Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/336 E. 2023/296 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/336 Esas
KARAR NO: 2023/296
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 31/05/2021
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— sigortası —– numaralı poliçe ile ——- sigortalanan —— marka ve —— plakalı aracın , 23.08.2017 tarihinde vekil eden ——kullanmakta olduğu ——- marka ve —— plakalı araca çarpmak suretiyle maddi zararlı trafik kazasına sebep olduğunu, kazanın oluşumunda karşı taraf araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nin m.47/f.1-d kuralını ihlal ettiğinin kaza yeri incelemeleri ve sürücü beyanları dikkate alınarak trafik polisi tarafından tutulan tespit tutanağı neticesinde sabit olduğunu, Davalılardan —– müvekkili olan davacıya ait araca çarpan —— plakalı aracın Motorlu Kara Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğunu, Olaydan sonra ikamet ettiği ——- ülkesine dönen davacının, burada aracı servise götürdüğünü ve aracında bilirkişi raporunda da sabit olduğu üzere; 3.933,90-Euro tamir masrafı, 8.950,00-Euro tekrar tedarik etme değeri, 200-Euro değer azalması ve gün başına 38,00 Euro’dan 4 iş günü tamir süresi için 152,00-Euro istifade zararı olmak üzere toplam 13.235,90-Euro zararı mevcut olduğunu, davacının ayrıca hasar tespiti için 743,27-Euro bilirkişi ücreti, bilirkişi raporunun Türkçe’ye tercüme edilmesi için 700.00 TL tercüme bedeli ödediğini, kaza esnasında trafik kurallarına uygun olarak aracını kullanmakta olan davacının kazaya ilişkin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı araç sahibi —— kimlik bilgileri ve adresinin diğer davalı sigorta şirketinden temin edildikten sonra davaya dahil edileceğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek 3.993,90-Euro tamir masrafı, 8.950,00-Euro tekrar tedarik etme değeri, 200-Euro değer azalması ve gün başına 38,00 Euro’dan 4 iş günü tamir süresi için 152,00-Euro istifade zararı, 743,27-Euro bilirkişi raporu ve tercüme edilmesi için 700TL tercüme bedeli’nin, olay tarihi olan 23.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Sigorta şirketi yönünden sigortasında öngörülen sınırlar içerisinde tahsilini, diğer davalılardan ise 23.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkili olan davalı şirketin meydana gelen kaza dolayısıyla herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla , dava konusu kazaya karışan aracın , davalı şirket nezdinde —— numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ve ek Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak davacının davalı şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, kazanın gerçekleştiği tarihin 23/08/2017 olup davanın, davalı şirkete ihbarının 20.2.2018 tarihinde yapıldığını, davacı tarafça ihbar tarihinde bile dava açılmamış olup, seneler sonra dava açıldığını, Hiçbir surette talebi kabul anlamına gelmemekle birlikte ihbar tarihinin kırk beş gün sonrasından itibaren faiz işletilmesi gerektiğini savunarak, davacının talebinin davalı şirket nezdindeki poliçeler bakımından teminat dışı olması sebebiyle davacının talebinin reddine ve davalı şirketin teminatı kapsamına girmeyen talepler bakımından da yargılama giderleri ve vekalet ücreti davacı yana yükletilerek davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; dava konusu talebin dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, dava konusu kaza nedeni ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığı, davanın ticari bir dava olması nedeni ile arabuluculuk için bir talep gelmediğini, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, kazanın oluşumunda bütün kusurun davacı araç sürücüsünde olduğunu, davanın öncelikle usulden aksi kanaatte esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.Davalı ——- tarafından davaya cevap verilmediğinden, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamını inkâr ettiği varsayılmıştır.Trafik Tescil kayıtları celp edilmiştir.Hasar dosyası celp edilmiştir.Mahkememiz dosyası uyuşmazlık konuları bakımından rapor tanzim edilmek üzere —– ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, sigorta alanında uzman bilirkişi—— ile makine mühendisi bilirkişi ——- tarafından düzenlenen 29/03/2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur, sunulu raporda özetle;”…Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı Trafik kazası olduğu, Meydana gelen olayda Kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; ——- plaka sayılı araç sürücüsü ——- %100 kusur oranı ile ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu,” Dava konusu kaza kapsamında aracın işleteni yönünden KTK Madde 85 kapsamında müşterek ve müteselsil sorumluluk, yönünden değerlendirilmesinin Sn. Mahkemenin takdirlerine maruz olduğu, Dava konusu kazanın —— plaka sayılı araç sürücünün kendi şerit ve istikametinde seyir halinde iken meydana gelmiş olması ve kural ihlali yapmamış olması nedeni ile ——– KUSURSUZ olduğu, Dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir. Söz konusu araç onarım bedelinin KDV ve işçilik dahil ——-onarılması durumunda ise 3.180,80 € olduğu,( KDV dahil 3.785 5 €, ancak fatura ibraz edilmemiştir.) Dava konusu kazada çarpma noktası aracın sol tarafı olmasına rağmen Eksper Raporunda aracın sağ lastiğinde değiştirilmiş olduğu belirtildiğinden değerlendirmeye alınmamıştır. Ülkeler arasındaki onarım maliyeti farklılığı —— işçilik ücreti ile KDV oranının —– daha yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. ——- parçaların ——- daha pahalı olmasının nedeni parçaların ithal edilip ekstra vergiye tabi olmasından kaynaklanmaktadır. Dosya muhteviyatında yapılan incelemede söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu,—— ikamet eden ve geçici olarak getirdiği aracı —— trafik kazası sonucunda hasara uğrayan davacının, aracının onarımını ——- yapması konusunda zorlanamayacağının kabulü gerekir. Araç maliki, aracını —– veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine ilişkin gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmelidir. Kaza tarihinde 1 EUR – 4.1319 TL – 3.785,15 EUR X 4.1319 TL = 15.636,45 TL olduğu değerlendirilmiştir. Söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru Orantılı olmakla birlikte yaklaşık 4 (dört) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Söz konusu aracın onarımda olduğu süre içerisinde kullanılamamış olması nedeni ile Araçtan Yoksun Kalma/Kazanç Kaybı oluşacağı, bu kapsamda dava konusu aracın onarımın olması nedeni ile 4 iş günü x 38,00 EURO=132,00 EUR ( Kaza tarihi itibariyle 132,00 EUR X 4.1319 TL= 545,29 TL Araçtan Mahrum Kalma tazminatının oluşacağı, bu kapsamda talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilmiş olan 132,00 EUR tazminatın kadri marufunda bulunduğu, Kaza yapan araçlara yönelik, hasar miktarı, Değer Kaybı, Kazanç Kaybı, Araçtan Yoksun Kalma Tazminatı taleplerinde bulunulabileceği, Ancak davacı vekilinin 06.12.2021 tarihli dilekçesinde Tedarik Etme Değeri olarak tanımlamış olduğu zarar kaleminin kendi ifadesinde; Tekrar tedarik etme değeri gerçekleşen kaza sonucu aracın yeni haline getirmek için gereken miktar….” olarak belirtmiştir. söz konusu tanımlama onarım bedelinin tanımlaması olduğu ve tedarik etme değeri adı altında bir zarar kaleminin bulunmadığı, bu nedenle hesaplama yapılamadığı Dava konusu aracın YURTDIŞI KAYITLI olduğu için Tramer Kayıtla bu kapsamda geçmiş hasar sorgulamasının yapılamadığı,(Menfi) , Araç Değer Kayıplarında yukarıda izah edildiği üzere daha önce aynı bölgeden hasarlanmış araç için geçmiş hasar kaydının önem arz ettiği, bu nedenle değer kaybı hesaplamasının Sigorta Genel Şartları kapsamında parça bazında tespit yapılamadığı,(menfi) in 09.10.2020 tarihli Genel Şartlara yönelik iptal kararı ve Yargıtay içtihatları gereği aracın kazadan önceki piyasa rayiç değeri onarılmış rayiç değer arasındaki farkın Değer Kaybı olarak kabul edildiği,——-.Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.——- “Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka dair olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Ancak dava konusu aracın yurt dışından satın alınmış olduğu için yurt dışı araç rayiçlerinin —— uygulanan ek vergiler nedeni ile farklılık arz ettiği, Bu nedenle dava konusu araçta her ne kadar Değer Kaybına esas 2 (iki) adet parçanın hasar görmüş olduğu dikkate alındığında , 200,00 EURO ( Kaza tarihi itibariyle 200,00 EUR X 4.1319 TL= 826,20TL ) tutarındaki Değer Kaybı talebi makul olsa dahi Anayasa Mahkemesi İptal kararı ve Yargıtay içtihatları gereği yurt dışı 2. El rayiç değer tespiti yapılamadığından Değer Kaybı hesaplamasının da yapılamayacağı, Hasar tarihinde mevcut sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu, ancak hasar ihbarlarının zamanında yapılmadığı, Kazanç kaybı ve araçtan yoksun kalma zararlarının poliçe teminatlarının dışında kaldığı, trafik kazasının 23.08.2017 tarihinde meydana geldiği, 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, Değer Kaybı, Kazanç Kaybı, Araçtan Yoksun Kalma Tazminatı taleplerin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, Sonuç ve kanaatine varıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekilince ve davalı —— ile davalı sigorta şirketi vvekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davalıların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdii ile bilirkişiler için ayrı ayrı takdir edilen ek ücretin davalı —– ile davalı sigorta şirketi tarafından eşit oranda karşılanmasına karar verilmiş ise de davalılar tarafından bilirkişi ücreti yatırılmadığından dosya bilirkişi heyetine tevdi edilememiştir.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 23/08/2017 tarihinde meydana geldiği iddia edilen trafik kazasında davacıya ait —— plakalı araca ilişkin tamir masrafı, tekrar tedarik etme, değer azalması, istifade zararı ile evrakların tercümesi için yapıldığı bildirilen tercüme bedeline konu alacaktan davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise miktarına ilişkin olduğu,Davalı —— tarafından davaya cevap dilekçesinde zamaşımı def’i ileri sürüldüğü, bu kapsamda yapılan incelemede; Kaza tarihi 20/08/2017 olduğu, kaza tespit tutanağında karşı araç sürücüsü, malik ve sigorta şirket isim ve ünvanlarının yazılı olduğu dikkate alındığında davacının kaza tespit tutanağı ile sorumlu kişi ve kurumları öğrenmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının 20/02/2018 tarihinde sigorta şirketine başvuru yaptığı ve sigorta şirketinin 07/04/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, sigortaya başvuru ile zamanaşımı süresinin durduğu ve başvuru ile temerrüd tarihleri arasında geçen sürenin zamanaşımı yönünden dikkate alınmaması gerektiği, yine 07/03/2019 ile 30/06/2019 tarihleri arasında covit pandemisi sebebiyle yasal sürelerin duruduğundan bu sürecin de zamanaşımı yönünden dikkate alınmaması gerektiği dikkate alındığında huzurdaki talepler yönünden zamanaşımı süresinin 30/10/2019 tarihinde sona erdiği, buna karşın huzurdaki davanın 31/05/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davalı ——- yönünden davanın zamanaşımı sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği,
Davalı —— açılan dava yönünden yapılan yargılama ile; Mahkememizce re’sen seçilen heyet bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusur oranı ile asli ve tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporlarının takdiri delil niteliği bulunmakla birlikte kusura yönelik yapılan değerlendirmenin somut olay özelliklerine ve oluşa uygun olduğunun anlaşıldığı,Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunda hesaplamanın yüksek mahkeme içtihadlarına uygun şekilde yapıldığı ve davaya konu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, yine yüksek mahkeme içtihadlarında açıkça belirtildiği üzere —– ikamet eden davacının, davaya konu kazada hasarlandığı anlaşılan yabancı plakalı aracının onarımını —– veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahip olduğu, davacının onarımı —— yaptırması konusunda zorlanamayacağı, seçimlik hakkın ikamet edilen ülkede tamir ettirme yönünde kullanılması halinde yurt dışı tamirine ilişkin gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerektiği, sunulu bilirkişi raporunda da buna paralel şekilde hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından 06/12/2021 tarihli dilekçesinde davaya konu “Tedarik Etme Değeri” talebini gerçekleşen kaza sonucu aracı yeni haline getirmek için gereken miktar olarak açıkladığı, yapılan tanımlamadan talebin onarım bedeline karşılık geldiğinin ve talebin bu yönüyle mükerer talep olduğu anlaşıldığından reddi gerektiği, yurt dışı 2. El aracın rayiç değer tespiti yapılamadığından değer kaybı hesaplaması yapılamayacağı, sunulan raporda araçtan mahrum kalma alacağına yönelik hesaplamanın yerinde olduğu, davacı tarafından yapıldığı anlaşılan tercüme masraf bedelinin kadri maruf olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiş, davaya konu alacağın yabancı para alacağına ilişkin olduğu ve dava dilekçesinde yasal faiz işletilmesi talep edildiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın kısmen kabulüne- kısmen reddine,
1.a)Davalı —— aleyhine açılan davanın 3.180,80-EURO hasar-onarım bedeli ile 132-EURO araçtan mahrum kalma bedeli olmak üzere toplam 3.312,80-EURO maddi tazminatın 20/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek (yasal faizi aşmamak kaydıyla ) —— Euro para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.b)Davalı —— aleyhine açılan davanın zamanaşımı sebebi ile ayrı ayrı reddine,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 2.352,85-TL harçtan peşin alınan 2.469,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 117,00-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-)Arabuluculuk görüşmelerinin yalnızca sigorta şirketi ile yapıldığı dikkate alınarak, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TLvekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-)Davalı —— vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 21.890,50-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
6-)Karar ve ilam harcı 2.352,85-TL, davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 59,30-TL, vekalet harcı 8,50-TL ve 2.145,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 4.565,65‬-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 1.141,41-TL yargılama giderinin davalı —— tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı —— sigorta şirketi tarafından yatırılan 8,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/03/2023