Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/239 E. 2023/236 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/239
KARAR NO: 2023/236
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TAŞIMA SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ: 17/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacı —— taşımasını üstlendiği emteaların —- arasında —- taşıma ile fiili taşıması gerçekleşmiş, davacı söz konusu taşımalar için ———bedelli belgeler düzenlemiş olup, davalı faturalara itirazda bulunmadığı, belirtilen — adet fatura toplamı —- işlenmiş faizi olmak üzere——– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı icra dosyasına verdiği —– tarihli dilekçesi ile “borca, faize ve ferilerine..” itiraz etmiş, akabinde davacı lehine —-bedelli —– senet tanzim edildiğini, davalı şirket —- icra dosyasına yaptığını itirazın fatura alacağı toplamı —- kısmına, işlemiş faiz toplamı —- tamamına, icra dosyasına yapılan itirazdan sonra bono tanzim edilen —-isabet eden “icra avukatlık ücreti har. ve masraf” yönünden yaptığı itirazın iptaline ve takibin bu kalemler yönünden kaldığı yerden devamına ve takip bedelinin 620 sinden az olmayacak icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——-tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur. ——-Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64——–Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir ——-
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. –Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—–
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların ticari defterleri üzerinde ——– marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. ——-bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacının defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalıya ait cari hesaba ilişkin hareketleri ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydedilmiş olduğu görülmüş ve muavin defter dökümünde yevmiye defter tarih ve kayıt nolarına yer verildiğini, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle aşağıdaki detaylar çerçevesinde, davalı —- bakiyenin mevcut olduğu, —- yılında cari hesaplarda kur farkı işlem kayıtları dışında işlem olmadığı ve —— ödemeden sonra, —– borç bakiyesinin mevcut olduğu tespit edildiğini, davacı taraf için ——– tarafından gönderilen cevap dilekçesi ve—- dökümanlarına istinaden davalı tarafın —– usulüne göre ticari defterlerini tutmakla yükümlü olduğu tespit edildiği, taraflar arasında ticari ilişkinin yazılı ticari sözleşmeler beyan edilmese de ticari olarak ilişkinin varlığının mevcut olduğu, davacı tarafın incelenen —– yıllarına ait ticari defterlerin tasdik onaylarının zamanında yapıldığı ve lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığını, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için düzenlenen faturanın tebliği tarihinden itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz edilmemiş olması veya fatura ihtiva ettiği mal ve tesliminin/hizmetin ifasırın yapıldığının fatura düzenleyen tarafından ispatlanması gerekli olduğu, davalı tarafın inceleme yapılması için Ticari defterlerini ve mali kayıtlarının sunulmadığından dava konusu fatura ve borç bakiyesi, varsa itiraz ettiği faturaların teyidi ve mutabakatı yapılamadığını, davacı dava dosyasına delil olarak beyan etmiş olduğu davalıya ait —- gözüken ve dava konusu olan — alacağın — ödeme sonrası —- alacağın olduğu tespit edildiği, mutabakat mektubu, ———- düzenlenmiş olup firmaların tutmakta oldukları cari hesap bakiyelerinin belirli devre sonlarında karşılıklı olarak teyit edilmesi amacıyla düzenlenen formlar olduğu, taraflar arasında olan ilgili dönemlere ait yapılmış ——tarafına sunulmamış olduğundan yapılmadığı kanaatine varıldığını, raporda belirtilen, cari hesap ekstresi ve defter kayıtlarına istinaden—- son mizan kayıtlarına göre —- davacının alacaklı olduğu tespit edilmiştir.——- Esas sayılı dosyada belirtilen takip nedeniyle, davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı —– tarihine kadar uygulanacak ——- olduğu, dava kesinlik kazandığı tarihte hesaplanması takdiri Mahkemenin olduğu, icra inkar tazminatı ve miktarı; 6352 sayılı Kanun’nun yürürlüğe girdiği —– tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanacağı, davalı tarafından asıl alacak —– icra inkar tazminatı ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığını, döviz olan borcun ve ödenecek faiz ve ferilerin TL karşılığının merkez bankası euro döviz alış kuru baz alınarak, dava kesinlik kazandığı tarihte hesaplanması nihai takdiri mahkemenin olduğu, dava konusunun, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler olmasa dahi ticari ilişkinin varlığının neticesi itibariyle, davacının mali kayıtlarında yer alan davaya konu olan faturalar ve yapılan ödemeler sonrası davacının davalı’dan dava esas değeri —- alacağının olduğu, —- sayılı dosyada belirtilen borcun bakiyesi ——- tarihine kadar uygulanacak —- ile sabit faizli belirlenmiş olan faiz tutarı —- davacının davalıdan talep edeceği yasal faiz ve asıl alacağın %20’si oranında olan—— icra inkar tazminatının davalı yan tarafından kabulünün gerekeceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; tarafların ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş oldukları, her iki tarafın ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —-alacaklı olduğu, bu alacağın varlığının sabit olduğu, icra takip tarihinin —- icra takibine itiraz tarihinin —-, yapılan —ödeme tarihinin — olduğu, — yönünden takibin devamına, ——- tarihinde alacağın haricen tahsil edilmiş olduğu görülmekle bu miktar üzerinden icra vekalet ücreti, harç ve masrafları yönünden takibin devamına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.İcra takibinden önce davalının temerrüde düştüğüne dair bir bilgi ve belge bulunmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir.Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davaya konu — asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—— sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin —– asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte DEVAMINA,
——asıl alacak yönünden 12/08/2020 tarihinde alacağın haricen tahsil edilmiş olduğu görülmekle bu miktar üzerinden icra vekalet ücreti, harç ve masrafları yönünden takibin DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Asıl alacak olan 4.250,00 EURO üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının, takip tarihinden kur üzerinden davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 2.819,68-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.760,38-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.415,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 975,80-TL ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harç giderinin toplamı 1.035,10-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre, karar tarihindeki kur üzerinden ve kabul oranına göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenecek 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 910,35-TL’nin davalıdan, 409,65-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 17/03/2023