Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/28 E. 2022/715 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/28
KARAR NO : 2022/715

DAVA: TAZMİNAT (HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 14/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, yukarıda adresi yazılı mecuru —– salonu olarak işletmekte olup, dava dışı alt kiralayan—- alt kiracısı olduğu, davacı şirketin, alt kiralayan sıfatını haiz —— ile yaptığı 23.10.2019 tarihli protokolün 1. maddesinin a ve b bentleri gereğince, çatı tadilatı yapılmasına karar verilmiş, ancak çatı tadilatını yapan taşeron firma ile anlaşmayı, mecurun mal sahibi olan diğer davalı —— yapmış olduğu davacı şirkete 09.04.2020 tarihinden sonra şifahen bildirildiğini, —– çatının tadilatı hususunda bilgi olmaksızın diğer davalı olan —— yetkilendirerek, kendi gözetim ve denetimlerinde olmak üzere, davacı şirketin alt kiracı olarak bulunduğu yerde, çatı tadilatına başladıklarını, 09.04.2020 tarihinde, çatı tadilatını yapan davalı —–şirketi çalışanları, kaynak makinası ile yaptıkları çalışmada, yangına sebebiyet verdiklerini, yangının söndürülmesi amacıyla itfaiyeye başvurulmuş, söndürme çalışmaları sonucu tadilatı devam eden çatıdan akan sular, şirketin ofis alam, makine odasıyla davacı ve —– salonunun içine aktığını, yangın söndürülmesi akan sular, davacı şirketin 8 adet —— hattına ve makinelerine zarar verdiğini, davacı şirketin —— tamir ve değişimini yapan —— 27.04.2020 hatların ve makineleri tarihli servis ve bakım formunda, yangına müdahale anında sıkılan basınçlı su nedeniyle makinelerin arızalandığını belirtilerek, makinelerin bazılarının ana kartlarının bulunması sebebiyle işlevsiz hale geldiğini, bazılarının mekanik veya elektronik arızalarının bulunması sebebiyle, incelemek ve bakımı yapılmak amacıyla arızaların giderileciği bildirildiğini,—— makinelerinin tamir ve değişimini yapan —–27.04.2020 tarihli —– fatura teklifinde 11.080,20-USD” lik bir tamir ve değişim masrafı olduğu belirtildiğini, davacı şirketin her geçen gün artan ve katlanan ziyanı söz konusu olduğundan, iş bu durumun tespiti zımmında —– sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırılmış olup, anılı dosyadan yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile de davacı şirkete ait zarar gören—–makinelerinin tamir ve değişim bedelleri belirtildiğini, davacı şirketin işletmesinde kullandığı —— makineleri sigortalı olup, 17.09.2020 tarihinde ——Şirketi tarafından işletmedeki hasarların toplamı için 72.386,34 TL ödenmiş ise de, bu bedel içerisinde—— makinelerinin tamir bedelinin 9.280,00-USD’lik kısmının karşılığı ödenebilmiş, 1.800,00-USD karşılığı olan 13.392,00 TL ödenmediğini, davacı şirket içerisinde yer alan —— makineleri değişim ve tamir bedellerinin bakiye kısmından hem yangına sebebiyet veren davalı taşeron —— şirketi hem de mecurun mal sal lan ——- T.B.K 49 ve devamı maddeleri gereğince müşterek ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğundan, bakiye tamir ve değişim masraflarının davalılardan tahsili zarureti hasıl olduğunu, davacı şirketin dava konusu yangın sebebiyle, sekiz (8) adet—–hattından dördü (4) kullanılamaz hale gelmiş olup, ayrıca pandemi döneminde—– yayınladığı genelge ile sosyal mesafe kurallarına riayet edilmesi gerektiğinden, oyun hatlarında birer makine uzaklık mesafesi bırakılmak zorunda kalınmış ve sadece iki (2) ——oyun hattının çalışması ile davacı şirketin işletmesi faaliyetine devam edemeyeceğinden, 2020 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında işletme kapalı kaldığını, davacı şirket yangın sebebiyle kapalı kaldığı üç (3) ay boyunca ciro-kar kaybı yaşamış ve personeline ise maaş ödemelerini yapmaya devam ettiğini, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davalıların haksız failleri sonucu davacı şirketin üç (3) ay boyunca mahrum kaldığı ciro-kar kayıpları, muhtemel zararlar ile personel giderleri ödemeleri karşılığı maddi tazminat bedeli olarak şimdilik 10.000,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmek zarureti hasıl olduğunu, açıklanan hususlardan, davalılardan —–Yevmiye Numaralı İhtarnamesi ile haberdar edilmiş ve davalıların sebebiyet verdikleri haksız fiillerden doğan alacaklarının sulh yolu ile tazmini amacıyla—– sayılı dosyası ile Arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de, 03.12.2020 tarihinde düzenlenen son tutanak ile görüşme sonunda anlaşma sağlanamadığını, davacı şirketin çatı tadilatını yapan —— çalışanlarının 09.04.2020 tarihinde kaynak makinası ile yaptıkları çalışmada, yangına sebebiyet vermeleri neticesinde, yangının söndürülmesi amacıyla itfaiye tarafından sıkılan suların çatıdan davacı şirketin—— salonuna akması ve akan suların ——hatları ve makinalarının tamir ve değişim bedelleri ile işletmenin üç ay boyunca kapalı kalması sebebiyle oluşan ciro-kar kayıpları, personel giderleri, muhtemel zararların karşılığı olarak, T.B.K 49 ve devamı maddeleri mucibince, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 23.392,00 TL haksız fiilden kaynaklanan Alacak ve Maddi Tazminatın, 09.04.2020 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —— vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı ikame ettiği dava ile ——adresindeki taşınmazda —– salonu işlettiğini—— alt kiracısı olduğunu, taşınmazın malikinin diğer davalı ——olduğunu, —— ile yaptığı tadilat anlaşması neticesinde çatı tadilatı yapılmasına karar verildiğini, davalı —— çatı tadilatı yapılması işini müvekkil —— şirketine verdiğini, diğer davalı ——- davalı şirkete tadilat işini yaptırdığını ifade ettiğini, 09.04.2020 tarihinde çatı tadilatını yapan davalı ——-çalışanlarının kaynak makinası ile çalışma yaparken yangına sebebiyet verdiğini, yangının söndürülmesi sırasında çatından akan suların davacı şirketin işlettiği ofis alanı, makine odası ve—– salonun içine aktığını, bu esnada akan suların davacı şirketin 8 adet —— hattına ve makinelerine zarar verdiğini ileri sürdüğünü, davacının zarar iddialarını, özellikle de meydana geldiği iddia edilen zararın oluşumu ve uğranıldığı iddia edilen zararın tutarını, kabul etmemekle itiraz ettiğini, varlığı iddia edilen zarar ile gerçekleşen olay arasında uygun illiyet bağı olmadığını, ——10.04.2020 Tarihli yangın raporunda yangının çıkış sebebi “belirtilen adreste binanın çatısında tadilat sırasında kaynak makinası ile yapılan çalışma sırasında çıkan kıvılcımların çatı izolasyon malzemelerini tutuşturmasıyla yanmanın başladığı ve çatı arasındaki muhtelif eşyalara sirayet etmesi sonucu yangın olayının meydana geldiği kanaatine varılmıştır.” aynı raporun yanan şeyin son durumu kısmında ise “binanın çatısı ve çatı arasında bulunan muhtelif eşyalar kısmen yanmak —— makinalarının bulunduğu bölümü sızan sudan ıslanmak suretiyle zarar görmüştür.” şeklinde olduğu, sigorta tespit raporunda da olayın çıkış sebebi olarak çatıda çalışması sırasında çıkan kıvılcımların çatı izolasyon malzemesini ve çatı arasında muhtelif eşyalara sirayet ettiği ifade edildiği, yangının meydana geliş sebebi davacının çatı arasına malzemeler koyması çıkan kıvılcımlardan eşyaların alev alması neticesinde zarar oluştuğunu, çatı arası davacının kullanımında olmamasına ve bu alana eşya konulmaması gerekmesine rağmen, davacının koyduğu bu eşyaların alev aldığı yanan eşyaların da söndürülmesi amacıyla su sıkıldığı çatı arasından, asma tavandan alt kata su sızıntısı olduğu anlaşıldığını, çatı arasına ve asma tavana arasına davacının koyduğu eşyalar olmasaydı yangının çıkmayacağı ve ——- salonuna su sızıntısı olmayacağı açık olduğu, ortaya çıkan yangının yayılması tamamen davacının çatı arasından bulunmaması gereken eşyalarından kaynaklandığını, normal koşullarda çatıya sıkılan suyun, çatı arası ve asma tavanı aşarak iddia edildiği daha aşağıda yer alan —— salonuna zarar vermesi mümkün olmadığını, diğer davalı mal sahibinin vermiş olduğu cevap dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı —— sahibinin onay ve izni olmaksızın kira sözleşmesi dışındaki alanlara yangın çıkmasına sebebiyet verecek şekilde eşyalarla doldurması sebebiyle doğrudan kusurlu olup, ortaya çıkan zarardaki uygun illiyet bağını kestiğini, bu durum zararın büyümesine sebebiyet verdiği için davacının aynı zamanda müterafık kusuru olduğunu gösterdiğini, illiyet bağının kesilmesi sebebiyle davalının çıkan zarardan sorumlu olmadığını, en azından davacının müterafık kusurunun da göz önünde bulundurularak tazmini istenen zarar tutarının indirilmesine karar verilmesini talep ettiğini, dava konusu olan zararın oluşumu açısından çatı su sızıntısı yaptığı bundan dolayı davacının yakınmaları şikâyetleri sebebiyle tadilat işlemi yapıldığını, ekte sunulan yazışmalar ve fotoğraflardan görüleceği üzere çatı —— yaşanan dolu yağışı sırasında hasar almış olup, fotoğraflarda da görüleceği üzere delil deşik olduğu ve bu durum iddia edilen zararın ve su sızıntısı bu döneme ilişkin olması mümkün olduğunu, davacının dava dilekçesinde 17.09.2020 tarihide —– makineleri için —— Tarafından işletmedeki hasarlar için 72.386,34 TL ödeme yapıldığı bu bedel içerisinde——makinelerinin tamir bedelinin 9.280,00.-USD lik kısmının ödendiğini 1.800-USD karşılığı olan 13.392,00-TL nin ödenmediğini bu tutarın tahsilini talep 13.392-TL edildiği, bu tutarın hukuken talep edilmesi mümkün olmadığını, bu tutar davacı tarafından alınan —— faturada yer alan KDV tutarı olup, iddia edildiğinin aksine makinelerin tamir ve değişim bedeli olmadığını, sunulan —— raporundan da açıkça anlaşılacağı üzere bu tutar sigorta şirketince de ödenmediğini, dolayısıyla KDV tutarının ödenmesinin davalı şirketten de talebi hukuken mümkün olmadığını, ayrıca —— faturanın yasal karşılığı olmaması ve teklif mahiyetinde olduğu için içeriğinde KDV yer alması mümkün olmadığını, bu sebeplerle —— poliçede yer alan sigorta bedeli sigorta değerinden daha yüksek olmasına rağmen KDV tutarı davacıya ödenmediğini, dolayısıyla ilgili tutarın davalı şirketten de talep edilmesi hukuka aykırı olduğunu, davacının bu hususta sigorta ile anlaşmış olması, ödenen zarar miktarının davacının da kabulünde olduğunu gösterdiğini, davacının 21.08.2020 tarihli sigorta şirketine verdiği masak beyan, teslim, ibra ve temlik belgesi ile bu husus sabit olduğunu, sigorta şirketi ile davacı arasındaki halefiyet ilkesi gereği temlik aldığı bu tutar sebebiyle KDV tutarının da davacı tarafından davalı şirketten talep edilmesi mümkün olmadığını, dosyada mevcut sigorta ——- raporu incelendiğinde, makine tesisat hasarı kısmında ” sigortalı işyerinde kullanılan ve arızalanan —— makinası skorlama kamerası bilgisayar ve elektronik ana kartlar için——firması tarafından tespit çalışması yapılmış ve söz konusu cihazların onarım imkanı bulunduğu ve onarım bedelinin 15.000-TL olduğu görüldüğünü, yapılan incelemeler ve tespitler neticesinde—— ile yetkili servis firması arasında tarafından iletilen teklifler arasında yaklaşık 45.000.TL fark olduğu anlaşılmıştır.” denildiği, “Ancak sigortalı yetkilileri cihazların onarım çalışmasının yetkili servis firması tarafından yürütülmesi hususunda ısrarlı talepte bulunmuştur.” —— raporundaki bu değerlendirmelerden davacının meydana daha uyguna yapılabilecek değişim ve tamirata izin vermeyerek zararı artırdığı, makine ve tesisat için fazladan 45.000. TL ödenmesi bu hususu gösterdiği, davacının bakım hizmetini —— verdiği aralarında devam eden cari hesap hareketleri ve ticari ilişkin bulunduğu görüldüğü, meydana gelen yangın olayı davalı şirketin fiili arasında uygun illiyet bağının olmaması, yangına davacının çatı arasında olmaması gereken malzemeleri koyduğu için sebebiyet vermesi ve müterafik kusurunun bulunması, ödenmesi istenen KDV tutarından davalıların sorumlu olmaması, ayrıca uğranan zararın davacı şirkete sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması sebepleriyle, çatının tadilat öncesinde kötü durumda su aldığına tadilat ihtiyacı olması sebebiyle iddia edilen zararın geçmişten gelmesi sebebiyle, mevcut pandemi koşullarında ciro kaybının iddiasının doğru olmaması ve hayatın olağan akışına aykırı olması, ayrıca çalışanları maaş ödeme vb. giderlerinin davacının yasal sorumluluğu olması, ayrıca varlığı iddia edilen zararın ispatlayan somut hiçbir delil sunulmamış olması sebepleriyle, davanın reddine yargılama ve gideri vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——-vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalının uyuşmazlığa konu olay bakımından her ne kadar taşınmaz maliki olması nedeniyle husumet yönlendirilmekte ise de, dava konusu olayın meydana gelişinde ileride açıklanacağı şekilde gerçekleşen hadiseler nedeniyle illiyet bağı kesildiğinden, meydana geldiği iddia edilen zararda kusuru ve taraf sıfatı bulunmaması gerektiğini, aşağıda gerekçelerini sunulan savunma sebepleri aynı zamanda davanın esasına ilişkin savunmalarımız da olup, bu yönden de savunmamızın değerlendirilmesini talep ettiğini, zamanaşımı itirazı haksız fiilden kaynaklı alacaklar zamanaşımına uğradığını, haksız fiilden kaynaklanan talepler 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, dava belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açıldığından, zamanaşımı süresi davanın açılmasıyla kesilmediği, yargılama aşamasında alacak talebinin zamanaşımına uğrama ihtimali söz konusu olduğu, Mahkemenizin —— Esas sayılı derdest dava dosyasında davacı firma, davalının maliki konumunda olduğu ve—– kiraladığı taşınmazın çatı tadilatı yapılırken, yangına sebebiyet verilmesi neticesinde—— makinalarında meydana gelen tüm zarar ilişkin bedel ile işletmenin üç ay kapalı kalması sebebiyle yaşadığı ciro-kar kayıpları ile personel giderleri ve muhtemel zararların tazmini istemi ile alacak davası açmış, dava dilekçesi, delil listesi ve ekinde yer alan deliller davalıya tebliğ edildiği, davacı firma,—— kiracısı sıfatıyla bulunduğu taşınmazda çıkan yangın sonrasında —–20.04.2020 tarihli Yangın Raporunda yangının çıkış sebebinin “binanın çatısında tadilat sırasında kaynak maki nası ile yapılan çalışma sırasında çıkan kıvılcımların çatı izolasyon malzemelerini tutuşturmasıyla yanmanın başladığı ve çatı arasındaki muhtelif eşyalara sirayet etmesi sonucu yangın olayının meydana geldiği kanaatine varılmıştır” denilmek suretiyle yangının çıkış sebebinin davacı firmanın aslında çatı arasında bulunmaması gereken eşyaları orda tutması ve tadilat sırasında sıçrayan kıvılcım nedeniyle o eşyaların yangına sebep olduğu açık ve net biçimde ortaya konduğunu, zarara yol açan yangın olayının çıkış yeri ve yangına sebebiyet veren maddi olayın objektif usuller uyarınca tartışmalı halde olmadığını, bu nedenlerle de, davacının——-arasındaki kira sözleşmesine aykırı biçimde taşınmazı kusurlu şekilde kullanması nedeniyle, davalı açısından illiyet bağ bu noktada kesilmiş bulunduğu, yukarıdaki tartışmasız tespitler ışığında; Borçlar Kanunu madde 69 uyarınca “Birbinanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumlu oldukları, sorumluların bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır.” denilmek suretiyle kanundan doğan kusursuz (objektif) sorumluluk hali “bir bina veya diğer yapı eserine malik olma” sıfatına bağlanmış, bina maliki bu sorumluluktan, ancak binanın yapımındaki bozukluk veya bakımındaki eksiklik bulunmadığını veya böyle bir eksiklik mevcut olsa bile, zarara bu eksikliğin yol açmadığını, yani eksiklik ile doğan zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını ispat ederek kurtulacağını, bu illiyet bağının varlığını davacı zarar gören taraf ispat etmekle yükümlü olduğu, bu konuda kanun bir “illiyet karinesine” yer vermediği, illiyet bağının varlığı konusunda ispat yükü davalının üzerinde değil, davacı tarafta olduğu, mahkemece devam edecek yargılama sırasında ispat yükünün bu şekilde ön mesele kabul edilerek doğru bir şekilde dağıtılmasına dair ara kararı verilmesini talep edildiği, binadaki yapım veya bakım eksikliği ile oluşan zarar arasında illiyet bağının kurulmasını engelleyen veya kesen haller ise, bir mücbir sebebin varlığı ya da zarara bizzat zarar görenin veya üçüncü bir kişinin ağır kusurlu fiilinin yol açtığını, Yargıtay tarafından verilen ve yerleşik uygulama halini almış söylediklerimizi doğrular nitelikte kararların dilekçe ekinde sunulduğu, yangının çıkış yeri çatı arasındaki yer olup, yangının çıkış sebebi de davacının kullanım alanında olan çatı arasındaki yere kendi tasarrufuyla doldurduğu eşyaların tadilat esnasındaki kıvılcımlar nedeniyle tutulması olmakla; kiracı firmanın bir önceki paragrafta mal sahibi davalının illiyet bağını kesen üçüncü kişi sayılıp sayılmayacağı sorununun Mahkemece ön mesele olarak kabulü ve bu konuda bir karar verilmesi zorunlu olduğu, Yargıtay, artık yerleşik içtihat halini almış kararlarında kiracıyı üçüncü kişi olarak görmekte ve zarara yol açan sebebin binadaki yapım veya bakım eksikliğinden mi, yoksa kiracının fiilinden mi kaynaklandığının araştırılması gerektiğini; bunun sonucuna göre, zarardan Borçlar Kanunu 69. madde uyarınca bina malikinin mi, yoksa eski Borçlar Kanunu 49. maddesi uyarınca kiracının mı sorumlu tutulacağının belirlenmesi gerektiğini işaret ettiğini, zararı doğuran yangın olayının binanın veya diğer yapı eserlerinin yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki bir eksiklikle ilgili olmadığı, yangına üçüncü şahıs konumunda bulunan kiracı firmanın yüzde yüz (münhasır) kusurlu fiilinin sebep olduğu zira kiracı yangının çıktığı yere o eşyaları yığmamış olsaydı belki de yangın bile çıkmayacak çıksa bile bu kadar yayılmayacak olup bu derece bir zarar oluşmayacaktı. dolayısıyla bu fiilin ağır kusur oluşturduğu ve kiracının sözü edilen ağır kusurlu fiilinin bina malikinin (Borçlar Kanunu 69.maddesinde tanımlanan) sorumluluğundaki illiyet bağını kesmiş olduğu tartışmasızdır. Zarar, davalı firmanın çatı tadilatını yaptığı sırada kaynak makinası ile yapılan tadilatta buradan sıçrayan kıvılcımların davacı firmanın çatı arasını kullanmaması gerekirken ve dolayısıyla oraya koymaması gereken malzeme ve eşyaları koyması sonucunda bunların üzerine gelmesinden kaynaklanan yangın nedeniyle meydana geldiği, izaha çalışılan fiili ve hukuki durum karşısında Davacı şirket, dava konusu olayda münhasıran kusuru bulunan taraf olup daha önceden sigortadan aldığı bedelin kalan kısmı için ve 3 ay boyunca mahrum kaldığı ciro kay kaybı, muhtemel zarar ve personel giderlerinin ödenmesi gibi fahiş, afaki ve her türlü dayanaktan yoksun hususlar için bina maliki davalıya rücu ederek dava açamayacağı, içinde bulunuan dönem itibariyle——tarafından işyerlerine gönderilen Korona virüs Tedbirleri Genelgeleri kapsamında 149.382 iş yeri geçici süreliğine faaliyetlerine ara verdiği, söz konusu işyerinin genelge kapsamında yer aldığı aşikar olup dönem itibariyle de zaten bireyler tarafından kapalı yerlere gidilmekten imtina edilmekte olup, üstüne —— tarafından yayınlanan Korana Virüs Pandemi Sürecinde Salonlarda/Tesislerde Alınması Gereken Tedbirler özelinde belirtilen koşulları sağlayıp sağlamadığının incelenmesi zaten sağlamadığı durumda işyerine müşteri kabul edemeyecek olduğu da ortada olduğu, dolayısıyla bu kapsamda, dönem koşullan dikkate alınarak, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayında kapalı kaldığı gerekçesi ile ciro kaybı yaşadığı iddiasını değerlendirmenize sunacağı, konuya ilişkin henüz bir Yargıtay karan oluşmadığından sunulamadığı, ayrıca kapalı olunan dönem için personeline ise maaş ödemesi yapmış olması ise tamamen çalışan işveren arası bir ilişki olup iddia olunan hususlar dayanaktan yoksun olduğu ve Mahkemece uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yapılmasını talep ettiği, yapılacak incelemenin ardından ortaya çıkacak hasar bedelinin belirlenmesine yönelik her türlü itiraz hakkımızı saklı tuttuğu, davanın esasına girilmeden davalı için husumet yönünden davanın reddine dair karar verilmesini, aksi takdirde davanın esastan reddine, her türlü yargılama gideri ve vekaleten ücretinin davacı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, davalıların 09.04.2020 tarihinde davacı şirketin çatı tadilatını yaparlarken, yangına sebebiyet vermeleri neticesinde, davacı şirketin——makinelerinde meydana gelen tüm zararlara ilişkin bedel ile işletmenin üç (3) ay kapalı kalması sebebiyle yaşadığı ciro-kar kayıpları ile personel giderleri ve muhtemel zararların tahsiline ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce işbu dosyada —–bilirkişisi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. —– bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Yapılan yıllık bazda ciro kaybı hesaplamasına göre davacı firmanın 2020 cirosunun yılı 2019 cirosuna göre 286.198,73 TL tutarında ve %66,23 oranında azaldığı, davacı firmanın 2021 yılı cirosunun 2020 yılı cirosuna göre 123.327,42 TL tutarında ve %84 oranında ciro artışı olduğu, davacı Firma 2020 2. Dönem kurum geçici ile 2019 2.dönem cirolarının karşılaştırılmasında 89.549,43 TL tutarında ve %40,98 TL oranında azalış olduğu, davacı firma 2020 3. Dönem kurum geçici ile 2019 3.dönem cirolarının karşılaştırılmasında 173.548,01 TL tutarında ve *657.37 TL oranında azalış olduğu, 2020 yılı 1.ve 2. dönem ciroları karılaştırıldığında, 2.dönem (Nisan-Mayıs-Haziran) cirosunun 1.döneme göre 128.969.21 TL ve %100 oranında azaldığı, 2020 yılı 1.ve 3. Dönem ciro karılaştırıldığında, davacı iş yerinin kapalı olduğu 3.dönem (Temmuz-Ağustos-Eylül) cirosunun 1.döneme göre 128.969.21 TL ve %100 oranında azaldığı, davacıya ticari defter incelemesinde dava konusunu oluşturan alacak kalemlerine ait, 2022/Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında personel maaş ödemelerine, sigorta hasar dosyasında bulunan sigorta şirketince ödenmeyen ve dava dilekçesinde de talep edilen —– tarafından düzenlenen —– fatura kalan tutarı 1.800 USD karşılığı 13.392 TL ye ait fatura, ödeme veya alacak bakiyesinin ticari defter kaydının bulunmadığı, davacının ibraz ettiği 2019-2020-2021 dönemlerine ait ticari defterlerin Noter açılış tasdikleri ile 2019-2020 dönemleri kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. Ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, 2021 yılı kapanış tasdik noter onay tarihinin 30 Haziran 2022 olması sebebi ile inceleme tarihinde henüz yapılmadığı, ciro kaybı yıllık veya dava konusu dönem olan 2020 yılı aylık cirolara göre her iki şekilde de değerlendirmeye sunulmuş olup; Yapılan Yıllık bazda ciro kaybı hesaplamasına göre; davacı firmanın 2020 cirosunun yılı 2019 cirosuna göre 286.198,73 TL tutarında ve %66,23 oranında azaldığı, Davacı firmanın 2021 yılı cirosunun 2020 yılı cirosuna göre 123.327,42 TL tutarında ve %84 oranında arttığı, satışların normale döndüğü dolayısı ile 2020 döneminde ciro kaybı oluştuğu, 2020 dönemi 3’er aylık karşılaştırmada 2020 yılı 1.ve 2. Dönem ciroları karılaştırıldığında, 2.dönem (Nisan-Mayıs-Haziran) cirosunun 1.döneme göre 128.969,21 TL ve %100 oranında azaldığı, 2020 yılı 1.ve 3. Dönem ciro karılaştırıldığında davacı iş yerinin kapalı olduğu 3.dönem (Temmuz-Ağustos-Eylül) cirosunun 1.döneme göre 128.969,21 TL ve 96100 oranında azaldığı, 2020 Haziran,Temmuz, Ağustos aylarında satışların sıfır olduğu ve ciro kaybının meydana geldiği, davacı tarafın alacak kalemlerini oluşturan giderlerin ticari defter kayıtlarının bulunmadığı ve alacak kalemlerine ilişkin tutarın tespitinin yapılamadığı bildirilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; Davaya konu yangının 09.04.2020 tarihinde çıktığı, coronavirüs pandemisinin ülkemizde 16.03.2020 tarihinde başlamış olduğu, ”Genelge ile 81 ilde, tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları, her türlü kapalı çocuk oyun alanları— ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, —-ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine bugün saat 24:00 itibariyle durdurulacak” şekilde tedbir kararı alınmış olduğu, pandemi tedbirlerinin olduğu bir dönemde yangının gerçekleştiği, 01.06.2020 tarihinden itibaren kafeler, restorantlar, spor salonları, özel kurslar ve parkların sınırlı olarak açılmıştır. Davacının zarar gören eşyalarının pandemiden kaynaklı kapalı olduğu bu süreçte gerekli onarımlarının yapılabileceği, mekanın aktif olarak çalışabileceği zamana kadar arızalarının giderilebileceği değerlendirilmektedir. Dolayısıyla ciro kaybı, personel gideri gibi sebeplerden ötürü oluştuğu iddia edilen zararın, davacının eşyalarının zarar görmesi ile illiyet bağı bulunmamaktadır.——dosyası ile alınan raporda, 11.080,20-USD parça ve onarım zararının oluştuğu görülmektedir. Davacının bu zarardan dolayı Sigortaya başvurduğu ve davacıya 17.09.2020 tarihinde 72.386,34-TL ödeme yapıldığı, o tarihte usd kurunun 7,4924 olduğu, davalıya yapılan ödemenin 9.661,30-USD olduğu, davacının dava tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı olarak talepte bulunduğu görülmekle, talep edebileceği miktarın 1418,90-USD olduğu, dava tarihindeki kur (7,453) üzerinden hesaplandığında, davacının 10.575,06-TL talep edebileceği, haksız fiilin gerçekleşmiş olduğu 09.04.2020 tarihinden itibaren, tarafların ve iş yerinin niteliği itibariyle avans faiz talep edebileceği görülmüştür. Davalıların oluşan bu zararında yangını çıkartan ve işi yaptıran olarak müteselsilen sorumlulukları bulunmaktadır.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
-Davanın KABULÜ ile, 10.575,06 TL nin yangın tarihi olan 09/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 722,38-TL harcın davacı tarafça peşin ve ıslah olarak yatırılan 1.515,48-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 793,10-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.107,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 132,19-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 722,38 TL harç giderinin toplamı 854,57-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen—– vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı —– taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre ve red oranına göre belirlenen —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı—– taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre ve red oranına göre belirlenen ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 157,57-TL’nin davalılardan, 1.162,43-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.