Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2022/208 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/223 Esas
KARAR NO: 2022/212
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/04/2021
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından — davacı müvekkil ve diğer borçlu — aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu – ile takip başlatıldığını, takip dayanağı bononun incelenmesinde; bedelinin— lehtarının —olduğu, düzenleme tarihinin—- olduğu, müvekkilinin ne davalıya ne de keşideciye takibe konu senetten ve icra takibinden kaynaklanan her hangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile haksız takibin iptalini isteme zorunluluğu doğduğunu, gerek senedi tanzim ettiği iddia edilen — gerekse — zamanda iş davalarına baktığı müvekkilleri olduğunu, davaya konu icra takibinin iptali için borca ve imzaya itiraz talepli davanın —- görüldüğünü, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde, bonodaki imzanın keşideci — ait olmadığı tespit edildiğini, mahkeme tarafından da takibin — durdurulmasına karar verildiğini, karara taraflarca itiraz edilmediğinden,— yönünden takip kesinleştiğini ve iptal edildiğini, bonodaki imzanın— ait olduğuna karar verilmiş ise de müvekkili hamil —- her hangi bir borcu olmadığı gibi bu kişi ile ticari ve sosyal bir ilişkisinin olmadığını, haksız icra takiplerinin tek mağdurları müvekkilleri — olmadığını, davalı tarafından aşağıda isimleri belirtilen daha birçok kişiye karşı da haksız icra takipleri başlatıldığını, bu takiplerin temel nedeni ise, bu insanların çalıştıkları işyeri olan —- davaları açtıklarını, müvekkili , —- çalıştığını, müvekkilinin işçilik alacaklarının tahsili amacıyla bu şirkete karşı dava açtığını,—-dosyası ile yapılan yargılama sonucunda, müvekkil lehine işçilik alacaklarına hükmedildiğini, —- icra takibine konulduğunu, İş Mahkemelerinde yapılan yargılamaların tamamında, işçilere zorla veya habersiz çek/senet imzalatıldığı ifade edildiğini, —- tarafından, işçilere çekle ödeme yapıldığı iddiaları ileri sürüldüğünü İşverenin bu davalarda, bir taraftan işçilerin fazla mesai, hafta tatili, kıdem tazminatı alacaklarının hiç olmadığını iddia etmiş; öte taraftan işçilerin haklarını çeklerle ödediğini iddia ederek, çelişkiye düştüğünü, bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarında da aslında bu ödemelerin işçilere yapılmadığı, şirketten çıkışı yapılan paranın yine şirket kasasına döndüğü tespit edilmiştir.
Para Verildiği İddia Edilen Kişilerin Listesi
İsim Bono Miktarı Tanzim Vade İcra Dosya No|
—-





—–
—-
—– tarafından, tespit edebildikleri toplam — borç para verildiğini, ve karşılığında senet alındığını, — verdikleri ifadeler de hir biri —- herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, ne senedi tanzim eden kişiden alacaklı olduklarını, ne —borçlarının olduğu ifade etmediklerini, bu kişilerin tamamının ortak özelliği —çalıştıklarını, Müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, —- takibin iptaline, yargılama süresince icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına; teminatsız durdurma talebimizin kabul görmemesi halinde, müvekkilimin alacaklı olduğu dosya üzerine konulan hacizlerin ve iptali istenen dosyadaki hacizlerin borcu fazlası ile karşılayacağı dikkate alınarak, bu dosyalardaki alacakların, menkul – ve gayrimenkullerin teminat olarak kabul edilmesine, haksız takip nedeniyle davalı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın —- oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumete, Hukuki Yarar ve Göreve İlişkin İtirazlarının bulunduğunu, davacı yan dava dilekçesinde, davacının —-sayılı icra dosyasında borçlu olmadığını, kendisinin davacısı olduğu— dava dosyalarının olduğunu ve bu dosyaya ilişkin ilamın ise,—-icra dosyası ile takip başlatıldığını beyan ederek, işçilere çek senet imzalatıldığını iddia ettiğini, görev, husumet ve hukuki yarara ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu,—– dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davaya konu olan senet üzerindeki imza davacı tarafa ait çıktığını, davanın karar tarihi, —olduğunu, huzurdaki dava ise— tarihinde ikame edildiğini, davaya konu icra dosyası olan—- tarihinde ikame edildiğini, davacı tarafça da bahsedildiği üzere, müvekkil tarafından işbu kambiyo senedine ilişkin borcun ödenmesi için —– tarihinde davacı tarafa protesto çekildiğini, borcun ödenmemesi üzerine cebri icra işlemleri yapılmaya başlandığı zaman borçlu tarafından işbu dava ikame edildiğini, davacı yanın işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğu ve borç ilişkisinden kurtulmaya yönelik olduğunun mahkemenizce göz önüne alınması gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. ve devamı maddeleri gereği, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek usulden reddine, davacı yanın iddia ve beyanları gözetilerek, hukuki yarar dava şartı eksikliğinden reddine, davacı yanın iddia ve beyanları gözetilerek husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — tarihli dilekçesi ile; dosyanın — doğrultusunda, takipte taraf olarak yer almamış olsa da iş ilişkisi sırasında tanzim edilen senetlerle ilgili açılacak davalarda, iş mahkemelerinin görevli olduğunu dosyanın yetkili ve görevli — gönderilmesine karar verilmesini talep etmiş, bu talebini — tarihli duruşmada ki beyanı ile de tekrar etmiştir.
DELİLLER
— sayılı icra dosyası —dosya uyap kayıtları, —-Aslı,

—-

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —sayılı icra takip dosyasında takibe konu keşidecisinin—bedelli senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davaya konu senedin bedelsiz kalıp kalmadığı, davalının davacıdan alacağına istinaden senedi alıp almadığı hususlarına ilişkindir.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(…) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iş sözleşmesi, iş tanımı, istifa dilekçesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda, Uyuşmazlık işçi-işveren ilişkilerinde iş ilişkisi sırasında tanzim edilen senetlerin verildiği iddia edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İşe girerken veya iş akdi devam ederken işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten dolayı çıkan uyuşmazlıklarda iş hukukunun uygulanması gerekir. Dolayısıyla bu hususlarda yapılacak yargılamada iş mahkemeleri görevlidir.
Bu durumda, işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten kaynaklı davada, davacı vekilinin de davanın İş Mahkemesine gönderilmesi talebi doğrultusunda davanın usulden reddi ile görevsizliğine, dosyaya bakmakla görevli ——İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —- Nöbetçi İş Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli —- Nöbetçi İş Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———-Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022