Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2022/533 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/415 Esas
KARAR NO:2022/533

DAVA :İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ:02/07/2021
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ciro ve teslim yoluyla hamili bulunduğu— ait —- vade tarihli 25.000 TL. değerde —nolu çek, —– Şubesine ait — vade tarihli 7.790 TL değerde—- nolu çekler müvekkilin müşterisi —-gönderilmek üzere kargo şirketine teslim edilmiştir. İş bu 2 çek kargo şirketi elemanları tarafından kaybedilmiştir. Kargo yazısı dilekçe ekindedir. Tarafımızdan bu sebep ile—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nde — Esas sayısı ile gerçek hak sahibi ve meşru hamili olduğumuz 2 adet çekin iptali için dava ikame edilmiş ve çeklerle ilgili ödeme yasağı kararı alınmış olup muhatap bankalara bildirilmiştir. Yargılama esnasında davalı —- vade tarihli 25.000 TL. değerde — nolu çeki bankaya ibraz ettiği tespit edilmiş ve bankaca mahkemeye bilgi verilmiştir. Sayın mahkemede istirdat davası açmak ve tedbir kararı sunmamız için tarafımıza 1 haftalık kesin süre verilmesine karar vermiştir. Bu sebeple meşru ve gerçek hak sahibi olduğumuzun tespiti ile davaya konu çeklerin tarafımıza iadesi, iade mümkün değil ise çek bedellerinin tarafımıza iadesi için Sayın Mahkemenizde işbu davayı açama zarureti hasıl olmuştur. Dava konusu her iki çekin de keşideci firmalar tarafından aralarındaki ticari ilişkinden kaynaklanan alacağı sebebiyle Müvekkilim şirkete ciro ve teslim yolu ile devredilmiştir. Fakat yukarıda da açıklamaya çalıştığımız gibi anılan çekler verildikleri kargo şirketince kaybedilmiştir. Müvekkilim şirketin elinden rızası dışında çıkmıştır. Bu nedenle anılan çekler yönünden gerçek hak sahibi ve meşru hamili müvekkilim şirkettir. Bankanın göndermiş olduğu ibraz edilen çek bilgisinde arkada Müvekkilin cirosundan sonra imzası olan — ile müvekkil şirketin hiçbir ticari münasebeti olmadığı gibi çekin arka yüzünde imzası dışında şahsa ait —bilgisi veya telefon numarası da mevcut değildir. Müvekkilin kargo şirketince kaybedilen çekinin bu şahıs tarafından ciro edilerek piyasaya sürülmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız sebeplerle dava konusu her iki çekin gerçek hak sahibi ve meşru hamili Müvekkil davacı şirket olduğundan yerleşmiş Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur. Davamızın kabulü ile davaya konu çekleri haksız olarak elinde bulunduran davalıdan çeklerin alınarak tarafımıza verilmesine karar verilmesi, çeklerin iadesi mümkün olmaması ihtimalinde çeklerin bedelinin tahsiline karar verilmesi, diğer yandan—- Esas sayılı dosyasının tarafımıza vermiş olduğu süre gereği dava konusu çekin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çek fotokopisinden de anlaşılacağı üzere müvekkil şirket dava konusu çeki, aralarında cari hesap ilişkisi bulunan ve Müvekkilin müşterisi olan—– anılan kişiden olan alacağına mahsuben almıştır. Anılan kişi ile müvekkil şirket arasındaki cari hesap ekstresinin bir sureti ile fatura ve irsaliye sureti de dilekçemiz ekinde sunulmuştur. Bilahare anılan çek müvekkil şirket tarafından nakde çevrilmek amacıyla cirolanarak —- verilmiş, çekin vadesi(keşide günü) geldiğinde çek üzerinde ödeme yasağı olduğu için anılan — şirketi çek bedelini tahsil edememiş ve bu durumu müvekkil şirkete bildirerek çek bedelinin ödenmesini Müvekkil şirketten talep etmiştir. Bunun üzerine müvekkil şirket dava konusu çekin bedelini —- şirketine ödeyerek çeki iade almış ve çeki borcuna mahsuben kendisine veren —- isimli kişiyle görüşerek çekte ödeme yasağı olduğunu ve bedelinin tahsil edilemediğini bildirmiştir. —- isimli şahısta davaya konu çek bedelini müvekkil şirkete ödeyerek çek aslını müvekkil şirketten iade almıştır. Bu durumu tevsik eden çek teslim bordrosunun bir sureti de dilekçemiz ekinde sunulmuştur. Huzurdaki iş bu davada müvekkil şirkete husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Şöyle ki; ilkin çeki tahsil amacıyla muhatap bankaya/takasa ibraz eden müvekkil şirket değil—şirketidir. Bu durumda davacı tarafın iş bu davayı öncelikle anılan—- şirketine yönelitmesi gerekirdi. Yine ekte sunduğumuz belgelerden de anlaşılacağı üzere davaya konu çek müvekkil şirketin elinde olmayıp, müvekkil şirket çek bedelini haricen tahsil ederek davaya konu çeki kendisine veren —teslim ve iade etmiştir. Görüleceği üzere davaya konu çek müvekkil şirket yeddinde bulunmadığı için anılan çekin müvekkil şirketten istirdatı da mümkün değildir. Huzurdaki iş bu dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesi kapsamında açılan çek istirdadına ilişkindir. TTK’nin 792.maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” şeklindedir. Anılan madde hükmüne göre çeki elinde bulunduran hamilin bu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinin yahut iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğunun davacı tarafça ispatı zorunludur. Yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere müvekkil şirket davaya konu çeki arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu ve mal sattığı — alacağına mahsuben almış, — şirketine ciro etmiş, çekte sorun çıkması üzerine ise anılan çeki borcuna mahsuben kendisine veren —çek bedelini tahsil ederek çek aslını da anılan şahsa iade ve teslim etmiştir. Görüleceği üzere müvekkil şirketin davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğinden veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğundan bahsedilmesi mümkün değildir, kaldı ki müvekkil şirket halihazırda davaya konu çekin hamili dahi değildir. Açıklanan nedenle müvekkil şirket aleyhinde açılan iş bu davanın reddine karar verilmedir. Haksız ve mesnetsiz davanın reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
Teknik Bilirkişinin — tarihli bilirkişi raporu sonuç kısmında :
“1) Tarafların ticari defter ve kayıtlarının delil vasfı taşıdığı,
2) Dava konusu çek—-25.000.- TL bedelli çeki olup, keşidecisinin dava dışı — firmasının olduğu, dava konusu – çekin ciro silsilesinin 1) —-, 3) Davacı—. 4)—, 5) Davalı —6) —-şeklinde bulunduğu,Davacı—- dava konusu çekin hamili olduğunu, çekin kargo şirketi elemanları tarafından kaybedildiğini belirterek —esas sayılı dosyası ile çek iptal davası açtığı ve ilgili mahkeme tarafından dava konusu çeke ödeme yasağı konulduğu,Dava konusu çekin son hamili dava dışı— tarihinde takas aracılığı ile bankaya ibraz edildiği, çekin arkasına —Asliye Ticaret Mahkemesinin —esas sayılı ödeme yasağı şerhi verilerek dava konusu çekin ödeme yasaklı çek işlemi gördüğü,
3) Davacıdan sonraki ciranta olan dava dışı —- ile davacı arasındaki ilişkinin incelenmesi sonucunda; Davacı kayıtlarına ve— formlarına göre, davacı ile davacıdan önceki ciranta olan dava dışı —arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının dava konusu çeki dava dışı — tarihinde ticari defterlerine kaydettiğinin tespit edildiği, davacı ile davacıdan sonraki ciranta olan dava dışı —arasında ticari ilişkinin bulunmadığının anlaşıldığı,
4) Davalı— önceki ciranta olan dava dışı —kayıtları ile dava dosyasındaki — formalarının incelenmesi sonucunda, davalı —- önceki ciranta olan dava dışı — mal satışlarında bulunduğu aralarında ticari ve cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davalı —-Tahsilat Makbuzu teslim almış olduğu dava konusu çeki —tarihi itibariyle ticari defterine kaydederek dava dışı — olan alacağına mahsup ettiği ve dava konusu çeki ciro yoluyla —devrettiği, dava konusu çekin son hamil dava dışı — tarihinde takas aracılığı ile bankaya ibraz edildiği ve çekin arkasına —tarihli—-esas sayılı ödeme yasağı şerhi verilerek dava konusu çekin ödeme yasaklı çek işlemi gördüğü ve çekin dava dışı —- tarihinde ödeme yasağı konulduğunun dava konusu çekin arka tarafında bulunan şerhten anlaşıldığı,Davalı —dava konusu çeke ödeme yasağı konduğunubilerek kötü niyetli alınması halinden bahsetmenin mümkün bulunmadığı, davalı — dava konusu çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna ilişkin olarak dava dosyasında somut belgenin bulunmadığı,Takdiri münhasıran Yüce Mahkemenize ait olmak üzere, dava konusu çekin bile bileborçlu zararına, kötü niyetle veya ağır kusurlu olarak davalı tarafından iktisap edilmesi halinin mevcut olmadığı, bu yönde dava dosyasında somut belge bulunmadığı ve bu durumun davacıtarafından ispat edilemediği, dolaysıyla dava konusu çekin istirdadı koşullarının oluşmadığı Sonuç ve kanaatine varılmıştır. “hususlarının rapor edildiği görüldü.
DELİLLER
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK 792. Maddesi uyarınca açılan çek istirdat-iade davası olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti; Davacı lehine ciro edilen keşideci—ikitelli şubesine ait olan çek’in davalıdan iadesi ve çek bedelinin davalıdan iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin uyuşmazlık olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı iyiniyetli 3. Kişi olduğunu iddia etmiştir.
Davacının çek iptali davası açtığı anlaşılmış, çek iptali dosyası dosya arasına alınarak incelenmiştir.
Davacı ve davalının ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin taraflara kesin süre verilmiş , verilen kesin sürede taraflar defterlerini ibraz etmiştir.Dava konusu olan çek — nolu 25.000 TL bedelli çek olduğu, keşidecisinin davadışı — olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından dava konusu çekin hamili olduğu, çekin kargo şirketinde kaybolduğunu belirterek—-tarihinde– de çek iptal davası açtığı ve ilgili mahkeme tarafından çeke ödeme yasağı konulduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu çekin son hamili dava dışı— tarihinde takas aracılığı ile bankaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır.Taraf defterlerinde yapılan incelemeye göre davacıdan sonra gelen dava dışı ciro sahibi — davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı, davalı ile—arasında ise ticari ilişki bulunduğu ,davalının çeki— nolu tahsilat makbuzu ile teslim aldığı, davalı —dava konusu çeki ödeme yasağı tarihi olan —tarihinden önceki bir tarihte iktisap etmiş olduğu, ciro zincirinde kopukluk olmadığı, nizami olduğu, davalı — dava konusu çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna ilişkin dava dosyasında somut delil yer almadığı, davacının çeki elinde bulunduran davalının 6102 sayılı TTK 792 maddesi uyarınca çeki kötüniyetli şekilde iktisap ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla , davacının iddialarının soyut kaldığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70TL harcın peşin alınan 426,94-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 7/2 ve A.—uyarınca 9200-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Dava konusu çek üzerindeki mahkememizce konan ödeme yasağının karar kesinleşinceye kadar devamına,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin—- katılımı ile yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.