Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/458 E. 2023/731 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/458
KARAR NO : 2023/731

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))

DAVA TARİHİ : 21/07/2021

KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Alacaklı olduğunu iddia eden davalının, —-hissedarı olduğunu, bu şirketin yönetiminin kısa süre öncesine kadar alacaklı olduğunu iddia eden davalının uhdesinde ve kontrolünde olduğunu, —-tarafından —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—- esas ve—– karar sayılı kararı ile Genel Kurul yapılmasına karar verildiğini ve bu genel kurulda—-şirket yönetimini devir aldığını, halihazırda şirket ortağı ve alacaklı olduğunu iddia eden davalının şirketten bu meblağda bir alacağının bulunmadığı gibi bu miktar alacağın bulunmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, —-İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile müvekkili şirketin adresine gönderildiğini, tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek —– İcra Müdürlüğü’nün—–esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi bakımından müvekkillerinin borçlu bulunmadığının tespitine, haksız takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, İİK 72. Md. Uyarınca icra takibinin durdurulmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin yıllardır, davacı şirket için finansman ve emek harcamadığını, —-ile müvekkili arasındaki anlaşmazlık neticesinde müvekkili şirket yönetiminden iyi niyetli olmayan şekilde çıkarılmaya çalışıldığını, 2 yıl önce kesinleşmiş icra takibinin gerçek bir borca dayandığını, icra takibinin dayanak belgelerinde de bulunuyor olmakla, 2013,2014,2015,2016,2017,2018 yılları muavin defter kayıtlarında da mevcut olduğunu, bu alacak miktarının ticari hayatın olağan akışına uygun olduğunu, müvekkilinin emek ve mesaisi ile birlikte şirketin finansmanını bireysel olarak sağladığını, dava dilekçesinin dayanaksız iftiralar ve çelişkili beyanlardan ibaret olduğunu, davalı firma yetkilisi —-şirketi iflasa götürmek ve müvekkilinin alacağını ödememek gayesinde olduğunu, menfi tespit davasının 2 yıldan fazla zaman sonra 2021 yılının sonunda açılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Davalının, davacı şirketten, —–İcra Dairesinin —–Sayılı icra dosyasına konu edilen miktar kadar alacağının bulunup bulunmadığı, davalının davacı şirkete finansman sağlayıp sağlamadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Taraflara delillerini sunmaları, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olduğundan ticari defterler üzerinde mali müşavir aracılığıla inceleme yapılması ve bilirkişi raporu hazırlanmasını teminen defterlerin hazır edilmesi ve ücret yatırılması için kesin süre verilmiş, davacı tarafça delil sunulmadığı, ticari defter incelemesi için defterlerin hazır edilmediği ve bilirkişi ücretininde yatırılmadığı, öte yandan davacı vekilinin hiç bir duruşmaya gelmeyip sürekli mazeret sunarak yargılamayı sürüncemede bıraktığı görülmekle, delil sunulmaması, ticari defterler üzerindeki incelemenin yaptırılmaması sonucu davanın kanıtlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 23.054,63 TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 22.784,78 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde yatırana iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 178.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.