Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2023/503 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/369
KARAR NO: 2023/503
DAVA: MENFİ TESPİT (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 14/06/2021
KARAR TARİHİ: 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ——— adına düzenlenmiş 3 adet -30.10.2019 tarihinde, düzenleme yeri ——— olan 31.01.2020 vade tarihli 10.000,00 TL değerindeki senet, 20.08.2019 tarihinde, düzenleme yeri ———- olan 30.12.2020 vade tarihli 10.000,00 TL değerindeki senet, 20.08.2019 tarihinde, düzenleme yeri ———— olan 30.11.2019 vade tarihli 10.000,00 TL değerindeki senetlerin olduğunu, bu senetlerin sebebi ile davacı adına ———– ”Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile ” takip başlatılmış olup, davacı adına ödeme emri düzenlendiğini, takibe konu kambiyo senetleri üzerinde bulunan imzanın davacıya ait olmadığının tespiti amacı ile imzaya itiraz edildiğini, yapılan itiraz ——— Esas Numaralı dosyası itiraz reddedilmiş ve dosyanın kapanması nedeniye bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, takibe dayanak senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile imzaya itirazların ve davanın kabulü ile takibin borçlu taraf yönünden durdurulmasına, karşı taraf yönünden borç miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava, tamamen kötü niyetli olan ve borcunu ödememek için işin esasında haksız da olsa bütün hukuki mekanizmaları kullanmayı amaçlayan davacının ikame etmiş olduğu haksız bir dava olduğunu, davacı———- ve davacının kardeşi ——— ile şirketimiz ——— ŞTİ. arasında; davacının kardeşi tarafından verilen sıralı senet ile ticaret yapıldığını, söz konusu ticaretlere ilişkin şirketimiz davacı taralin kardeşinden 5 adet sıralı senet almış olup, davacı ve kardeşine de tarafımızca mal teslimi sağlandığını, gelinen aşamada senetlerden 30/09/2019 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve 30/10/2019 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli 2 adet senet şirketimize ödendiğini, kalan ödenmeyen 30.11.2019 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli, 30.12.2019 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli ve 31.01.2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli 3 adet senel için, senetlerde imzası bulunan davacı hakkında ———– Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket ile ticaret yapmak üzere ——— senetleri imzaladığını, ——— senetleri imzaladığı, ———- tarafından bilindiğini, imza yetkisi ile ——— tarafından gönderilmiş olup, şirketin bünyesinden taraflara mal tedariki sağlandığını, dolayısı ile söz konusu ticaret gerçek bir ticaret olup, usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığını, iş bu ticaretin gerçek bir ticaret olduğu, ———- imzaladığı 2 adet senedin ödeme dekontları dosyaya sunulduğunda anlaşılacağını, davacı taraf, taraflar arasında gerçek bir ticaret olmadığını söylememediğini, ticarete ilişkin herhangi bir itirazda bulunmayıp yalnızca imzaya itiraz ettiğini, şirket ile davacı taraf ve kardeşi arasında gerçekleştirilen ticaretin gerçek bir ticaret olduğunu, ticaret kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarında görüleceğini, söz konusu sıralı senetlerden 2 adet senedin tarafımıza ödenmiş olması sebebi ile davacı ———-, her ne kadar senette bulunan imzaları kendi atmamış olsa dahi imzaya muvafakat ettiğini kabul ettiğini, davacı tarafın kötü niyetli olup, ilk başta kabul edip bir kısmını ödediği senetlerin borcundan kurtulmaya çalıştığını, dosyaya sunulacak olan sıralı senetlerin iki senedinin ödeme dekontu, davacı tarafın borcu kabul ettiğinin bir göstergesi olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, iş bu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötü niyetli olan davacının İİ.K.m.7244 uyarınca alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Huzurdaki dava, davacının icra takibine konu bonolar dolayısıyla borçlu olmadığınına ilişkin menfi tespit davasıdır.——— Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.İmza incelemesi için ——— alınan raporda özetle; İnceleme konusu senetlerde borçlu imzaları teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere ———– eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davanın, icra takibine konu bonolar dolayısıyla borçlu olmadığınına ilişkin açılan menfi tespit davası olduğu, davacının bonolar üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde itirazının bulunduğu, yapılan imza incelemesi sonucunda imzaların davacıya ait olup olmadığının belirlenemediği, davalının cevap dilekçesi ile imzaları davacının atmadığı, onun yerine davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiye nazaran dava dışı ———- tarafından imzalandığının belirtildiği, icra takibinin bonoya dayalı olarak başlatılan bir takip olduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler doğrultusunda bonoların davacı tarafından düzenlenmediği, dolayısıyla bonolar dolayısıyla borçlu olarak kendisine karşı takip yapılamayacağı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat talebinin, davalının kötü niyetli takip başlattığına dair kanaat oluşturacak nitelikte delil bulunmadığından ve bu yönde kanaat oluşmadığından yerinde olmadığı görülmekle, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2———– Esas sayılı icra takibi dolayısıyla ve takibe konu bonolar dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 226,20 TL müzekkere ve posta gideri , peşin harç olan 512,33 TL, ——— rapor ücreti 1260,00-TL olmak üzere toplam 1998,53 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı( e -duruşma) , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.23/06/2023