Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2023/155 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/265 Esas
KARAR NO: 2023/155
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/04/2021
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı Vekilinin 26/04/2021 tarihli Dava Dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —— Poliçe numarasıyla Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı —— plakalı aracın sürücüsü olduğunu, 06.06.2020 tarihinde kazaya sebebiyet verdiğini, Kaza Tespit Tutanağında kazanın oluş şeklinin, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve sürücünün olay yerini terk etmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından, meydana gelen hasar nedeniyle zarara uğrayan üçüncü kişiye Karayolları Trafik Kanunu ile Trafik Sigortası gereği 27.07.2020 tarihinde 4.609,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmiş olması ve kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olması nedeniyle, müvekkili şirkete karşı hukuken sorumluluğu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından toplam 4.853,81 TL’nin tahsili amacıyla ——- E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava konusu olayda meydana gelen hasara dair hususların Ekspertiz Raporunda belirtildiğini, arabuluculuk süreci neticesinde de hukuki ihtilafın çözümlenememiş olması nedeniyle işbu davanın kabulünü talep etmiştir.

CEVAP:Davalı Vekilinin 19/05/2021 tarihli davaya Cevap Dilekçesinde özetle; Davacı … şirketinin sigortalısının 4.609,00 TL hasarını karşıladığı gerekçesiyle açmış olduğu itirazın iptali davasının esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, rücu edilebilmesi için sigortalının ve sigorta ettirenin, kazanın oluşumundaki kusurunun kast derecesinde veya ağır kusur sayılabilecek şekilde kazaya sebebiyet vermiş olması gerektiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirketin ağır kusur sayılabilecek bir davranışının olmadığını, bu nedenlerden dolayı rücu şartları oluşmadığından müvekkilinden talep edilen tazminatın hukuki dayanağı bulunmadığını, bu itibarla davacıya borçlu olmayan müvekkili şirket yönünden açılan bu davanın esastan da reddedilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde her ne kadar Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 4.bölümünde zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı başlıklı maddenin f bendindeki şartın gerçekleştiği iddiası ile rücu hakkının doğduğu iddia edilse de bu şartın gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde iddia edilen kusurun belirlenmesi için detaylı bir incelemenin de gerektiğini, uzman bilirkişiden alınan raporda davalı adına kayıtlı aracın sürücüsünün, kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu ve 3.kişiye ait araçta 3.200,00 TL tutarında hasar olduğunu, aracın sürücünün kim olduğu bilinmediğinden, ispat yükünün davalı sigortalıda olduğunu kabul ettiğini, davacının firari sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olduğunu, alkollü olduğunun ispatı halinde kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini, ve rizikonun teminat dışında kaldığını somut delillerle kanıtlamasından sonra ispat külfetinin davalı sigortalıya geçtiğini, davalıda bu halde hasarın teminat kapsamında kaldığını somut delillerle ispat etmek durumunda kaldığını, olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli olmadığı gibi sigortalıya da rücu sebebi olmadığını, ayrıca sigortalının kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak rizikonun gerçekleşme şeklini ihbar ettiği ve ispat yükümlülüğünün davacı … şirketinde olduğunu, davacı rizikonun farklı bir şekilde meydana geldiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kaldığını, davalı sigortalıya rücu şartlarının gerçekleştiğini, davalının kasten ve iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde doğru ihbar mükellefiyetine uymadığını ve ispat edemediğini, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmasının doğru görülmediği şeklindeki bilirkişi raporuna istinaden ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasıdır.Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık konularının davacı … şirketinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Sigortası) ile sigortalı ——- Plakalı aracın sürücüsünün 06.06.2020 tarihinde kazaya karıştığı, kazaya karışan aracın sigortalısı davalı olduğu, kazada mevcut kusur durumu , davacının dava dışı 3. kişiye ödediğini iddia ettiği tazminatın davalı sigortalısına rücu şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra maluliyet tespiti için ——- Başkanlığına gönderildiği, konusunda uzman bilirkişi heyetine rapor düzenletildiği görüldü.——- 23/11/2021 tarihli —— özetle; 06.06.2020 günü saat 06:20 sıralarında sürücü ——- sevk ve idaresindeki ——- plaka sayılı otobüs ile ile —– istikametinden —— istikametine doğru ——- Caddesi üzerinde seyir halinde iken olay mahalli olan No:—— önüne geldiğini, idaresindeki otobüsün sol ön ve yan kısımlarına, karşı istikametinden şerit ihlali yaparak seyir halinde olan kimliği tespit edilememiş sürücü sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı otomobilin sol ön yan kısımları ile çarpması sonucu dava konusu olayın meydana geldiğini, dosya içerisinde bulunan maddi hasarlı kaza tespit tutanağında, kaza mahallinin yerleşim yeri içi olduğunu, olay mahalli yolda devamlı orta şerit çizgisinin olduğunu ve çarpma noktasının otobüsün seyir şeridi içerisinde olduğunu, dosyada mevcut dilekçelerin, maddi hasarlı kaza tespit tutanağının ve krokisi ile birlikte tüm dosya kapsamındaki mevcut diğer belgelerin incelendiğinde kazanın sürücü —— idaresindeki otobüs ile kendi yön şeridinde seyir halindeyken karşı yön bölümünden şerit ihlali ile gelen kimliği tespit edilememiş sürücünün idaresindeki otomobil ile idaresindeki otobüse çarptığını, olayın oluşu üzerinde hatalı tutum ve davranışı görülmediğinden dolayı atfı kabil kusuru bulunmadığını, kimliği tespit edilememiş —— plaka sayılı otomobilin sürücüsü idaresindeki araç ile trafiğin iki yönlü olarak işlediği yolda seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni gösterip seyrini mahal şartlarını göz önünde bulundurarak kendi yön bölümünde kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediğini, olay mahalline geldiğinde karşı yön şeridine geçerek bu istikametten şeridini takiben seyir halinde olan sürücü idaresindeki otobüsün sol ön ve yan kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen kazada asli kusurlu olduğunu, sürücü ——- kusursuz olduğunu, kimliği tespit edilememiş ——- plaka sayılı otomobil sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildiren müşterek rapor dosyaya sunulmuştur. Sigorta alanında uzman bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişisinden oluşan heyetin 01/03/2022 tarihli raporunun sonuç kısmında: —— plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda hüküm altına alınan maddede belirtilen aksine bir işaret bulunmadıkça aracın, gidiş yönüne göre yolun sağından seyretmemesi ve 84/g Şeride tecavüz etme kurallarını ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiğini ve %100 oranında ve asli kusurlu bulunduğu, —— plakalı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, kazaya karışan sürücüler tarafından düzenlenen ve imza altına alınan Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Kaza sonrası bağımsız sigorta eksperi tarafından düzenlenen —— no’lu hasar ekspertiz raporunda, kaza sonrası ve öncesi fotoğrafların ve dosya içeriğinde bulunan belge ve bilgilerin incelenerek değerlendirilmesi neticesinde İşçilik, boya işçiliği ve değişen parçanın kdv hariç 4.609,00 TL bedelin meydana gelen hasar ve kaza yönünden uyumlu olduğunu alacağa icra gününden itibaren avans faiz işletilebileceği yönündeki tespit, görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde —— ve ——- plakalı araç sürücülerinin 06/06/2020 tarihinde trafik kazasına karıştığı, —— plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK da hüküm altına alınan 46 a ( aksine bir işaret bulunmadıkça aracın, gidiş yönüne göre yolun sağından seyretmemek) ve 84/g şerit ihlali kurallarını ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiği ve %100 oranında kusurlu olduğu, ——- plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu kazaya karışan sürücüler tarafından düzenlenen ve imza altına alınan trafik kaza tespit tutanağı kaza sonrası alınan sigorta eksper raporu, kaza sonrası ve öncesi fotoğraflar, dosya içinde bulunan belge ve bilgiler incelenerek değerlendirilmesi sonucunda işçilik + boya işçiliği +değişen parça olmak üzere 4.609,00-TL hasar bedelinin (kdv hariç) bulunduğu, davacı … şirketinin rücuen talep ettiği hasar tutarı ile uyumlu olduğu, davacı şirketin hasar tutarının üçüncü kişiye ödediği ve ödeme dekontunun dosya arasında yer aldığı anlaşılmakla, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 4853,81-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 331,56 TL harçtan, peşin alınan 82,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 248,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 82,90 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 2.718,30 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 2.860,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ye göre takdir olunan 4.853,81 TL (vekalet ücreti asıl alacak miktarını geçemeyeceğinden) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 16/02/2023