Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/724 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2021/724

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle;—. arasında —– emtiaların taşınması hususunda anlaşma sağlandığını, bu anlaşma doğrultusunda —- plakalı araç içerisindeki emtialar aracın yola çıkmasından kısa bir süre sonra aynı — olayında çalındığını ve zarar gördüğünü, yaşanan hırsızlık hadisesine ilişkin olarak müvekkilinin yasal süresi içerisinde —-durumu izah ederek emtianın çalınmasından ve ziyaından dolayı kendisinin sorumlu tuttuğuna dair yazılı bildirimde bulunduğunu, bunun akabinde hırsızlık olayı nedeni ile uğranılan zarar karşılığı— müvekkiline müşterisi ve malların alıcısı olan dava dışı —- müvekkiline olan cari hesaptan fatura bedelleri mahsup edildiğini, bu noktada zararın tahsili için fatura kesen ve müvekkilinden tahsilatı yapan ———-arasındakı yapılan ve zarar miktarını ortaya koyan yazışmaların oluşturduğunu, İlerleyen süreçte —- müvekkilinin herhangi bir kusuru olmaksızın alacağından mahsup edilen zarar tutarını ödemesi talebini içeren ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap alınamaması —- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra takibine —–tarafından itiraz edilmesi üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, taşımayı yapan aracın sürücüsünün vermiş olduğu yazılı ifadesinde,— yola çıkmasından kısa bir süre aynı — içerisinde aracı bir— ettiğini ve uyuduğunu, bu esnada emtiaların hasara uğramasına sebebiyet veren hırsızlık olayı gerçekleştiğini, emtialar çalındıktan sonra olay yerine polis çağrıldığını — numarası — raporu tutulduğunu beyan ettiğini, bu nedenlerle borçlunun borca, faize ve fer’ilere itirazının iptaline, — yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıya ödettirilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde—- ettiği ancak kendilerine tebliğ edilmeyen ve —- sunulmayan birtakım — dayandığını, HMK 223. Maddedine göre, —yazılmış belgeye dayanan tarafın bu belgelerin tercümesini de mahkemeye sunmak zorunda olduğunun düzenlendiğini, davacı tarafça kısmi tercümeler sunulmuşsa da hükme göre, yabancı dilde yazılı olan belgelerin usulüne uygun onaylı —dosyaya sunulmamış olmasına itiraz ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hiçbir delil, müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, öncelikle davacı tarafa eksik olan hususların tamamlattırılmasını aksi halde davanın HMK’da düzenlenen dava dilekçesinde zorunlu olarak bulunması gereken hususların verilen süreye rağmen tamamlanmaması sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının öncelikle, emtia üzerindeki menfaatini ve aktif husumet ehliyetini ispatlaması gerektiğini, aksi halde davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle de re’sen reddi gerektiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, CMR Konvansiyonunun 32.Maddesinde “Bu sözleşme gereğince yapılan taşımalarda doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar.: a) Teslimde kısmi kayıp hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren” şeklinde öngörülen 1 yıl geçirildikten sonra işbu dava ikame edildiğini, dava dilekçesi emtianın 04.12.2019 tarihinde teslim edildiğinin belirtildiğini, huzurdaki alacak davasının ise 09.03.2021 tarihinde ikame edildiğini, Huzurdaki davanın 1 yıllık süreden çok sonra açılmış olması ile zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle dava konusu iddia edilen hasardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler ve icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememiz tarafından, davacı vekili ve davalı vekilinin ortak sundukları ——havale tarihli feragat dilekçesi doğrultusunda dosya ve kapsamının incelenmesinde, gerekçenin usulüne uygun olarak tanzim edilmiş olduğu ve dosyada bulunan davacı vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde, taraf vekillerinin—— havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 Maddeleri gereğince, taraf vekillerinin davadan feragat etmesi nedeniyle davadan feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracağını tespit edilmekle, davacı yanın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı vekili vekalet ücreti talep etmediğini açıkça beyan ettiğinden, davalı lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.