Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/285 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/285

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü —- tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı aracı ile ——–istikametinden —- geldiğinde kendisine kırmızı ışık yandığı halde durmayarak aracının ön kısımları ile, —-kendisine yeşil yandığı esnada —– geçmeye çalışan sürücüsü —–aracının sol orta kısımlarına çarpması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada müvekkili olan davacının —- saylı araçta yolcu konumunda bulunduğunu ve meydana gelen kaza nedeni ile yaralandığını, kazaya sebebiyet veren “—-” plaka sayılı —- davalı … —- sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, meydana gelen yaralanma neticesinde zararın davalı … tarafından karşılanması amacıyla sigorta şirketine —– tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılmak üzere gerekli tüm evrakların kuruma teslim edildiğini, davalı yanın 21/01/2020 tarihinde müracaat üzerine davacıya —- tarihinde —– ödeme yaptığını, gerçek zararın karşılanmaması nedeni ile davalı tarafa fark başvurusunda bulunulduğunu, —– tarafından talebi karşılayacak nitelikte cevap verilmediğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- maluliyet (sakatlık) tazminatı, —–geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, olmak üzere toplam 6.100,00-TL tazminatın davalı şirketin temerrüde düştüğü ilk ödeme tarihi olan 12.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığından; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların HMK. m.128/1 uyarınca davalı tarafça inkâr edildiği varsayılmıştır.
Davalı vekili —-tarihli beyan dilekçesi ile özetle; haksız ve hukuki dayanantan yoksun davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafından, müvekkil —- uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle yapılan başvuru üzerine müvekkil —–hasar dosyası açıldığını, işbu hasar dosyasından —-ödeme yapıldığını, davacının zararının fazlasıyla karşılandığını, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte davalının sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, kusur durumu ile maluliyet ve illiyet bağının da tespiti için rapor alınması gerektiğini saavunarak davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı tazminat davasıdır
——– sayılı araca ait—–celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacının —–araştırması, hasar dosyası, davacıya ait tıbbi tedavi evrakları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
07/12/2021 tarihli ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara kararı ile davacının maluliyet durum ve oranının tespiti için — gönderilmesine karar verilmiştir. —-tanzim edilen—
Taraflar arasındaki uyuşmazlık —- tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında yolcu olarak bulunan davacının kaza sebebi ile maluliyet durumunun oluşup oluşmadığı, kazaya karışanların kusur durumu, davacının geçici ve sürekli iş görememezlik ile bakıcı giderine ilişkin davalıya yöneltebileceği bir alacağının bulunup bulunmadığı var ise miktarına ilişkindir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesinde özetle; Tarafların sulh olduğu, davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, dosya içerisinde mübrez vekilin vekaletnamesinin usulüne uygun olduğu ve sulh yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili —- dilekçesi ile tarafların sulh olduğuna dair beyanda bulunduğu ve 26/04/2022 tarihli dilekçesi ile de davadan feragat halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, dosya içerisinde mübrez vekilin vekaletnamesinin usulüne uygun olduğu ve sulh yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
(2): “(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir.”
(3): “(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”
(2): “İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.”
Dosya içeriği kül halinde düşünüp değerlendirildiğinde; Taraf vekillerinin tarafların sulh olduğuna dair beyanda bulundukları ve aynı zamanda karşılıklı olarak vekalet ücreti ile yargılama giderleri talepleri bulunmadığını beyan ettikleri, taraf vekillerine ait dosya içerisinde mübrez vekaletnamelerin usulüne uygun olduğu ve vekillerin sulh yetkilerinin bulunduğu anlaşılmış olmakla; konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Tarafların sulh olması sebebi ile konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Talepleri bulunmadığından taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
3-)Karar ve ilâm harcı 80,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,14-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —- bütçesinden ödenen —— arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.