Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2023/465 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/449 Esas
KARAR NO: 2023/465
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/07/2021
KARAR TARİHİ: 07/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının yetkilisi olduğu şirket olan —– şirketi arasında 20/01/2020 tarihinde —– isimli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından 26/01/2020 tarihinde imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşme gereğince ve belirtilen şartlar dahilinde davalıya 200.000,00 USD (1.400.000,00 TL) para verildiğini, söz konusu paranın davalıya, müvekkili tarafından —— kurulması planlanan —— tesisinin eksik kısımlarının tamamlanması adına hisse devri karşılığı olarak verildiğini, sözleşme uyarınca —– Santrali’nin 2020 Mart ayı sonunda kurulacağının kayıt alına alındığını, söz konusu santral inşaatına başlanılmadığını, eksiklerin tamamlanmadığı anlaşılmakla müvekkilinin sözleşmeyle vaadedilen kar paylarından mahrum kaldığını, bu nedenle davalının temerrüde düştüğünü, aynı sözleşmeyle davalı … adına keşide edilen 1.200.000,00 TL tutarında senetin teminat olarak verildiğini, teminat senedi niteliğinde olup kambiyo vasfı bulunmadığını, söz konusu senet, teminat senedi olup kambiyo vasfına tam olarak sahip olmadığından senet hakkında ilamsız icra takibine girişilmesi gerektiğini, müvekkili adına kayıtlı olan —— İli, —– İlçesi, —– Ada, —- Parselde kayıtlı, zemin kat+1. Kat+piyes katta bulunan —— ve —– numaralı —— niteliğinde bağımsız bölümlerin satışının yapıldığını ve bu gayrimenkulün satışından dolayı davalıya satış tarihinde 200.000,00 TL daha ödendiğini, müvekkilinin, davalının yetkilisi olduğu şirketçe sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirileceğine olan inancının kalmadığını, müvekkilinin söz konusu sözleşmeden döndüğünü ve davalı hakkında teminat senedinde belirtilen alacağa ve yine davalının şirketine sermaye olarak yapmış olduğu taşınmaz satışı neticesinde davalı uhdesinde bulunan ve müvekkiline ödenmeyen alacağına ilişkin icra takibi yapmak zorunda kaldığını, söz konusu alacakların tahsili için —— sayılı dosyasıyla davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı-borçlu tarafça borca, faize ve ferilerine dair yapılan itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, icra takibine yapılan itirazın iptali için açılacak davadan önce ticari alacak olan bu alacağa dair dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, bu nedenlerle davalının mal varlğı hakkında mal kaçırma eylemlerinde bulunma ve icra takibi ve davanın konusuz kalmasını engellemek için mal varlığına tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile —— sayılı dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, ticari temerrüd faizine hükmedilmesini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yabancı uyruklu bir şahıs olduğu sabit olduğundan, davacı tarafın; 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku hakkında kanunun 48. maddesi gereği teminat yatırması gerektiğini, zira yatırılması gereken iş bu teminat bedelinin gerek mahkememiz dosyası açısından ve gerekse davacı tarafça takip konusu edilen ——- sayılı dosyası bakımından olması gerektiğini, ayrıca belirlenecek teminat tutarının iddia edilen alacak tutarının tamamını karşılaması gerektiğini, dolaysıyla öncelikle iş bu eksikliğin giderilmesini ve de teminat bedellerinin belirlenmesini, daha sonra ise davacı tarafa teminat tutarlarını yatırması bakımından kesin süreler verilmesini, davacı tarafça bu bedellerin ödenmemesi halinde; iş bu davanın dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından ayrıca davalının temerrüde düşürüldüğü iddia edilmekte ise de bu konuda herhangi bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığını, davacının bu hususu yasal mevzuat gereği, yazılı delille ispat etmekle mükellef olduğunu, davacı tarafa verilen teminat senedinin, davacı ile ticari işler ve sözleşme yapılacağı inancı ile verildiğini, davacının açıkça bu hususu kötü niyetli olarak kullandığını, davacı ile ——- arasında hukuki bir ilişki kurulmayacağını, müvekkilinin teminat senedinin iade edilmesini talep ettiğini, davacı tarafından senedin imha edildiği bilgisi verildiğini, bu sebeple de senet hakkında müvekkili tarafından herhangi bir hukuki işlem başlatılmadığını, —– senedinin müvekkiline iade edilmesi gerekirken davacı tarafından haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığını, ayrıca bununla birlikte, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ——- sayılı dosyasına da söz konusu teminat senedinin sunulmadığını, açıkça görüldüğü üzere davacının, davalının güvenini suistimal etmeye çalışarak kötü niyetli şekilde çıkar sağlamaya çalıştığını, anılan sebeplerle, davacı tarafın işbu davayı ikame ederken ileri sürdüğü gerekçelerin asılsız ve gerçeğe aykırı olduğunu, yine dava dilekçesi içerisinde belirtilen taşınmazlar ile müvekkilinin herhangi bir bağı olmadığı gibi gerek iddia edilen taşınmazlar gerek ödendiği iddia edilen meblağlar açısından, davacı tarafın ispat yükümlülüğü bulunduğunu, davacının bu davayı ikame ederken vakıaları somutlaştırmadığını, yalnızca gerçeğe aykırı beyanlara yer verdiğini, davacının bu haksız ve kötü niyet barındıran davayı müvekkiline yöneltirken, vakıları ve delilleri sarih bir şekilde dava dilekçesine eklemediğini, iddialarını somutlaştırmaktan uzak bir tutum sergilediğini, davacının dava dilekçesi ile beyan ettiği hiçbir iddiasını belgelendiremediğini ve somut delillerden uzak bir şekilde husumet yöneltildiğini, davacının herhangi bir belge ve delile dayanılmaksızın ikame edilen işbu dava nezdinde tedbir ve ihtiyati haciz talep edilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında hukuki ilişki dahi bulunmadığını, senede bağlı her türlü iddiaya karşı tanık dinlenilmesine cevaz verilmediğini, bu dava da, müvekkili tarafından verilen teminat senedi çerçevesinde müvekkili aleyhine başlatılan takibe dayandığını, davacının kötü niyetli hareket ederek iş bu davayı ikame ettiklerini, bu sebeple davacı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, davacı tarafından davalı aleyhine,——- sayılı dosyasından başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamına yöneliktir. ——- sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ——-, borçlunun …, asıl alacak miktarı 1.400,000,00 TL, işlemiş faiz 237.980,82 TL olmak üzere toplam alacağın 1.637.980,82 TL olduğu, —— —— sicil numarasında kayıtlı dava dışı —— ana sözleşmesinin 23.01.2018, sermayesinin 5.000.000,00 TL, yönetim kurulu üyesi ve tek yetkilisinin … olduğu görülmüştür.Davacının dayandığı sözleşmenin davacı ile dava dışı şirket tarafından imzalandığı, “PAY SAHİPLERİ SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşme amacının —— ilçesinde kurulması planlanan tesisin finansman ihtiyacını karşılamaya dönük olduğu, sözleşmeye göre, tesis bedelinin 100 hisseye ayrıldığı, her hisse bedelinin 200.000,00 USD olarak belirlendiği, Sözleşmede net kazanç tablosu oluşturulduğu, davacının alıcı olarak 3 adet hisse bedeli olan toplam 600.000 USD’nin 15 Mart 2020 tarihine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmede satıcı olarak belirtilen şirketin alıcı olarak belirtilen davacıya tarihi olmayan bir teminat mektubu verildiği, bu teminat mektubunun davalı … tarafından imzalandığı, başka bir ticari faaliyette kullanılamayacağı ve toplam tutarın 1.200.000,00 TL olduğunun belirtildiği görülmektedir.Dayanak senet incelendiğinde; senedin teminat senedi olarak düzenlendiği, senet bedelinin 1.200.000,00 TL, keşidecinin davalı …, lehtarın davacı —— olduğu, dosya kapsamına göre, dava dışı şirket ile davacı arasında yukarıda açıklanan sözleşmenin düzenlendiği, bu sözleşme kapsamında da davacıya teminat senedi olarak verildiği, fakat bu teminat senedinin sözleşmenin gerçekleşmemesi ihtimaline karşılık olarak verildiği, sözleşme şartlarına göre davacının 600.000,00 USD ödeme yapması gerektiği, her ne kadar davacı tarafça davalı şirkete bu sözleşme kapsamında 200.000,00 USD karşılığı 1.400.000,00 TL ödeme yapıldığı ileri sürülmüşse de davacı tarafça bu ödemenin yapıldığına dair yazılı delil sunulamadığı ve bu ödemenin yapılmış olduğunun usulüne uygun kanıtlanamadığı, davacının da teminat senedini icra takibine konu etmediği, icra takibinin ilamsız takip olarak yapıldığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı, sonuç olarak davacı tarafça icra takibine konu miktar kadar davalıdan alacağı olduğunu, kesin delillerle kanıtlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

KARAR; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 19.783,05 TL harçtan mahsubu ile artan 19.603,15‬ TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 179.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07.06.2023