Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2022/827 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/517
KARAR NO : 2022/827

DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı—–ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisi olduğunu, cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere, davalıya 12.09.2019 Tarihinde satış bedeli 15.345,00 TL, 20,09.2019 tarihinde satış bedeli 990,00 TL olan ve 25.09.2019 tarihinde satış bedeli 2.020,00 TL olan ürün satışı yaptığını, söz konusu ürünlerin toplam 118 kitaptan oluştuğunu, kitaplar ve faturaların teslim edildiğini, fatura gönderimine ilişkin kargo dekontları, olduğunu, 23.10.2019 tarihinde faturaların —– mesajı olarak gönderdiğini, ancak davalının borcunu ödememesi üzerine, ——Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmemiş ve cevap vermemiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—— Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Davacı tarafa ait ticari defterler üzerinde —— bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olara gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın birer ticaret şirketi olduğu, tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların ticari defterleri üzerinde ——- bilirkişisi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.——bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; ——- Esas Sayılı İcra Dosyasının incelenmesinde, dava dosyasına Uyaptan gönderilmiş olan 26.01.2021 tarihli icra dosyasının incelenmesinde, alacaklısının davacı şirket borçlusunun davalı şirket olduğu, takip talebinde 16.555,00 TL Fatura —–Nolu Fatura,—— Nolu fatura, ——Nolu Fatura 3.343,10-TL 25.10.2019 Tarihinden itibaren İşlemiş Faiz + 19.998,10 TL tutarında toplam alacağın takip tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %16,75 faizi ile icra gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte ile tahsiline ilişkin ilamsız icra takibinin yapıldığı görüldüğü, borcun sebebi olarak——Nolu 25.09.2019 tarihli 220,00 TL Tutarındaki Fatura,——- Nolu 20.09.2019 tarihli 990-TL Tutarındaki Fatura ile ——- Nolu 12.09.2019 tarihli 15.345-TL Tutarındaki Fatura olarak belirtildiği, ödeme emrinin, 12.02.2021 tarihinde davalı adresinde çalışanı imzasına tebliğ edildiği, davacının usulüne uygun tutulan açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapılmış ticari defterinde, davalıyı——-cari hesabında takip ettiği, dava ve takip konusu olan —— Nolu 25.09.2019 tarihli 220-TL Tutarındaki Fatura, ——Nolu 20.09.2019 tarihli 990-TL Tutarındaki Fatura ile —— Nolu 12.09.2019 tarihli 15.345,00 TL Tutarındaki Faturaların kayıtlı olduğu 2019 Yılını bu tutarla kapattığı, 26.01.2021 takip tarihi itibariyle ise davacı şirketin, davalıdan takip faturalarından kaynaklı alacağının da içinde olduğu cari hesap alacağının 16.775,00 TL olduğu tespit edildiği, davacı tarafından icra dosyasındaki takip dayanağı ——Nolu 25.09.2019 tarihli 220-TL tutarındaki fatura,—— Nolu 20.09.2019 tarihli 990 tl tutarındaki fatura ile —— Nolu 12.09.2019 tarihli 15.345,00 TL tutarındaki içeriği 118 kitap olan toplam: 16.555,00 TL bedelinde 3 adet faturadan oluştuğunu, uyuşmazlık kapsamında Mahkeme tarafından, 28.01.2022 Tarihli ——– Nolu celsesinde, davalı tarafa 2019 yılına ait ticari defterlerini sunması için 2 haftalık kesin süre verilerek ticari defterlerinin sunmadığı takdirde 6100 Sayılı HMK’nın 222/3 maddesi gereğince davacı tarafın defterlerinin davacı lehine delil olarak kabul edilebileceği ihtar edilmiş, ihtamame davalı adresine 14.02.2022 tarihinde tebliğ olunmuş ancak davalı tarafından cevap verilmediği, davacının usulüne uygun tutulan açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapılmış ticari defterinde, davalıyı —— hesabında takip ettiği, dava ve takip konusu olan —— Nolu 25.09.2019 tarihli 220-TL Tutarındaki Fatura, —— Nolu 20.09.2019 tarihli 990-TL Tutarındaki Fatura ile —— Nolu 12.09.2019 tarihli 15.345,00 TL Tutarındaki Faturaların kayıtlı olduğu 2019 Yılını bu tutarla kapattığı, 26.01.2021 takip tarihi itibariyle ise davacı şirketin, davalıdan takip faturalarından kaynaklı alacağının da içinde olduğu cari hesap alacağının 16.775-TL olduğu tespit edildiği, her iki tarafın incelenen—— formlarına göre, davacı tarafın vergi dairesine 2019 Yılı Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin bildirim formu Form——davalıya 3 adet fatura karşılığı 54.420,00 TL tutarında mal ve hizmet sattığını beyan ettiği, davalı tarafından bu tutar için ise Karşılık —– verilmediği ——yer almadığı görüldüğü, taraflar arasında yazılı sözleşmede bulunmadığı, ancak mahkemenin açıklamalı ve ihtarlı tebliğine rağmen verilen kesin ve makul süre içinde davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş olup, davacı tarafından dava dilekçesinde davalının ticari defterlerine de dayanarak her iki tarafın ticari defterleri delil olarak gösterildiği, bu durumda ispat külfeti kendisine düşen davacı, davalı defterlerine de dayandığından davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi durumu davacı lehine değerlendirilebileceğinden, ticari defterlere delil olarak dayanan davacı tarafın usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan fatura kayıtları içeren ticari defterleri lehine kati delil teşkil ettiğinden, defterlere dayanan davacı tarafın iddialarını ispat etmiş sayılacağından,——-Esas sayılı dosyasında alacak miktarının 16.555,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacı tarafından icra dosyasında 25.10.2019 Tarihinden itibaren İşlemiş Faiz olarak 3.343,10 TL talep edildiği, icra dosyasında ödeme emrinin tebliğinden önce bir alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belirli olması yada borçlunun takip konusu alacağa ilişkin noter aracılığıyla bir ihtar veya ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, zira, Borçlar Kanunu .Madde.17 gereği, Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla veya borcun ifa edileceği gün sözleşmede açıkça muayyen bir vade ile belirlenmişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş sayılır. Dava konusu olayda taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dosya muhteviyatı ile borçlunun takip konusu alacağa ilişkin temerrüde üldüğünü gösterir mahiyette bir belgede bulunmadığı, bu nedenle ilgili alacak için takip öncesi dönem için işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığı, Mahkeme tarafından karar verilecek alacağa ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren avans faiz talep edilebileceği, her iki tarafın ticari defterlerine incelenmesine karar verildiği, davalı şirket tarafından açıklamalı ve ihtarlı tebliğine rağmen verilen kesin ve makul süre içinde davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş olup, davacı tarafın usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan fatura kayıtları içeren, dava ve takip konusu olan faturaların kayıtlı olup, takip tarihi itibariyle davacı şirketin ticari defterlerinde, davalıdan takip faturalarından kaynaklı alacağının 16.555,00 TL olduğu tespit edildiğinden, dava dilekçesinde her iki tarafın ticari defterleri delil olarak gösterildiği durumda ispat külfeti kendisine düşen davacı, davalı defterlerine de dayandığından davalının açıklamalı ve ihtarlı tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunun davacı lehine değerlendirilebileceği, ticari defterleri lehine kati delil teşkil ettiğinden defterlere dayanan davacı tarafın iddialarını ispat etmiş sayılacağı kanaatine göre davacının ——Esas sayılı dosyasında alacak miktarının 16.555,00 TL olduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce dosya muhteviyatı ile borçlunun takip konusu alacağa ilişkin temerrüde düşürüldüğünü gösterir mahiyette bir belge bulunmadığından takip öncesi dönemde işlemiş faiz borcu bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin usulünce tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmamış olduğu, bu sebeple 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi gereğince davacının ticari defterlerin kendisi lehine delil niteliğinde olduğu ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 16.555,00 TL asıl alacaklı olduğu, icra takibinden önce dosya muhteviyatı ile borçlunun takip konusu alacağa ilişkin temerrüde düşürüldüğünü gösterir mahiyette bir belge bulunmadığından takip öncesi dönemde işlemiş faiz borcu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2——-Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 16.555,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek (yıllık %16,75 i geçmemek üzere) avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan 16.555,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 1.130,87-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 241,53-TL harçtan mahsubu ile bakiye 889,34-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.330,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.101,01-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 241,53 TL peşin harç giderinin toplamı 1.342,54-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre, karar tarihindeki kur üzerinden ve kabul oranına göre belirlenen —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 1.092,73-TL’nin davalıdan, 227,27-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.