Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2023/522 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/41 Esas
KARAR NO: 2023/522 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/02/2020
KARAR TARİHİ: 10/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyası ile müvekkilim aleyhine ikame edilmiş olan davaya karşı açmış olduğumuz karşı davaya ilişkin beyan ve taleplerimizi sunuyoruz. Davacı, karşı davalı şirket, yurt dışı ve yurt içinde davalı müvekkilin yüklenmiş olduğu bazı işlerde taşeron olarak görev yapmaktadır. Davacı, karşı davalı şirket bazı projeler de müvekkil nam ve hesabına —– imalatı yapmaktadır. Dava konusu alacakta iş bu ilişkiden kaynaklanmaktadır. Davalı, karşı davacı müvekkil şirket —— almış olduğu bir işin yine —– imalatı işini davacı,karşı davalı şirkete taşere etmiştir. Bu iş ile ilgili taraflar anlaşmışlardır. İşin gereği taraflar Euro bazında çalışmaktadırlar. Bu anlaşma kapsamında müvekkil davalı, karşı davacı şirket ön ödeme olarak davacı, karşı davalı şirkete 119.490,79 Euro tevdi etmiştir. Dava konusu toplam 952,614,00 TL tutarlı iki adet fatura anlaşmaya göre 157.748,90 Euro olarak düzenlenmelidir. Faturaların düzenleme tarihi baz alındığında kur karşılığına göre bu hesaplama yapılmıştır. Faturaların düzenleme tarihinden sonra da davalı, karşı davacı müvekkil tarafından davacı, karşı davalı yana 24.127,89 Euro daha ödeme yapmıştır. Bakiye borç 14.130,33 Eurodur. Kendisine taşere edilen işi davacı, karşı davalı eksiksiz yerine getirememiştir. Bu sebeple davalı, karşı davacı müvekkil eksik yapılan işlemlerden dolayı —— merkezli —– adlı şirketten hak edişini tam olarak alamamıştır. Bundan dolayı uğramış olduğu zararın bir kısmına karşılık bakiye borcu uhdesinde tutmuştur. Yapılacak işin sahibi —— merkezli —— adlı şirkettir. Bu şirket davacı, karşı davalı tarafça eksik yapılan işlemleri kendi imkanları ile yaparak harcadığı bedelleri müvekkil davalı, davacı şirketin hak edişinden kesmiştir. Dava dışı —– adlı firma, davalı, karşı davacı müvekkil şirketten, eksik işlerden dolayı malzeme ve işçilik ücreti olarak24.842,00 Euro, Ödemesi gereken konaklama ücretinden 12.088,00 Euro olamak üzere toplam 36.930,00 Euro kesinti yapmıştır. Müvekkil davalı karşı davacı, davacı karşı davalı yüzünden uğramış olduğu zararın bir kısmını yani dava konusu alacağı mahsup ettiğinde dahi halen 22.799,67 Euro alacaklıdır. Kısaca açıklamak gerekirse Borçlar Kanunu’nun 99. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere ödeme tarihindeki kur esastır. Karşı taraf bu maddeyi görmezden gelerek kurun düşük olduğu tarihler yerine yüksek olduğu tarihleri esas almıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle iş bu karşı davayı açmak gerekmiştir. Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re’sen nazara alınacak sebepler neticesinde; itirazın iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, karşı davamızın kabulüne, asıl alacağımıza işleyecek faizine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de yine davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ” talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: ” Müvekkil adına açmış olduğumuz mahkemeniz —– E. Sayılı davasında davalı, 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile karşı dava açmış ve dava dilekçesi 16/11/2020 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir. Davalı/karşı davacının tarafımıza tebliğ edilen dilekçesine süresi içinde cevaplarımızı sunuyoruz. Öncelikle belirtmemiz gerekir ki tarafımıza açılan karşı dava HMK’nun 133.maddesinde belirlenen süreler içinde açılmamıştır. HMK’nun 133. Maddesinde “Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir.” şeklinde yer alan düzenlemede karşı davanın hangi sürelerde açılabileceği açıkça belirtilmiştir. Mahkemeniz dosyasında dava dilekçesi davalı/karşı davacıya 17/02/2020 tarihinde, cevaba cevap dilekçesi 24/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı/karşı davacı 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile karşı davayı açmıştır. Karşı davanın süresinden sonra açılmış olması nedeniyle HMK’nun 133. Maddesi gereği davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Davalı/karşı davacının karşı dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Müvekkil, davalı/karşı davacının siparişi üzerine —– imalatı yapmıştır. Yapılan imalatın faturaları da davalı/karşı davacının iddia ettiği gibi düzenlenmemiştir. Müvekkil, TBK’nun 99.maddesi gereği hesaplama yaparak faturaları düzenlemiş ve davalı/karşı davacıya teslim etmiştir. Müvekkil, işbu dosyada bulunan faturaları ve buna bağlı evrakları diğer tüm işlerinde olduğu gibi mevzuata uygun bir şekilde düzenlemiştir. Davalı/karşı davacının bir diğer asılsız iddiası ise müvekkilin —– imalatını eksiksiz yerine getiremediğidir. Davalı/karşı davacının, müvekkilin işi eksiksiz yerine getirememesinden dolayı —– merkezli —– isimli şirketten hak edişini tam alamadığını, eksik işlerden dolayı malzeme, işçilik ücreti ve konaklama ücretinin kendilerine kesinti yapılarak ödendiğini, bu nedenle bakiye borcu uhdesinde tuttuklarını belirtmiştir. Belirtmemiz gerekir ki, müvekkilin üstlenmiş olduğu —– imalatının eksiksiz yerine getirilmediğine dair tarafımıza ulaşmış herhangi bir bildirim, ihtar bulunmamaktadır. Davalı/karşı davacı, teslim aldığı malzemeleri eksiksiz olarak, çalışır vaziyette teslim almıştır. Bunun yanında —– merkezli —- isimli şirketin imalatın eksiksiz yerine getirilmemesi nedeniyle kesinti yaptığını ispatlar hiçbir evrak sunulmamıştır. Müvekkil tarafından teslim edilen ürünlerin kusurlu, eksik, çalışmaz olduğunu gösterir hiçbir dayanak belge bulunmamaktadır. Müvekkil belirtmiş olduğumuz gibi tüm işlemlerini mevzuata uygun olarak yapmıştır. Davalı/karşı davacının karşı dava dilekçesi hukuka aykırı ve mesnetsiz olmasının yanı sıra içinde bulunduğu ekonomik durum sebebiyle zaman kazanmaya yöneliktir. Davalı/karşı davacının çalıştığı birçok firma ile bilinçli bir şekilde anlaşmazlığa düşerek para ödememek için dava açtığı, kendilerine dava açıldığı çalıştığı sektördeki firmalar tarafından bilinmektedir.Arz ve izah olunan sebeplerle, davalı/karşı davacının açtığı karşı davanın süresi içinde açılmamış olması nedeniyle davaların ayrılmasına karar verilmesine, sayın mahkemenin davaların ayrılmasına karar vermemesi halinde haksız ve hukuka aykırı olarak açılan karşı davanın reddi ile tarafımızca açılan davada itirazın iptaline, takibin asıl alacak (213.756,49 TL) , faiz ve ferileriyle beraber devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini” talep ve beyan etmiştir. Mahkememiz iş bu dava dosyasının yine mahkememiz—– esas sayılı (İtirazın iptali ) dava dosyasında karşı dava (alacak ) açılması sebebiyle tefrik edilerek mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görüldü. Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca; ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.Aynı maddenin 4.fıkrasına göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.Mahkememizin —– Esas sayılı dosyasında dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu, iş bu dava dosyasının karşı dava olarak açıldığı, davalar arasında biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması, davalar arasında fiili ve hukuki irtibat olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamanın ——- sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememiz —— Esas sayılı dosyasının—– sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, mahkememiz dosya esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamaya birleştirilen —— sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Birleştirme kararının taraflara tebliğe çıkarılmasına,
4-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair Hazır olan tarafların yüzene karşı verilen kararın, esas hakkında hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık bu aşamada kanun yolu kapalı olmak üzere Bölge Adliye ve İlk Derece Mahkemeleri İle CBS İdari ve Yazı Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik 200/1. Maddesine göre karar verildi.12/07/2023