Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2022/496 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/52 Esas
KARAR NO: 2022/496
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/01/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
BİRLEŞEN DAVA——
ESAS NO : 2021/212
KARAR NO : 2021/ 509
DAVA DEĞERİ: 49.044,56-TL
DAVA TARİHİ: 01/04/2021
KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil firmanın —- inşaatının yapılması için ——-yani bu işletmelere dair tüm masraf ve işlerin eksiksiz olarak tamamlanarak müvekkiline teslim edilmesi konusunda davalı firma ile anlaştıklarını, müvekkil firma ile davalı firma arasında cari hesap ilişkisi oluştuğunu, davalı tarafından müvekkiline teslim edilen işlere ilişkin faturalar düzenlendiğini ve düzenlenen faturalara ilişkin müvekkili tarafından ödemeler eksiksiz ve zamanında davalı firmaya yapıldığını, davalı tarafından yapılan işlerle ilgili çok zaman geçmeden —— olduğunu yapılması gereken işlerin de yapılmadığının müvekkili tarafından tespit edildiğini, Müvekkili tarafından davalıya teslim edilen alanlara ilişkin inşaat işi olarak zemine şap atılması gerekirken —– atılmadığı için dükkân yağmur suları altında kalmış ve kullanılamaz hale geldiğini, davalı tarafından tüm inşaat alanına ——kurulmuş ancak tesisat standartlara uygun olmadığından —– yanlış — dolayı ruhsat alınamadığını, —- tesisatının sökülüp yeniden ——— davalı tarafından proje ve ruhsata uygun yapılmadığını, işlerin hatalı halleri düzeltilerek davalı tarafından eksiksiz ve çalışabilir vaziyette müvekkiline teslim edilmesi gerektiğini, Müvekkilinin hatalı ve eksik işlerin giderilmesi için davalı taraf ile defalarca görüştüğünü ancak olumlu bir dönüş alamadığını, eksik ve hatalı işlerin tespiti için —— dosyası ile dava açılarak davalı tarafından yapılmayan veya hatalı yapılan inşai eksik ve imalatların belirlenmesi için bilirkişi incelenmesi talep edildiğini, Müvekkil şirketin davalıya cari hesap ilişkisinde güncel olarak ödenmeyen faturalar ve iki adet çek toplamı —- borcu gözüktüğünü, Ancak davalı taraf edimini yerine getirmediğinden müvekkil tarafından davalıya verilen çekler bedelsiz kaldığını, Davalının bu haksız tutumu müvekkil şirket açısından telafisi imkansız zararlar doğurabilecektir. Bu nedenle, herhangi bir takip açılmadan önce, işbu menfi tespit davasını açmak zorunluluğu doğduğunu,
—- vade tarihli, —-
—vade tarihli, numaralı —–
Davalı şirkete verilen çeklerin ödeme günü yakın olduğunu, çeklerin tahsil edilmesi karşısında müvekkilinin mağdur olacağını, bu nedenlerle öncelikle yukarıda belirtilen çekler üzerine ödeme yasağıyla ilgili tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Ayrıca müvekkil firmaya anahtar teslim işi yapmayan, davalının edimi yerine getirilmediğinden dolayı müvekkil şirketin borçlu olmadığının ve borç için alacağın muaccel hale gelmediğinin tespiti ile davalıda bulunan ödenmeyen —– faturaların iptalini talep ettiklerini
“İİK’nun 72. maddeside “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” hükmü yer almaktadır. ” Kanunun bu maddesi uyarınca ödeme günü çok yakın olan çekler için ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde;—–tarihli ara karar evrakında ek bilirkişi raporu için— tarihinde keşif incelemesi yapılmasına, tanıkları keşif mahallinde dinlenmesine karar verildiğini, mezkur ara kararda “Davalı vekilince bilirkişi incelemesi için, — bilirkişi ücreti ve keşif avansı —- olmak üzere toplam —– kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, aksi halde bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinden vazgeçmiş sayılarak dosya kapsamına göre karar verileceği hususunun davalı vekiline ihtarına,” dendiğini, mahkemece delil avansının müvekkile yükletilmesi usule ve hakkaniyete aykırı olduğunu, — tarihli bilirkişi raporuna karşı —–tarihli dilekçeleri ile beyanlarını sunduklarını, yargılamanın daha fazla uzamaması, müvekkilin hakkı olan çek bedeli üzerindeki tedbir nedeniyle alacağına kavuşamaması, ülkenin ekonomik durumları gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, aksi kanaat hakimse açık ayıp olarak nitelendirilen işler bakımından——- uyarınca davanın reddi ile gizli ayıp olarak nitelendirilen iş bakımından —- bedelli ilk alternatifin değerlendirilmesine karar verilmesinin talep edildiğini, müvekkilin ek rapor alınması talebinin olmadığını, davacı yan ise — tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile ek bilirkişi raporu alınmasını talep ettiğini, Mahkemenin—- tarihli duruşmasında ——- —-tarihli tanıklarını bildirir dilekçeleri ile yargılamanın uzamaması adına keşif kararı veren mahkemeden keşif için gün verilmesi talep edildiğini, Mahkemece keşif için gün verilmesi taleplerine istinaden delil avansının müvekkile yansıtılmasına dair ara karar oluşturulduğunu, öncelikle huzurdaki dava eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğunu, ayıp iddiasının, borçlu olunmadığı iddiasının ispat yükü davacı yan üzerinde olduğunu, HMK madde 190 ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu hükmünü ihtiva ettiğini, —– ilamında “Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıda olduğunu, ancak kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.” denmek sureti ile bu husus açıkça ortaya konduğunu Mahkemenizce de ilk bilirkişi delil avansı davacı yana yükletildiğini ileri sürerek—– tarihli ara karardan rücu edilerek bilirkişi avansının davacı yana tahmiline, bu hususta davacı yana ihtaratlı bildirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; davalı şirket, müvekkili ile iletişime geçerek ——- bulunan—— müvekkilİ tarafından yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili firma da dava konusu yerde birtakım inşaat ve tadilat işlemlerini zamanında ve eksiksiz bir biçimde gerçekleştirdiğini, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde birçok fatura alacağı doğduğunu, mevcut borçlara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla —— sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi yoluna başvurulduğunu, davalı tarafa ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, borçlu icra dosyasına herhangi bir ödemede bulunmadığını, mevcut borca ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığını, icra dosyasındaki borca, faize ve tüm ferilerine kötü niyetle itirazda bulunduğunu, bu haksız itiraz neticesinde —– takibin durdurulmasına karar verdiğini, davalı taraf borçtan kurtulmak maksadıyla —-menfi tespit davası ikame ettiğini, davanın derdest olduğunu, ticari davalarda arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi nedeniyle, —- tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, davalı tarafla gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, arabulucu tarafından anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davanın kabulünü,—–dosyasındaki itirazın iptali ve durdurulmasına karar verilen takibin devamını, alacağın likit olduğunu, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın tahsili geciktiğini, davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalının dava dilekçesinde müvekkili aleyhine belirtilen beyan ve isnatları kabul etmediklerini, müvekkili firma —— yapılması için——- yani bu işletmelere dair tüm masraf ve işlerin eksiksiz olarak tamamlanarak müvekkiline teslim edilmesi konusunda davalı firma ile anlaştığını, müvekkili firma ile davalı firma arasında cari hesap ilişkisinin oluştuğunu, davacı tarafından müvekkiline teslim edilen işlere ilişkin faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturalara ilişkin müvekkili tarafından ödemeler eksiksiz ve zamanında davacı firmaya yapıldığını, davacı tarafından yapılan işlerle ilgili çok zaman geçmeden inşai eksiklikler ve imalatlar mevcut olduğunu, yapılması gereken işlerin de yapılmadığı——- dava açılarak davalı tarafından yapılmayan veya hatalı yapılan inşai eksik ve imalatlar tespit edildiğini, müvekkili şirketin davalıya cari hesap ilişkisinde güncel olarak ödenmeyen——-Davacı taraf edimini yerine getirmediğini müvekkili tarafından davacıya verilen çekler ve davacı tarafından düzenlenen işbu davaya konu edilen icra takibine koyulan fatura bedelsiz kaldığını, bu nedenle taraflarınca —–davacı şirkete menfi tespit davası açıldığını, dava ile müvekkili firmaya anahtar teslim işi yapmayan, davacının edimi yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin borçlu olmadığını ve borç için alacağın muaccel hale gelmediğini tespiti ile davalıda bulunan ödenmeyen ——- adet çekin ve faturaların iptalini talep ettiğini, davacı tarafından tanzim edilmiş olunan — faturalardan kaynaklanan cari hesap ekstresinden dolayı davacı şirkete müvekkilinin borcu bulunmadığını, davaya konu edilen faturalara ilişkin müvekkilinin iade faturası düzenlendiğini, davacı tarafa ilettiğini, iade faturasına ilişkin kayıtlar ise müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğunu, davacının açmış olduğu işbu dava hukuki mesnetten yoksun olduğunu, reddinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş, icra dosyaları getirtilmiş ve dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde asıl ve birleşen dava olmak üzere iki ayrı icra takibine dayalı itirazın iptali davası olup;
a-Mahkememizde açılan işbu davanın davacı şirketin davalıya cari hesap ilişkisinde güncel olarak ödenmeyen faturalar ile davalı tarafa teslim edilen iki adet toplam—–çek toplamının—- borçlu olunmadığının tespiti,
b-İşbu dosyamız ile birleşen Mahkememizin —- sayılı dosyasındaki dava ise,——- dosyasına yapılan itirazın iptali davalarıdır.
Taraflar arasında davalının yüklenici, davacının iş sahibi olarak davacıya ait—–sözleşme yapıldığı, taraflar arasındaki mail yazışmalarında davalı tarafça gönderilen — kalemlerine fiyat tablolarına göre işin bedelinin —–çek teslim edildiği, davalı tarafından gönderilen —- faturaların davalıya iade edildiği, davacı tarafça davalı yüklenici tarafından yapılan işlerin eksik ve hatalı olduğu gerekçesiyle teslim ettiği çeklerin bedelsiz kaldığını, faturalardan dolayı da borçlu olmadığını iddia ettiği, davalı tarafça ise aralarında anlaşma gereği yapılan işin tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirildiği ve davacıya teslim edildiği, bu nedenle davacının —– alacağının bulunduğunu iddia ettiği görülmektedir.
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen —– icra dosyasının incelenmesinde; davalı – birleşen dosya davacısı tarafından davacı – birleşen dosya davalısına karşı—-toplam asıl alacağın tahsili tarihine kadar avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine davalı şirket vekili tarafından yapılan takibe “takibe ve borca” itiraz edildiği, icra dosyalarının kapsamlarının incelenmesiyle itirazların yasal süre içerisinde yapıldığı, davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı belirlenmiştir.
Davacı tarafça —dosyasında dava konusu yerde tespit yaptırılmış ve bu dosyada— heyet raporu sunulmuş, bu raporda tespit konusu kafe-restoran için yapılmış dekorasyon veya tadilat projesinin dosyada bulunmadığı, dosyasında projesi ve sözleşmesinin bulunmaması nedeniyle tespiti yapılan eksik ve ayıplı işlerin alternatifli olarak değerlendirildiği,——— konusu —– bulunduğu bölümlere eşik yapılarak su girişlerinin önlenmesi ve tahliyesi için —- söz konusu mekanın zemin kısmına mevcut seramiklerin kaldırılması, alüminyum doğramaların sökülmesi, gerekli kırım söküm işlerinin yapılması ile şap yüksekliğinin arttırılarak gerekli eğimin sağlanması, yer seramiklerinin yeniden döşenmesi, demontajı yapılan alüminyum doğrama ve fotoselli kapıların yeniden montajı ve diğer işlerin toplam ve yaklaşık bedelinin: — belirlendiği görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden önce —— tarihli ek raporlar alınmış, raporlar denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Taraf ticari defterleri üzerinde yapılan mali müşavir bilirkişi incelemesine göre her iki taraf ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun ve defterlerin lehlerine delil vasfına haiz olduğu, ticari defterlere göre davacı – birleşen dosya davalısının davalıya — borçlu gözüktüğü, davacının ticari defterlerinde ise bu borcun gözükmediği, aradaki farkın toplam—– faturasının davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı tespiti yapılmıştır.
Yine bilirkişi raporlarına göre yapılan işin “götürü bedelde anahtar teslimi” tipinde olmadığı “sabit teklif birim fiyatlı” olduğu davalı tarafça yapılan işin teknik bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere hatalı ve eksik olduğu, bilirkişi raporuna göre ayıplı ve eksik iş imalatının sadece —-bedelli yeterli şap eğimin sağlanmamasından dolayı davalı yüklenicinin %70, davacının ise %30 oranında kusurlu olduğu, diğer eksik ve ayıplı işlerin tamamından yüklenici davalının kusurlu olduğu, toplam eksik ve ayıplı iş bedelinin —- olarak tespit edildiği, davalının ticari defterlerine göre davacının borcu olan — bu kısmın mahsubu ile —- alacaklı olduğu, bu durumda davalının işin önemli bir kısımını gerçekleştirdiği, davacı tarafça teslim edilen çeklerin bedelsiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalıya teslim edilen çeklerden —- çekin tahsil edildiği, —– üzerinde ise mahkememizce daha önce ihtiyati tedbir konduğu görülmektedir.
Sonuç olarak Davacı ile Davalı arasında —– bulunan restoran/kafe/kantinin tadilat işlerinin davalı tarafından yapılması konusunda; dosya kapsamında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, hukuki ilişkinin sözlü olarak kurulduğu, Davalı- Karşı —– halinde inşaat, mekanik ve elektrik imalatlarına ilişkin iş kalemleri, iş kalemlerinin miktarları, iş kalemlerine ilişkin birim fiyatların teklif olarak dosyada sunulu olduğu, dosya kapsamındaki yazışmalar doğrultusunda, dosyaya sunulu teklif birim fiyatlarına göre sözlü sözleşme——— olmadığı, işin tekniğine, fen ve sanat kurallarına uygun imalinden yüklenici sorumlu olduğundan eksik ve kusurlu işlerin miktarının —– olduğu, çalışmaya göre yeterli eğimin temini için gerekli şaft kalınlığının imal edilmemesinden yüklenici davalının %70 oranında kusurlu olduğu, dosyamızdaki bilirkişi raporlarında mutabık kalınan ve dosya kapsamına uygun görülen değişik iş tespit raporunun —-göre bu eksiği giderecek ve söz konusu yağmur suyu girişlerinin bulunduğu bölümlere eşit yapılarak su girişlerinin önlenmesi ve tahliyesi için —- gerekli olduğu, bunun — davacının, —– ise davacının sorumlu olduğu, Davalı-Karşı Davacının, Davacı-Karşı Davalı iş sahibinden —- alacaklı olduğu tespit edildiği göz önüne alındığında; Davacı-Karşı Davalı İşverenin, Davalı- Karşı Davacı yükleniciye net borcu —- alacaklı olduğu, bu nedenlerle kanıtlanamayan asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, ayrıca üzerine ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalının ———çek bedelini geç almasından dolayı İİK 72/4. Maddesi gereğince davacının %20 oranında tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A/1-Asıl davanın kanıtlanamaması nedeni ile REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddeesi gereğince hakkında ihtiyati tedbir kararı ile ödeme yasağı konulan çekin —– çek bedelinin geç almasından dolayı uğramış olduğu zarar nedeni ile çek bedelinin %20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı birleşen dosya davacısına verilmesine,
3-Bu çek hakkında verilen ihtiyati tedbir karanının kaldırılmasına
B/1 birleşen davanın kısmen kabulüne, —– sayılı icar dosyasında başlatılan takibin iptaline ,takibin —–üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talep ile alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
5-Karar ve ilâm harcı olan — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye —- harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 89.394,90 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacının Mahkememizin işbu dosyasıyla BİRLEŞEN —– sayılı dosyasından aynı davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a-Davalının —- sayılı icra dosyasında başlatılan takibin iptaline, takibin— üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talep ile alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
9-Karar ve ilâm harcı olan 1.249,70-TL harçtan peşin alınan 592,58-TL harcın mahsubu ile bakiye 592,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
A-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 492,39-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden 827,61 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
12-Davalı tarafından yatırılan bilirkişi ücreti, posta,tebligat masrafı olmak üzere toplam 245,75-TL yargılama giderinden kabul ve ret miktarlarına göre 90,92 -TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde———– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2022