Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/321 E. 2022/33 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/321
KARAR NO : 2022/33

DAVA : ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasında yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; Müvekkilinin—– nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, ——arasında imzalanan sözleşme gereği —– lehine müvekkili adına kayıtlı taşınmaz—– —- edildiğini, ihyası talep edilen şirketin tasfiye sürecine girmesiyle birlikte —— kaldırılması ve gereğinin yazılı olarak bildirilmesi talep edilmiş ise de müvekkilinin yıllar sonra taşınmaz ile ilgili işlem yapmak üzere —– —- yapılan—– kişiliği sona erdirildiğini ancak—– tesis edilen ipoteğin halen kaldırılmadığını öğrendiğinden ———– ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …—–cevap dilekçeside;Taşınmaz üzerindeki—- kaldırılmasını borçlu ve/veya taşınmaz maliki olan kişinin talep etmesi gerektiğini,——— müvekkili —–sürecini eksiksiz şekilde tamamladığını, dava konusu uyuşmazlık bakımından müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu madde 883’de belirtildiği üzere taşınmaz—— olduğunu ve buna ilişkin borcun ödendiğini bildirerek, bu doğrultuda ipoteğin kaldırılması gerektiğine ilişkin davacının talepte bulunması gerektiğini, dolayısıyla bu husus müvekkilinin———- anlamına gelmeyeceğini, aksine müvekkilinin —– usulüne uygun ve eksiksiz olarak tamamladığını————- şirket ürünlerine—– talep daralması üzerine — faaliyetlerinin sona erdirilmesine karar verilmiş ve şirket — edildiğini, —müvekkilinin yetkilendirildiğini, —– tamamlanarak şirket —- edildiğini,—- hızlandırılması talebiyle ikame edilen—– kapsamında tesis edilen karar ile “——- verilmesine” karar verildiğini, müvekkilim—- olarak tasfiye sürecindeki tüm yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olup bu husus yargılama sırasında da sabit olduğunu, —- kapsamında tesis edilen kararın gerekçesinde de “Tasfiye halinde bulunan davacı şirketin tasfiyeye girmesini müteakip, gerekli ilanların yapılarak, alacaklılara ve borcu olanlara çağrıların usulüne uygun şekilde yapıldığını, mevcudun erken dağıtımında bir sakıncanın da mevcut olmadığı belirlenmiştir.” şeklinde belirtildiği üzere müvekkili tasfiye sürecini hukuka ve usule uygun şekilde yerine getirdiğini, davacının taşınmazındaki ipoteğin kaldırılmadığı iddiasına karşılık tasfiye sürecinde davacının sürece dahil olmaması ile ilgili olduğunu, dava konusu ipoteğin şirket defterlerinden ve sair kayıtlardan anlaşılmasının mümkün olmadığını, şirketin tasfiyesinin tamamlandığı ve terkinine karar verildiği —-ilan edildiğini, bununla birlikte, 05/08/2016 tarihli ——aktif ve pasifin bulunmadığı, herhangi bir alacak ve borcunun da bulunmadığı belirtilmiş ve yine ———– edildiğini, bu itibarla, bilanço tarihi itibariyle şirketin herhangi bir mal varlığı, alacağı ve borcu kalmadığı, tasfiye sürecinin hukuka ve usule aykırı olarak tamamlandığının sabit olduğunu, dolayısıyla şirkete karşı ipotek nedeniyle yükümlü olan davacının tasfiye sürecinde bu hususu bildirmesi gerektiğini, zira salt tasfiye sürecine konu bilanço, defter ve sair—- incelemesine tabi belge ve kayıtlardan bu hususun öngörülmesi mümkün olmayıp ipoteğin fek edilmemesi yalnızca davacının bu tasfiye sürecine dahil olmaması, usuli işlemleri takip etmemesinden kaynaklandığını,—gerekli ilan ve çağrıları yapmış olup bu süreçte alacaklı, borçlu ve sair yükümlülükleri bulunan 3.kişilerin sürece dahil olabilmesi için bildirimde bulunmaları gerektiğini, dolayısıyla huzurdaki dava bakımından müvekkilimin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkilime tahmil edilmesi hukuka aykırı olacağını ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmesi,—- olarak müvekkilimin atanması halinde—, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu ihya davasında, —- kaldığı, ihyası istenilen————- kayıtlı olduğu, adresinin de —– sınırlarında kaldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Mahkememize celp edilen —– şirketin ——– verildiği ve bu karar üzerine——tarihinde kapatılarak —ilan edilerek şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizde davacı tarafından tasfiye edilen şirketin ortağı sıfatıyla —- imzalanan —– davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilen —bedelli ipoteğin kaldırılması için tasfiye edilen şirketin ihyası talep edildiği ve dosyadaki bilgilerden işbu ihya talebinden davacının hukuki menfaati olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece 6102 sayılı TTK. 547/1 maddesi gereğince ek tasfiye için karar verilebileceği tartışmasız olup, işbu yasal düzenlemede, istemin kesin yetkili mahkeme olarak ancak tasfiye edilen şirketin merkezinin bulunduğu mahkemece değerlendirilebileceğini düzenlemiş bulunmaktadır.
Bu nedenle 6102 sayılı TTK.nın 547/1 ve 6100 sayılı HMK.nın 114. Ve 115.maddeleri gereğince, ihya davalarının şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılacağına ilişkin kesin yetki kuralları gözönünde bulundurularak, davalı şirketin ihyasına ilişkin talebin dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizde açılan işbu ihya davasında, ihyası istenilen——- kaldığı, ihyası istenilen———- kayıtlı olduğu, adresinin——- anlaşıldığından 6102 sayılı TTK.nın 547/1 ve 6100 sayılı HMK.nın 114. ve 115.maddeleri gereğince,——- bulunduğu yer mahkemesinde açılacağına ilişkin kesin yetki kuralları gözönünde bulundurularak, davalı şirketin ihyasına ilişkin talebin dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE,
2-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK m.20 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.