Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2021/392 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/276 Esas
KARAR NO : 2021/392

DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİLİ İLE KİRA ALACAĞI
DAVA TARİHİ : 31/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizin —-Esas sayılı dosyasında — tarihinde verilen ara karar ile dava, … yönünden tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmiş olup tefrik edilen dosya yukarıda belirtilen Mahkememizin — Esas sayısını almıştır.
Mahkememizde görülmekte olan —ve Tescili ile Kira Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …——- parselde bulunan taşınmazın arsa sahibi olduğunu, davalı … ile diğer davalı —- arasında Beyoğlu —-.Noterliğinin —- yevmiye numaralı ——– düzenleme tarihli Düzenleme —- imzalandığını, imzalanan bu sözleşme ile davalı—— olarak yapımını üstlendiğini, müvekkili .—- davalı ————- satış sözleşmesi imzalandığını, davaya konu —– bölümlerin müvekkiline satıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme ile davaya konu taşınmazların—- sonunda teslimi hususunda anlaşmaya vardıklarını, davalılar arasında düzenlenen Beyoğlu —. Noterliğinin — yevmiye nolu —- düzenleme tarihli düzenleme şeklinde —- Sözleşmesinde aşamalı olarak — tarafından müteahhite dairelerin devrinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davalı şirket tarafından davalı toprak — teminat verildiğini, müvekkili tarafından tüm ödemelerin yapılmasına ve inşaatın neredeyse tamamının bitmesine rağmen devirlerin yapılmamasının kötü niyetli ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında düzenlenen —— davaya konu taşınmazların en geç — yılı sonu itibariyle tesliminin kararlaştırıldığını, davaya konu taşınmazın rayiç kira bedellerinin 1.500-TL civarında olduğunu dermeyan etmiş, dava konusu taşınmazları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ile borçlandırıcı işlem yapılmasının engellenmesi bakımından taşınmazlar üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, davaya konu— bağımsız bölümlerin tapularının davacı müvekkili adına tescilini, şimdilik 30.000-TL’nin davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin—- Esas sayılı dava dosyasında; davacı …——-
Mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında —— tarihinde verilen ara karar ile dosya … yönünden tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmiş olup tefrik edilen dosya yukarıda belirtilen Mahkememizin — Esas sayısını almıştır.
Tefrik kararından sonra huzurdaki —— davasının davacısı ..—-, davalısı ise .—.’tir.
Eldeki davanın açılış tarihi ——. Davalılardan ..———– tarihli ölüm kaydının bulunduğu yapılan — sorgusundan anlaşılmıştır. Davalı …—- ölüm tarihi —–
İşbu dava açıldığında davalı …’—- hayatta olmadığı UYAP sorgusundan ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, dava tarihinden önce ölmüş kişiye karşı dava açılamaz. Ölen kişi hak ve fiil ehliyetini kaybetmiştir. Hak ehliyetinin usûl hukukundaki karşılığı taraf ehliyetidir. Hak ehliyeti olmayan kişinin, taraf ehliyeti de yoktur. Taraf ehliyeti ise HMK. m. 114/1-d uyarınca bir dava şartıdır. Davalı ….– tarihinde ölmüş ve eldeki dava 31/12/2020 tarihinde açılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 50. maddesinde medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olacağı hüküm altına alınmıştır. Yasa hükmünde belirtildiği üzere taraf ehliyeti, medeni hukuktaki hak ehliyetinin usûl hukukunda büründüğü şekildir. Maddede gerçek ve tüzel kişi ayırımı yapılmaksızın, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların davada taraf ehliyetine de sahip olacağı belirtilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde; gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği açıktır. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde tarafların taraf ehliyetine sahip olması bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK.’nun 115/1 maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde HMK. m. 115/2 hükmü uyarınca davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiği, huzurdaki davanın açıldığı tarihte davalı .– hayatta olmadığı, ölmüş kişiye karşı dava açılamayacağı, …’in taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek; Mahkememizin ——Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilen eldeki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usûlden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Taraf ehliyeti olmayan davalı ..——karşı dava açıldığından, dava şartı yokluğu sebebi ile HMK. m. 114/1-d ve HMK. m. 115/2 uyarınca DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 59,30-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Varsa artan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. m. 333/1 iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.