ödemesini ifa amacıyla Ciro yoluyla temlik etmiş olduğu keşidecisi 3.kişi olan ileri vadeli çekin vadesinde ödenmemiş olması nedeniyle, işbu Çekin Tahsilinde tekerrür etmemek kaydıyla, Davacı Şirketçe Davalı Şirketten Faturalara dayalı Açık C/H Bakiyesinden kaynaklanan 30.000,03 TL ASIL Alacağın talep edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava ve İcra dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Davalı Şirketin Ticari Defter ve Kayıtları ile dayanak belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 30.000,03 TL asıl alacak talebi üzerinden İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketin Davalı Şirketten tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla 30.000,03 TL asıl Alacağı bulunduğu…” belirtilmiştir.Tanzim edilen ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.İhtiyati haciz kararına itirazın reddine dair Mahkememiz kararı davalı vekilince istinaf edilmiş ve ———- Sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verilmiştir.İcra dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından davalı aleyhine 30.000,03-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın 30.003,00-TL üzerinden süresi içerisinde harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanmak üzere zamanaşımı defii ile tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından ticari ilişkiden doğan faturaya dayalı alacağın konu edildiği icra takibine yönelik davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından ödemelerin nakit ve kimi zaman çekle ödenerek cari ilişki sona erdiğinde borcun ödendiğinin savunulduğu,Mahkememizin ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara ilişkin ticari defterlerini sunmaları ve ticari defterler üerinde —-bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verildiği,Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile Taraflara ait ticari defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve ilgilisi lehine delil niteliğinin bulunduğu, tarafların ———–içinde gerçekleşen Tüm Alım/Satım ve İade İşlemelerine ilişkin Fatura Kayıtları ile ileri vadeli 30.000.-TL Karşılıksız Çek hariç diğer ödemeler yönünden de tarafların mutabık oldukları, vergi dairelerinden dosyaya celp edilen—– beyanlarında davacı şirketçe davalı şirket adına —– yılında düzenlenerek borç kaydedilmiş olan —- Faturanın taraflarca herhangi bir çekişmeye veya mutabakatsızlığa sebebiyet vermeyecek şekilde birbirlerinden Mal Alım/Satımı olarak beyan edilmiş oldukları, taraflar arasındaki tek mutabakatsızlığın davalı şirketçe davacı şirkete 18/03/2016 tarihinde ileri vadeli olarak ciro edilmiş bulunan ———— Vadesinde ödenmemiş olması nedeniyle Davalı Şirket adına Borç Dekontuyla Borç Kaydı yapılmış olmasından kaynaklandığı ve Davalı Şirketin vadesinde ödenmeyen işbu karşılıksız çek nedeniyle Davalı Şirketten 30.000,03 TL Alacaklı duruma geçtiğinin” tespit edildiği, sunulu raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,İlgi çek yönünden bankaya yazılan müzekkereye verilen 07/11/2022 tarihli müzekkere cevabından çekin açık durumda olup, ödenmediğinin bildirildiği,Yapılan yargılama ile davacı tarafından faturaya dayalı alacağın takibe konu edildiği, davalı tarafından ticari ilişki inkar edilmeyip borcun ödendiği yönünde savunmada bulunulduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile takibe konu alacağın dayandığı faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı oldukları, taraflarca ——– bildiriminin yapıldığı, taraflar arasında bu hususta mutabakatsızlık bulunmadığı, mutabakatsızlığın davalı tarafından ileri vadeli olarak keşide edilen çek nedeniyle bulunduğu, çekin keşide tarihinin 20/09/2016 tarihi olduğu, icra takibinin 31/03/2021 tarihinde başlatıldığı, ilgili bankadan celp edilen müzekkere cevabından çekin açık durumda ve ödenmemiş olduğunun bildirildiği, bu halde davacının davalıdan 30.000,03-TL alacaklı olduğu, dosya kapsamında aksi delil bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——–Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin 30.000,03-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen oranı aşmamak kaydıyla ticari temerrüt faizi uygulanmasına, takibin takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 6.000,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 2.049,30-TL harçtan peşin alınan 362,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.686,97‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00‬-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 790,83-TL harç ve 2.391,10-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.181,93-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———-Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023