Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2022/147 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/37
KARAR NO : 2022/147

DAVA : MENFİ TESPİT (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası —– ile davalılardan müteahhit—- yevmiye nolu “—- akdedildiğini, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden uzun zaman geçmesine——- tamamlanmadığı gibi müteahhit davalı firma borçlu olduğu kira bedellerini yatırmadığını,— gelindiğinde —- hissesine düşen bağımsız bölümlerde —- fazlalık olduğu beyan edilerek ——- kendisine verilen senedi de hukuka aykırı olarak piyasaya sürdüğünü, aşağıda ayrıntısı ile anlatılacağı üzere diğer davalı ….—-muvazaalı olarak davacı müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmasına neden olduğunu, davacı müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinde takip alacaklısı ile diğer takip borçlusu şirket (davalılar) arasında muvazaa olduğundan ve her iki davalının da kötü niyetli olması sebepleri ile teminatsız olarak tedbirin durdurulmasına, müvekkili aleyhine başlatılan icra—— dayandığı hukuki işlemin sakat olduğunun, bu nedenle söz konusu senede dayalı takip yapılamayacağının ve davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,—– davacı aleyhine hukuka aykırı olarak düzenlenen ödeme emrinin iptaline, mahkemece takibin durdurulmasına dair tedbir kararı verilene kadar dosyaya cebri icra tehdidi altında ödenen tüm meblağın takip talebinde belirtilen asıl alacağa uygulanan faiz oranı ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde senedin davalı şirkete, davacı tarafından verildiği belirtildiği, dava dilekçesinde senedin verilmesine dayanak olarak gösterilen ise dava dışı kişi —– ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmedeki hüküm olduğu, dava dilekçesinde inşaatın tamamlanmadığı belirtilmiş ise de—- bitmiş durumda olup içerisinde oturanlar mevcut olduğu, dava dilekçesinde senedin —-dolayı davacının, babası için senedi verdiğinden bahsedildiği, öncelikle davalı şirkete verilen senet ile dava dışı kişi ile yapılan gayrimenkul yapım sözleşmesinin bir ilişkisi bulunmamakta olduğu, davalı şirket tarafından tanışıklığın vermiş olduğu güvenceden dolayı davacıya verilen borçtan dolayı davacı taraf davalıya senet verdiği, davacı taraf, kötü niyetli bir şekilde senedin verilmesi konusunu başka bir sebebe dayandırmakta olduğu, davalı şirket borcundan dolayı senedi diğer davalıya ciro ettiği, diğer davalı ….—- davacıya icra takibi başlatılmış, ödeme emri borçluya tebliğ edildiği, davacı ödeme emrine itiraz etmemiş takip kesinleştiği, dava dilekçesinde senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahsedildiği, ilgili senede bakıldığında teminattır şeklinde herhangi bir ibare bulunmayıp teminat olarak verildiğine dair herhangi bir delil de bulunmamakta olduğu, bu sebeple senet teminat olarak değil, borca karşılık olarak davalı şirkete verildiği, davalı şirket ile diğer davalı …— eski zamanlara dayanan —- durumu mevcut olduğu, dava dışı .—-daha önceden de senetler ve çekler verilmiş; hatta .—— bankaya ibraz ederek karşılıksız olarak işleme tabi tuttuğu, davalı şirketin ….—-verdiği çek ve senetlerin bazıları mahkemeye sunulacak ya da, bankadan istenilmesi için talepte bulunacağı, davacı taraf muvazaa iddiasını yazılı delille ispatlaması gerekmekte olduğu, dava dilekçesinde, ”takip talebinde alacaklı – davalı … vekili olarak görülen —— üstlenmiştir.” şeklinde beyan bulunmakta olduğu, çok sayıda şirket ve kişinin vekili olarak işlem yapılmakta olduğu, ilgili icra dosyasında diğer davalı taraf ..—- olarak icra işlemi başlatılmış, farkına varılmasından hemen sonra vekillik görevinden istifa edildiği, dosyada diğer davalı ….—- herhangi bir ilişkimiz kalmadığı, vekillik görevinden istifa sonrası dosyaya başka avukat devam etmiş, davacıya icra işlemi uyguladığı, icra dosyası ile herhangi bir ilişkimiz kalmadığı, dava dilekçesinde senedin hukuki dayanağı sakat olduğundan bahsederek,—— kaynaklandığı belirtildiği, öncelikle davacının talep ettiği gibi keşif yapılması —- fazlalığı—- kareden çok daha fazla olduğu, —- fazlalığın tespitinde davalı şirketin dava dışı —- alacağının çok daha fazla olduğu ortaya çıkacağı, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, dava haksız ve kötü niyetle açıldığı için %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE;
Dava, kambiyo senedinden (bono) kaynaklı borç sebebiyle başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti ve yatırılan mablağın istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davacı aleyhine başlatılan icra dosyasının —– Esas sayılı dosyası olduğu, icra takibinin alacaklısının Davalılardan— borçlularının davalı şirket ve davacı olduğu, icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus —— alacağa ilişkin olduğu, davaya konu bononun alacaklısının davalı şirket, borçlusunun davacı olduğu, davalı şirket tarafından bononun davalı .—- ciro edildiği görülmektedir.
Davacı, davaya konu senedi teminat senedi olarak verdiğini iddia etmektedir. Davalı şirket, verilen senedin dava dışı kişi ile yapılan—- bulunmamakta olduğu, davalı şirket tarafından tanışıklığın vermiş olduğu güvenceden dolayı davacıya verilen borçtan dolayı davacı tarafın davalı şirkete senet verdiği, davacı taraf, kötü niyetli bir şekilde senedin verilmesi konusunu başka bir sebebe dayandırmakta olduğu, davalı şirket borcundan dolayı senedi diğer davalıya ciro ettiği, diğer davalı … tarafından davacıya icra takibi başlatılmış olduğu yönünde savunmada bulunmaktadır. Diğer davalının dava dosyamızda her hangi bir beyanı bulunmamaktadır.
İcra takibine ve davaya konu bononun üzerinde teminat senedi olduğuna dair her hangi bir ibare bulunmamaktadır. Dosyaya sunulmuş, bononun teminat senedi olduğuna dair yazılı bir bilgi ve belge sunulmamıştır. Bono sebepten mücerrettir. Davalı şirket, bononun davacının belirttiği işe teminat olarak alındığını kabul etmediği gibi, borca karşılık bononun alındığını belirtmektedir. Bono üzerinde teminat senedi olduğuna dair ibarenin bulunmaması, buna ilişkin yazılı delil sunulmaması ve bononun sebepten mücerret olması sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı şirketin kötü niyet tazminat talebinin, dosyada tedbir kararı verilmediğinden İİK 72/4 gereği REDDİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı şirket vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı——– ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70 TL harçtan, davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 533,68 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 452,98-TL harcın karar kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile———- ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.