Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2022/749 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/356 Esas
KARAR NO : 2022/749

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacının davalı —-tarihinde satın altığı —– plakalı araç ——- dönüş esnasında aracın aniden hararetinin yükselmesi sebebiyle yanık kokusu gelmeye başladığını ve davacının bunun üzerine aracı durdurarak —- çağırdığını, daha —-ettirildiğini ve düzenlenen raporda——- olduğu, —— olduğu, —————- kalmadığının tespit edildiğini, davacının araçta meydana gelen arıza sonrası vakit kaybetmeksizin davalı şirketi aradığını, araçta meydana gelen arıza hakkında şirket ile görüşmek isteyen davacının birçok kez aramasına rağmen kimseye ulaşamadığını, bunun üzerine satış görevlisini arayarak araçtaki durumu anlattığını ve süresi içinde aracı satın aldığı firmaya gerekli bilgilendirme ve ihbarı yaptığını ancak davacıya dönüş yapılmadığını, bunun üzerine — plakalı araçta mevcut zararın tespiti ———. Sayılı değişik iş dosyası ile delil tespiti yapıldığını,—-dosyasında alınan bilirkişi raporunda; Davaya konu—- ticari —- olduğu, motorunun tamamen sökülmüş ve dağıtılmış olduğu, —-ve diğer —— parçalarında aşınmalar ve —— değiştirilerek —- yapılması gerektiği, Dava konusu araç satışından önceki tarihlerde sık sık ——– eksilme sorunu yaşandığı, bu —- bu ana sebeplerden dolayı —-parçalarının aşındığı, —oluşan hasarın giderilmesi ve—- için ödenecek hasar onarım bedelinin toplam —– olduğu, — meydana gelen hasar ve değişmesi gereken parçalar göz önüne alındığında hasar onarım bedelinin piyasa koşullarında olağan ve makul olduğu, Dava konusu araç satışından önce—- sorunlar oluştuğu ve —— aşınmalar meydana geldiği, araç satın alırken yaptırılan olağan muayene ve —– bu arızaların tespit edilemeyeceği, bu durumun gizli ayıp olduğu, —- meydana gelebilecek olası bir arızada —- tamamen dağıtılmasıyla bu gizli ayıbın ortaya çıkabileceği, motor parçaları sökülmeden —- tarafından gizli ayıbın mümkün olmadığı, dolayısıyla tespit isteyene gizli ayıplı aracın satıldığının tespit edildiğini, delil tespitine dayanılarak ——-Sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ederiz. dedi.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı ile davacı yan arasında ——- ticari aracın alımı için davacı ile anlaşıldığını, davacının bizzat aracı müvekkili olan davalı firmada gördüğünü ve satın aldığını, davacı yanın satın almak istediği ———— üzerinde olması ve olası arıza ve masraflarından dolayı bilerek ve isteyerek piyasa değerinin çok altında satın aldığını,—- dosyasında davacı tarafından gıyaplarında tespit yaptırıldığını, söz konusu rapor içeriğini kabul etmediklerini, — taraflarca imzalanan — tarihli sözleşmenin (2) maddesinde satışa konu araç ile ilgili olarak tüm sorumluluğun davacı tarafta olduğu davacı yan tarafından kabul ve beyan edilmiş olmakla, somut bilirkişi raporunda tespiti yapılan arızadan dolayı müvekkili olan davalının hukuki herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının ayıp ihbarında bulunmadığının sabit olduğunu savunarak haksız davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
—— sayılı dosyası —– sisteminden celp edilmiştir.
—- sisteminden celp edilmiştir.
—–yazısı dosya içerisinde mevcuttur—–verilen cevapta davacının —- bağlı —- arasında “—-faaliyetinden dolayı basit usul mükellefi yanında diğer ücret geliri elde ettiği,…” bildirilmiştir.
—— kayıtları celp edilmiştir. Müzekkere cevabından, davacının —-tarihinde davaya konu aracın satın alındığı ve aracın kullanım amacının “—— niteliğinde bulunduğu görülmüştür.
——————— dosyası celp edilmiştir.
19/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…1-Tespite konu aracın ———- ——— olduğu, —– tamamen sökülmüş ve – dağıtılmış olduğu, ——– aşımmalar ve çizikler olduğu,—-gerektiği, 2-Dava konusu araç satışından daha önceki tarihlerde —– yaşandığı, bu sorunların——, bu ana sebeplerden dolayı “—– parçalarının aşındığı, 3-Motorda oluşan hasarın giderilmesi ve ——-ödenecek hasar onarım bedelinin toplam ———— meydana gelen hasar ve değişmesi gereken Parçalar göz önüne alındığında hasar onarım bedelinin piyasa koşullarında olağan ve makul olduğu, 4-Dava konusu — önce motorda sorunlar oluştuğu ve motor parçalarında aşınmalar meydanu geldiği, araç satın alınırken Yaptırılan olağan muayene ve testlerle motordaki bu arızaların tespit edilemeyeceği, bu durumun gizli ayıp olduğu, motorda meydana gelebilecek olası bir arızada motorun tamamen dağıtılmasıyla motor parçalarının sökülmesiyle) bu gizli ayıbın ortaya çıkabileceği, —– sökülmeden araç maliki tarafından gizli ayıbın tespitinin mümkün olmadığı, dolayısıyla Tespit isteyene gizli ayıplı araç satıldığı tespit ve kanaatindeyim….” şeklinde belirtildiği,
———- sıralarında servise getirilmiştir….” belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin — celsesinde; dosyanın uyuşmazlık konuları hakkında rapor tanzim edilmek üzere makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi — tarafından tanzim edilen —- raporda özetle; ”… Dava konusu aracın 27.07.2019 tarihinde davalıdan satın alınmış olduğu, aracın satın alındığı gün hararet yapmış olduğu ve bu kapsamda davacı —– götürülmüş olduğu, yapılan incelemede aracın —- kalmış olduğu ve bu hararet sonucu aracın — aksamında hasara sebebiyet vermiş olduğu, Ayrıca dosya muhteviyatındaki Bilirkişi incelemesinde aracın tüm parçaları incelendiğinde “..—–yüzeylerde çizik olduğu,———hasar oluştuğu, —————– bulunduğu ve—– neredeyse tamamının tıkalı olduğu, —————- ölçüye geldiği ve taşlama yapılamayacağı ve değiştirilmesinin elzem olduğu, Daha öncede———— yapılmış olduğu ve dolayısı ile daha öncede ———- aşınmış olduğu tespitinin bulunduğu, Bu kapsamda söz konusu aracın parçalarının daha öncede taşlama işlemi yapılmış olmasının daha öncede aracın su kaynattığı anlamına geldiği, Bu nedenle aracın daha önce su kaynatmış olduğu tespitinin ancak teknik ———– açılıp incelenmesi ile mümkün olduğundan aracın satın aldığı gün hararet yapmış olmasından davacının sorumlu tutulamayacağı ve bu kapsamda dava konusu aracn GİZLİ AYIPLI MAL olarak değerlendirilmesi gerektiği, —- değiştirilmesi gereken zorunlu parçalar ve hasarın büyüklüğü dikkate alındığında gerek —- hasar miktarına yönelik 31.533,14 TL nin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
İcra dosyasının —- incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 32.341,77-TL asıl alacak suretiyle icra takibi başlatıldığı, davalıl tarafından ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, huzurdaki davanın süresi içerisinde harçlandırılmak suretiyle açılmıştır.
İddia, savunma, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile celp edilen müzekkere cevapları dikkate alındığında;
Davacı tarafından davaya konu araçta meydana geldiği iddia edilen hasar nediyle onarım bedelinin davalıdan tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, aracın 30/07/2019 tarihinde davalıdan satın alındığı ve aracın satın alındığı gün arızalanması nedeniyle servise götürüldüğü, değişik iş dosyasından alınan 19/08/2019 tarihli tespit raporu ile Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunun birbiri ile örtüştüğü, raporlar ile davaya konu araçta meydana gelen arızanın “…—- ve dış yüzeylerde —- hasar oluştuğu,—————- bulunduğu ——– neredeyse tamamının tıkalı olduğu, —- —- ölçüye geldiği ve taşlama yapılamayacağı ve değiştirilmesinin—– olduğu, Daha öncede araçta —– —- yapılmış olduğu ve dolayısı ile daha öncede su kaynattığı —-olduğu tespitinin bulunduğu, Bu kapsamda söz konusu aracın parçalarının daha öncede —- işlemi yapılmış olmasının daha öncede—- anlamına geldiği, Bu nedenle aracın daha önce —- olduğu tespitinin ancak teknik—–tarafından —-incelenmesi ile mümkün olduğundan aracın satın aldığı gün hararet yapmış olmasından davacının sorumlu tutulamayacağı ve bu kapsamda dava konusu aracn gizli ayıplı mal olarak değerlendirilmesi gerektiği, ——————–değiştirilmesi gereken zorunlu parçalar ve hasarın büyüklüğü dikkate alındığında hasar miktarına yönelik 31.533,14 TL nin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu…” belirtildiği, alınan raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre ticari satışlarda; “…c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
6098 Sayılı TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 223. maddesinde Satıcının ağır kusurunun sonuçları başlıklı maddesinde;” Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.”
6102 sayılı TTK’nun 18/3. maddesine göre; “Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden düşmeye ilişkin ihbarlar veya ———— kullanılarak ——- yapılır.” düzenlemeleri mevcuttur.
Düzenlemeler kapsamında somut olay incelendiğinde; Yüksek Mahkemenin istikrarlı uygulamasında ayıp ihbarlarının da (fesih sonucunu doğurabilceğini düşünerek) belirtilen yasa hükmündeki usullerle yapılması gerektiğinin kabul edildiği, yapılan bilirkişi incelemesi ile hasara neden olan ayıbın ———- anlaşılabileceği ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşıldığı, davaya konu araca ilişkin —- tarihi olup, hasarın —- yapılması akabinde meydana geldiği, davaya cevap dilekçesinden davalının —– —- araçlarla diğer ——– olduğunun anlaşıldığı, 6098 sayılı TBK’nun 223. maddesinde ağır kusurlu olan —- satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulumayacağı, satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hükmün geçerli olduğu yönündeki düzenleme kapsamında davalı satıcının ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiğinden ayıbın süresinde bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği; ancak takibe konu alacak belirli (muayyen) -likid- olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının ——– sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİNE, takibin 31.533,14-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takipten sonra yasal faiz uygulanmak suretiyle takip talebindeki diğer koşullar ile birlikte DEVAMINA,
3-)Alacak likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar talebinin reddine,
4-)Reddedilen asıl alacak yönünden talep edilen kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları bulunmadığından reddine,
5-)Karar ve ilâm harcı olan ——– harçtan peşin yatan 551,52- TL harcın mahsubu ile bakiye 1.602,5‬0-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)A-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)B-)Davayı kabul – ret oranına göre; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk——- arabuluculuk ücretinden 27,000 -TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve ——– vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Davanın reddedilen miktarı yönünden; Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan ———- Hükümler madde 13/1 ve—ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
9-)Davacı tarafça yatırılan 619,32-TL harç ve 1.042,25-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 1.661,57‬-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.628,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-)Davalı tarafından yatırılan 8,50-TL vekalet harcından davayı kabul-ret oranı dikkate alınarak — davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı yönünden kesin, davalı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.