Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2022/845 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/402 Esas
KARAR NO: 2022/845
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/01/2020
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine aracılık hizmetlerine ilişkin olarak kesilen faturalara istinaden —-ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine——-sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresi içerisinde açılmadığını, sözleşmenin hiçbir hükmünde müvekkili tarafından haricen bir satış yapılması durumunda gayrimenkul danışmanının ücrete hak kazanacağına ilişkin hüküm bulunmadığını, davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddilmesine, talep edilen borcun var olmadığının tespitine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, gayrimenkul satışına dair aracılık sözleşmesinden kaynaklı alacak için davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafça sunulan sözleşme asılları dosyaya celp edilmiştir.
Davacı —- tacir olup olmadığının araştırılması için müzekkere yazılmış ve —- tarihli cevabi yazısında—– mükellefi—- ortaklarının ——-olduğunun, ortaklığın bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava ,—- tarihinde açılmış ve Mahkememizin—- sırasına kaydedilmiştir. Anılan dosyada —– tarihinde verilen karar ile Koşulları oluşmayan itirazın iptali davasının usûlden reddine karar verilmiş, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya inceleme yapılmak üzere ——gönderilmiş, ——–..davalı/borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik yetki itirazı geçerli ve sonuca etkili bulunmadığından, takip yapılan icra dairesinin yetkili olduğunun kabulü ve işin esasının incelenmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile Mahkememizce verilen kararın HMK 353/1-a4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın iadesine karar verilmiş, dosya işbu esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
——– sayılı dosyası—- sisteminden celp edilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde davalı vekiline davaya konu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığı, imzaya itirazları bulunup bulunmadığı hususlarında beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davalı vekilince —– tarihli dilekçe dosyaya sunulmuş, sunulu dilekçe davacı vekiline tebliğ edilmiş ve davacı vekilince sunulu dilekçeye karşı—— tarihinde beyan dilekçesi sunulmuştur.
—- tarihli Mahkememizin 3. Celsesinde Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı ve davanın ortaklardan biri adına açıldığı anlaşılmakla; Davacı vekiline adi ortaklığın diğer ortakları olan —, —— açılan davaya muvafakatlerini almak ve dosyamıza bildirmek ya da bu ortaklar tarafından açılacak davanın dosyamıza bildirmek üzere süre verilmiş,——- tarafından sunulu dilekçeler dosya içerisine alınmıştır.
Tapu kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesi ara karar ile dosya rapor tanzim etmek üzere nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişi —- tevdi edilmiş, tanzim edilen—– tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Sunulu raporda özetle;”… Taraflar arasında iki adet, adi yazılı şekilde, ——imzalandığı; her ne kadar “yetki belgesi” olarak anılmış olsa da TBK m. 19 hükmünce bu belgenin, TBK m. | hükmünce “karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulmuş” bir sözleşme niteliğinde olduğu ve bu sözleşmelerin, TBK m. 520 hükmünce “simsarlık (tellallık) sözleşmesi” niteliğinde olup davalının, simsar (tellal) sıfatını haiz olduğu, Davacı simsar tarafından davalının kendisinden habersiz olarak sözleşmeye aykırı şekilde sözleşmeye konu edilen taşınmazı başkasına sattığının ve simsarlık ücretini davacıya ödemediğinin; bunun üzerine davacı tarafından davalıya hitaben —– sözleşmeye istinaden ——pafta taşınmazın hizmet bedeli—— Bedelli iki faturanın düzenlendiğinin; fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine de—– tarihinde davalı aleyhine takip başlatıldığının beyan edildiği, böylece —–ödenmesinin talep edildiğinin, “borcun sebebi” olarak —–bedelli sözleşme ve fatura alacağı”nın belirtildiğinin görüldüğü, Dosyaya sunulu tapu kayıtları arasında davalıya ilişkin bilgiye rastlanan —– numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında, bu bağımsız bölümün davalı şirket adına —- tarihinde tescil edildiğinin; sonrasında satış yoluyla —- tarihinde dava dışı—- devredildiğinin; sonrasında da satış yoluyla — tarihinde dava dışı—– adına tescil edildiğinin görüldüğü, Davacı ile davalı arasında geçerli simsarlık sözleşmeleri olmasına rağmen eğer Sayın Mahkemece sözleşmelere konu edilen bağımsız bölümün —– bölüm olduğu ve bu bağımsız bölümün davalı tarafça, davacı simsardan habersiz olarak üçüncü kişiye satış yoluyla ——– tarihinde, yani taraflar arasındaki sözleşmelerin yürürlük süresi içinde, devredildiği ve bu takdirde davalının bu fiili neticesinde sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği kabul edilir ise —-hükmünde davalının haklı sebep olmaksızın sözleşmeyi feshetmesi halinde —-taşınmazın bedeli olarak belirtilen meblağın —- denk düşen kısmının ceza koşunu (cezai şart) olarak ödeneceği kararlaştırıldığından davacı simsarın, davalıdan TBK m. 179/1 hükmünde “ifa yerine ceza koşulu (cezai şart)” olarak kararlaştırılan ceza koşulunun ödenmesini talep edebileceği, davalının sözleşmenin 5.3 ve 5.4 hükümlerine aykırı davrandığı kanaatine varılabileceği; takdirin, elbette —– ait olduğu , Dava dilekçesinde —- numaralı bağımsız bölüme ilişkin olarak davalıdan talepte bulunduğu görülmekle tapu kayıtları arasında sunulan ve davalıya ilişkin tek bilginin yer aldığı ——- bulunan ——-bölümün tapu kaydına rastlandığı, Eğer Sayın Mahkemece—- bulunan 2 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı esas alınarak davacı simsarın, sözleşmenin 6.1 hükmü gereğince davalıdan TBK m. 179/1 hükmünde *ifa yerine ceza koşulu (cezai şart)” olarak kararlaştırılan ceza koşulunun ödenmesini talep edebileceği, davalının —– hükümlerine aykırı davrandığı kanaatine varılır ise bu halde sözleşmenin —- satış bedeli olarak belirlenen meblağın —- denk düşen kısmının ceza koşunu (cezai şart) olarak hesaplanması durumunda —- maddesinde satış bedeli —– şeklinde belirtilmiş olduğundan (satış bedeli tapu kaydından anlaşılamamakla birlikte) satış bedeli —– olarak kabul edilirse bu halde sözleşmenin—- talep edilebilecek ceza koşulu bedelinin —— olarak kabul edilirse de bu halde sözleşmenin—–talep edilebilecek ceza koşulu bedelinin —- olarak hesaplanabileceği; buna ilişkin —–sayılı fatura bedelinin ise—– şeklinde olduğu, takdir, elbette Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Diğer hususlar yönünden takdirin, münhasırsan Sayın Mahkeme’ye ait olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——– asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde —– üzerinden harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından;
Davacı tarafından —— tarihinde davalının—— bedeller arasında satılması hususunda taraflar arasında anlaşma yapıldğı ve bu hususta bir ——— imzalandığını, davacının taşınmazların satış işlemleri için aracılık yapmaya başladığını, ancak davalının süre dolmadan satış işlemini davalıya bilgi vermeden kendiliğinden gerçekleştirdiğini, davacıyı bertaraf ettiğini, satışın davacının bulduğu bır alıcıya yapılmış olabileceğini, davacının satış bedeli üzerinden belirlenen ——-satış bedeline hak kazandığını iddia ederek, hizmet bedeline yönelik keşide edilen fatura alacağının konu edildiği icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı tarafından davanın adi ortaklık adına—–tarafından tarafından açıldığı gerekçesi ile öncelikle aktif husumete yönelik itirazda bulunduğu görülmüş ise de; — tarihli adi ortaklık mukavelesi —– adi ortaklığı münferit imzası ile her hususta temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmış ve Mahkememizin —- tarihli celse ara kararı ile; Davacı vekiline adi ortaklığın diğer ortaklarının açılan davaya muvafakatlerini almak ve dosyamıza bildirmek ya da bu ortaklar tarafından açılacak davanın dosyamıza bildirmek üzere kesin süre verilmiş, adi ortaklığı oluşturanlar tarafından davaya muvaffakatlerini içeren sunulu dilekçeler dosyaya alınmak suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasındaki —- tarihli Sözleşmelerin —-eğer satış işlemine aracılık ediyorsa; —- maddede belirtilen hizmeti karşılığında —- maddede taşınmazın satışı bedeli olarak belirtilen meblağın —- denk düşen bedeli hizmet bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.—— özellikleri belirtilen taşınmazın bilgilerini, —- belirtilen satış bedeli ile satışını gerçekleştirmek üzere——içine alarak, içinde istek ve taleplerin geçtiği taşınmaz ağında belirtmeyi ve ——- bilgileri ayınlamayı masrafları kendisine ait olmak üzere tasınmazın her türlü gazete ilanı, afiş aracılığı ile aktif tanitımını yaparak alıcı ile MÜŞTERİ arasında alım-satım akdi ilişkisini kurmayı ve işi satış safhasına kadar getirmeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Tapu Kayıtlarının incelenmesinde;——- ise davalı adına tescilli olmayıp, dava dışı kişiye ait olduğu ve ———- parselde kayıtlı bulunan taşınmazın davalı adına tescilli iken —- tarihinde dava dışı —- satıldığı anlaşımıştır.
–tarihli celse ara kararı ile; Davalı vekiline, davaya konu sözleşme üzerindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, imzaya itirazının bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmesine karar verilmiş, davalı vekili —– tarihli dilekçesi ile imzaya itirazları olmadığını bildirmiştir.
—- tarihli celsede davacı vekili tarafında tanık dinletme taleplerinden vazgeçilmiş, davalı tarafından vazgeçmeye muvafakat edilmiş, aynı tarihli celsede davacı vekili tarafından dava dışı kişiye yer gösterme şeklinde hizmet verildiği hususunda yemin teklif ettikleri beyan edilmiş, ancak davacı vekilinin —- tarihli dilekçesinde ve devam eden duruşmadaki beyanlarında yemin deliline dayanmaktan vazgeçildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama ile taraflar arasında —- taşınmaza ilişkin —düzenlendiği sabit olmakla birlikte, davacı tarafından —- şeklinde aracılık hizmeti verildiği ve ilgili yerlerin verilen aracılık hizmeti kapsamında satılmış OLABİLECEĞİ iddiası ile huzurdaki dava açılmış ise de; Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2. Maddesi ile ——– EĞER SATIŞ İŞLEMİNE ARACILIK EDİYORSA VE 4. MADDEDE BELİRTİLEN HİZMETİ KARŞILIĞINDA hizmet bedelinin ödeneceğinin düzenlendiği, ——- ile hizmet kapsamının;——- alarak, içinde istek ve taleplerin geçtiği taşınmaz ağında belirtmeyi ——- ayınlamayı masrafları kendisine ait olmak üzere tasınmazın her türlü gazete ilanı, afiş aracılığı ile aktif tanitımını yaparak alıcı ile MÜŞTERİ arasında alım-satım akdi ilişkisini kurmayı ve işi satış safhasına kadar getirmek şeklinde tanımlandığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmede —– ilçesinde yer alan taşınmazın mülkiyet bilgilerinin davalı taraf ile ilgisi bulunmadığı gibi yetki belgesi düzenlenme tarihinden sonrasına ilişkin bir satış işlemine de konu edilmediği,—- ilçesinde yer alan taşınmazın ise —- tarihinde davalı adına kayıtlı iken dava dışı ——- isimli kişiye satış işlemi yapılmış ise de davacının ilgili satış işlemine aracılık ettiğine, alıcı ile müşteri arasında alım-satım akdi ilişkisini kurmayı ve işi satış safhasına kadar getirdiğine ve dolaysıyla sözleşmenin ——- tanımlandığı şekilde hizmet verdiğine ilişkin dosya kapsamında somut delil sunulmadığı, davacının tanık dinletme talebinden ve yemin teklifinden vazgeçtiği, dava dilekçesinde de ihtimal dahilinde iddianın ileri sürüldüğünün görüldüğü, dosyamızda sunulu bilirkişi raporunda uyuşmazlık—— ilişkin olmasına karşın “cezai şarta” yönelik hesaplama yapıldığı, huzurdaki taleple ilişkisi olmayacak şekilde inceleme ve değerlendirme yapıldığı anlaşılan bilirkişi raporunun dikkate alınamayacağı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davalı tarafından her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de isteminin koşulları bulunmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Kötü niyet tazminatı isteminin koşulları bulunmadığından reddine,
3-)Karar ve ilam harcı olan 80,70-TL harcın peşin alınan 967,27-TL harçtan mahsubu ile bakiye 886,57-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 7/2 ve A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Davalı tarafça ödenen 7,80-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2022