Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/228 E. 2023/145 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/228
KARAR NO : 2023/145

DAVA : ALACAK (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ——davacı şirket ile bir sözleşme akdetmiş ve mülkiyetindeki—— plakalı ——-şasi numaralı—–marka—— model hususi aracın davacı şirketin kurumsal sitesi olan—— sitesi üzerinden satışını talep ettiğini,——- sitesinin üyelerinden olan dava dışı —— aracı görmüş, teklif vermiş ve satın almaya hak kazandığını, bunun üzerine—— Noterliğinin 27.10.2020 tarihli, —— yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile davalı şirket adına kayıtlı —– plakalı —– şasi numaralı—— model hususi araç dava dışı ——satıldığını, dava konusu aracın—– müşterisi olan ——-satış ve tesliminden sonra müşteri tarafından “aracın rampada yürüyemediği, hatta bazen düz yolda dahi hiç yürüyemediği” yönünde şikayet geldiğini, müşteriden gelen şikayetin ciddi boyutta olması sebebiyle derhal bir bilirkişi raporu tanzim
ettirilmiş ve hazırlanan raporda şu tespitlere yer verilmiştir; Alıcı müşterinin rampada gaz yememe şikayeti üzerine servise bırakılan ——plakalı aracın şanzımanı üzerinde yapılan kontrollerde —– şanzıman içindeki zincirin kopmuş olduğu ve kullanılamaz hale geldiği tespit edildiği, ——- tarafından verilen bilgiye göre aracın satılmasından çok kısa bir süre sonra alıcı müşteri rampada aracının gaz yemediği şikayetini ilettiğini, aracın şanzımanı sökülerek yapılan kontrollerde ——- şanzıman içindeki zincirin kopmuş olduğu ve kullanılamaz hale geldiği tespit edildiğini, yapılan incelemede aracın şanzımanı içinde bulunan zincirin kopmasının zamanla uzun süreli kullanım sonucu oluştuğu ve bu sebeple şanzıman içindeki arızanın ——-firmasına satılmadan önce
gerçekleştiği kanaatine varıldığını, ——- tarafından verilen bilgiye göre araç için 1.969,73 TL iade masrafı yapıldığını, önemle belirtmek gerekir ki; bu ayıplar bakımından davacı şirketin herhangi bir kusuru, kastı, ihmali yahut sorumluluğu bulunmadığını, raporla da bu husus açıkça ortaya konduğunu,—— isimli müşterinin şikayeti, söz konusu rapordaki tespitler ve yapılan incelemeler neticesinde dava konusu araçta hem hukuki ve ticari sorumluluk
kapsamında hem de müşteri memnuniyeti adına dava konusu araç kısa süre içerisinde müşteri —–. Noterliğinin 25.11.2020 tarihli, —— yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile davalı şirket tarafından iade alındığını, davalı Şirket ile de bu süreçte iletişim ve irtibat kurulmuş olup, aracın ayıplı olduğu ve iade alınmasının gerektiği bildirilmiş ancak davalı şirket tarafından aracın iade alınmayacağı davalı şirkete bildirildiğini, gelinen noktada davalı şirket, davalı şirketle yapılan bu ticaret ve davalı şirketin araçtaki ayıbı gizlemesi sebebiyle mağdur olmuş, ticari itibarı müşterisi nezdinde zedelenmiş tüm bunların yanı sıra maddi olarak zarara uğradığını, dava konusu araç süreç içerisinde yeniden satışa konu edilmek istenmiş ancak araçtaki ayıplar sebebi değerinde çok ciddi bir azalma meydana geldiğini, ayrıca davacı şirket tarafından araçta toplam 19.765 TL onarım masrafı yapıldığını, daha sonra,—–. Noterliğinin 31.12.2020 tarihli, —— yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile dava konusu ayıplı araç bir diğer dava dışı müşteri ——115.700 TL’ye satıldığını, önemle belirtmek gerekir ki davacı şirketin müşteri ——aracı iade aldığı bedel ise 138.000 TL olduğu, bu bağlamda davacı şirketin davalı şirketle yaptığı ticaret
ve davalı şirketin araçtaki ayıbı gizlemesi nedeniyle 22.300 TL + 19.765 TL = 42.065 TL zarara uğradığını, söz konusu bedeller dilekçe ekindeki faturalarla da sabit olduğunu, bunun yanı sıra araç için ödenen bilirkişi tespit bedeli ise 531 TL olduğu, aracın noter alım satım masrafları toplamı 1.090,52 TL olduğu, toplam zararın minimum 43.686,52 TL olduğu, zira bu araç için
yapılmış faturası elimizde bulunmayan farklı masraf kalemleri de mevcut olduğu, bu minvalde ilgili bedelin 27.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili gerektiği, nitekim davalı şirket tacir olup ve ticari bir iş söz konusu olduğunu, davalı şirketin davacı şirket nezdinde oluşan tüm bu zararlardan davacı şirket ile akdetiği sözleşme tahtında davacı şirketin yapılan ticaret sebebiyle uğrayacağı her türlü zararını karşılaması gerektiği yönünde
düzenleme olduğu için doğrudan sorumludur.”, 21.10.2021 tarihli dilekçesinde özetle; “Sözleşmenin tarafımızca imzalanmış nüshası ise davalı tarafta bulunduğunu, zira, ticari teamüller gereği her iki taraf sözleşmeyi imzalayıp bir diğerine gönderdiğini, sözleşmenin davacı şirket tarafından imzalanan sureti ise davalı ——- bulunuyor olmalıdır.” 24.02.2022 tarihli dilekçesinde özetle; “bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu aracın davacı şirkete gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edildiğini, bilirkişi raporunda onarım bedeli isabetle 19.772,00 TL olarak tespit edilmişse de bu bedelden mesnetsiz, hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde yenilenme değeri adı altında bir indirim yapılmıştır. Sayın Bilirkişi böylece şanzımanı değişen bir aracın değerinin artacağını iddia ettiğini, bu iddianın çürütülmesi için bir cevaba ihtiyaç bulunmamakta, hayatın olağan akışı
ve serbest piyasanın bizatihi var oluşu işbu iddiayı zaten ortadan kaldırdığını, şanzımanı değişen bir aracın hangi piyasada nasıl değer kazanacağının bilirkişi tarafından açıklanması gerekmekteyse de bu iddianın herhangi bir izahı olmayacağı sarih olduğu, günümüzde araçların değeri, aracın ön tamponunda bulunan bir parça lokal boya sebebiyle dahi değer
Kaybettiği, araçların, duran bir cisme saatte 5km hızla sürtmesi sonucunda dahi binlerce lira değer kaybı yaşadığı herkesçe bilinen bir gerçek iken aracın kullanımında çok büyük bir öneme sahip olan şanzımanın değişmesinin araca değer katmayacağı her türlü şüpheden uzak olduğu, davalı Şirket, dava konusu aracı mümkün olan en yüksek bedel ile satmak istemiştir ve bu şekilde 60 yıldır ticari hayatını sürdürdüğünü, davacı şirket için son derece sıradan olan bu işlemde,
Bilirkişinin kanaatine göre, 25.000,00 TL zarar edildiğini, bu görüşün kabulü mümkün olmadığı ve hayatın olağan akışı içinde ispatlanması imkansızdır.” şeklinde beyan ettiği görülmüştür.
Davalı firma vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, dava dışı ——şikayeti üzerine, bilirkişi raporu tanzim ettirildiğini ve rapora göre arızanın; zamanla, uzun süreli kullanım sonucu şanzıman içindeki zincirin kopmuş olduğundan kaynaklandığını iddia ettiğini, öncelikle söz konusu raporun tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, zira rapor eksik ve hatalı olup hukuki denetime elverişli olmadığını, arızalı şanzıman ve kopan zincirin malzeme laboratuvarında incelenmesi sonucunda, arızanın tam olarak neden kaynaklandığının tespit edilmesi mümkün olacağını, zira söz konusu arıza bir çok nedenden dolayı ortaya çıkabileceğini, davacının iddia ettiği gibi “uzun süreli kullanım sonucu” meydana gelmesi ise hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araç 25.09.2020 tarihi itibariyle 76.000 km de olup, aynı km de olan emsallerinde böyle bir problem yaşanmadığını, bu tarz bir arızanın, aracın yanlış kullanımından kaynaklı olması kuvvetle
muhtemel olduğunu, davacı tarafın dilekçe ekinde sunmuş olduğu sözleşme davalı … bağlamadığını, sunulan sözleşmede ne tarih ne de davacının imzası bulunmadığını, sözleşmede davalı şirket kaşesi üzerine atılmış imzaların davalı şirket yetkililerine ait olmadığını, davaya konu aracın kasko değeri 148.870,00 TL olduğunu, araç, bir parça kaporta aksamında boya dışında, hasarsız ve 76.000 km’de iken, davacı şirketin satış sitesi olan —— üzerinden satışı talep edildiğini, davalı şirket tarafından aracın satışı talep edildiğinde, araçta herhangi bir kusur veya ayıp bulunmadığını, davacı şirket tarafından araç satışa sunulmadan önce, 23.09.2021 tarihinde, ——-ikinci el araç ekspertiz raporu alındığını, söz konusu ekspertiz raporunda, aracın herhangi bir arızasının olmadığı görüldüğünü, bu nedenle aracın arızalı ve ayıplı olarak satışa sunulduğu iddialarını kabul etmediğini, söz konusu arızanın satıştan sonraki kullanım hatası nedeniyle meydana geldiği anlaşıldığını, davaya konu aracın 27.10.2020 tarihinde, dava dışı —— 138.000,00 TL bedelle satıldığını, davacının iddiasına göre, ——- araçta arıza olduğunu belirtmesi üzerine, araç 29 gün sonra 25.11.2020 tarihinde davacı şirket tarafından iade alındığını, anlaşılacağı üzere söz konusu araç, davacı tarafından iade alınmadan önce 29 gün kullanılmış ve bu süre zarfında yaklaşık 1.100 km yol yapıldığını, davacı taraf, aracı —— iade alırken araçta herhangi bir inceleme ve tespit yaptırmamış, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacı şirket tarafından arıza tespitine ilişkin olarak alınan bilirkişi raporu 11.12.2020 tarihli olup, arıza tespit formu ise 09.12.2020 tarihli olduğunu, davacı taraf önce aracı iade almış, sonrasında araçta inceleme yaptırdığını, davacı bu basiretsiz tutumuna, müşteri memnuniyeti adını taktığını, ayrıca davacı şirket tarafından, araçta hasar olduğu ve aracın iade alındığı davalı şirkete bildirilmediğini, davacı aracın arızalı olduğu şanzıman parçasının, sıfır parça ile değiştirildiğini ve 19.765 TL tamirat masrafı yapıldığını iddia ettiğini, söz konusu miktar fahiş olup gerçek tutarı yansıtmadığını, tamirat işlemi gerçekleştirildikten sonra araç 115.700 TL bedelle satılmış ve 22.300 TL satış zararı olduğu iddia edildiğini, şayet araç şanzımanı sıfırı ile değiştirildi ise, aracın değerinin düşmesinin sebebinin ne olduğu tarafımızca anlaşılamadığını, zira aracın değerinin artması gerektiğini, davacı, bildirim külfetini yerine getirmediğini, dolayısıyla davalı şirketin herhangi
bir sorumluluğu bulunmadığını, sonuç olarak davacının bu davayı açması haksız olup hukuka aykırıdır ve davanın reddi gerektiğini, davalı şirket, dava konusu aracı, 18.09.2020 tarihinde—–satımı işi yapan ——satın aldığını, dava sonucunda aleyhe karar verilecek olması halinde, davacı tarafa ödemek zorunda kalacağımız miktar kadar kendisine rücu etmemiz söz konusu olacaktır.”, 02.03.2022 tarihli dilekçesinde özetle; “Bilirkişi salt davacının soyut iddialarına göre şanzıman arızasının uzun süreli kullanım sonucu meydana geldiğinin kabulü ile
tespitlerde bulunmuştur. Oysa bilirkişi tarafından öncelikle şanzıman içindeki zincirin kopması ve kullanılamaz hale gelmesi durumuna sebep olabilecek nedenler ayrıntıları ile araştırılmalıydı. Zira söz konusu arıza birçok nedenden dolayı ortaya çıkabilir. Raporda bu hususa ilişkin bir inceleme/değerlendirme yapılmamıştır. Arızalı şanzıman ve kopan zincirin
malzeme laboratuvarında incelenmesi sonucunda, arızanın tam olarak neden kaynaklandığının tespit edilmesi mümkün olacaktır. Bilirkişinin hiç bir inceleme yapmadan davacının iddia ettiği gibi “uzun süreli kullanım sonucu” arızanın meydana geldiğini kabul etmesi ve bu minvalde hesaplamalarda bulunması hukuka aykırıdır. Bilirkişinin şanzıman onarımının yeterli olmadığı ve komple yeni şanzıman montajının uygun olduğu görüşüne katılmıyoruz. Kaldı ki raporda
sıfır şanzıman bedeli fahiş şekilde belirtilmiş olup gerçek tutarı yansıtmamaktadır.” şeklinde beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı araç satışına ilşkin oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili 30/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Davalı Şirket ile yaptığı ticaret ve davalı şirketin araçtaki ayıbı gizlemesi nedeniyle 22.300 TL(değer kaybı) + 19.765 TL(onarım bedeli) = 42.065-TL zarara uğradığı, araç için ödenen bilirkişi tespit bedelinin 531 TL olduğu, aracın noter alım satım masrafları toplamının 1.090,52 TL olduğu, toplam talebini 43.686,52-TL’ye artırmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişinin ayrıntılı raporunda özetle; Dava konusu —– plaka sayılı araç ——tipinde özel oto olduğu, aracın davalı tarafından 138.000 TL bedel ile 16.10.2020 tarihinde
satışı sırasında yapılan ekspertiz incelemesinde 76.159 km de olduğu tespit edildiği, dava konusu aracın satışından kısa bir süre sonra arızası ortaya çıkmış, Şanzıman
arıza tespit formunda aracın 77.250 km de olduğu (satın alınmasından sonra 77.250 – 76.159 = 1.091 km kullanımnasından sonra) görülerek şanzıman arızası detaylandırıldığını,
Tespit formunda;
– Yağ pompası valfinde aşınmalar olup sıkıştığı, ——- balatalarında dökülme, teflon yatağında ve kapak rulmanlarında bozulma olduğu, Zincirin dağıldığı, Tambur yüzeylerinde aşınma olduğu, Piriz direk bilyasının bozulduğu, Hidrolik kontrol ünitesi basınç değerlerinde sapma olduğu tespit edildiği, aynı raporda conta takımı, yağ pompası, balata takımı, piriz direk bilyası, hidrolik kontrol ünitesi, yağ filtrei, tambur, zincir yenilenmesi ile tork konventör tamiri,
temizleme sıvısı ile sanzıman revizyon işçiliği, sökme takma işçiliği, şanzıman yağı masrafları
tutarının 20.696 TL + KDV olduğu açıklandığı, raporda komple sıfır şanzıman bedelinin ise 16.756.-TL + KDV olduğu belirtildiği, yapılan tespit sonucu belirlenen değerlerin günün rayiç bedellerine uygun olduğu,tespit edilen onaırm masrafı ile şanzımanın onarımının ekonomik olmayıp komple yeni şanzıman montajının uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu durumda araç hasar onarım bedeli KDV (3.016 TL) ile birlikte komple sıfır şanzıman bedeli olan; 16.756 + 3.016 = 19.772 TL olduğu, tespit edilen şanzıman arızası kısa bir süre kullanım ile ortaya çıkması söz kousu
olmayıp zaman içinde oluşan hasarlar olduğu, aracın kilometresi dikkate alındığında, bu
kilometrede araç şanzımanında böyle bir arızanın çıkabileceği öngörülmediğinden aracın satışı
sırasında yapılan ekspertiz incelemesinde görülmediği, çok erken dönem ortaya çıkmış arıza olması nedeni ile, 76.159 km de satın alınan bir araçta böyle bir şanzıman arızası olması
beklenemeyecğinden alıcı tarafından bu arızanın onarımının talep edilmesi yerinde olduğu, bu nedenle davacı firma tarafından üçüncü kişiye satılmış olan aracı geri alarak onarımını yaptıktan sonra aracı tekrar sattığı, aracın davalı tarafından satılmış olması nedeni ile onarım
bedelinden davalı firma ——sorumlu olduğu, ancak aracın kilometresi dikkate alınarak, şanzımanın komple yenilenmiş olması nedeniyle aracın şanzıman değerinin % 20 si olan 3.954,40 TL nın yenilenme değeri olarak düşülmesi gerektiği, dolayısıyla arç değeri bu tutarda arttığından davacının yapmış olduğu pnaırm masrafı ile gerçek zararı; 19.772,00 – 3.954,40 = 15.817,60 TL olarak bulduğu, aracın ikinci defa daha düşük değer ile satıldığı ileri sürülerek davacı tarafından bu nedenle de zarara uğradığı yönündeki iddiası yerinde görülmediği, zira aracın şanzımanı
komple yenilenmiş olması ve olay tarihinde araç fiyatlrında artış olması nedeni ile aracın daha düşük fiyatla satılmasına neden olacak şartlar bulunmadığı, davacının aracı olduğu davalıya ait aracın satışı sırasında araçta ortaya çıkan arızanın davacı tarafından onarımının yapılmış olması nednei ile davacının davalıdan talep edebileceği tutar, onaırm masrafının % 80’i olan 15.817,60 TL olduğu, davacının tekrar satış nedeni ile ayrıca zararı söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişinin ayrıntılı raporunda özetle; Dava konusu aracın, ——plaka sayılı, —— markalı—– şasi nolu, —- motor nolu, benzin –—- yakıt tipli hususi otomobil olduğu, davalı firma ile dava dışı —— arasında düzenlenmiş dava konusu aracın satış bedeli 127.000,00 TL olarak belirtilen ——Noterliğinin 18.09.2020 tarih, ——yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin dosya münderecatında olduğu, 23.09.2021 tarihli, davalı firma tarafından dava konusu araç için ——-yaptırılan ekspertiz raporunun dosya münderecatında olduğu, davacı firma ile davalı firma arasında düzenlenmiş araç satışına ilişkin sözleşmenin dosya münderecatında olduğu, davalı firma ile dava dışı —— arasında düzenlenmiş dava konusu aracın satış bedeli
138.000,00 TL olarak belirtilen—–Noterliğinin 27.10.2020 tarih,—– yevmiye nolu araç satış
sözleşmesinin dosya münderecatında olduğu, dava dışı —— ile davacı firma arasında düzenlenmiş dava konusu aracın satış bedeli 138.000,00 TL olarak belirtilen ——Noterliğinin 25.11.2020 tarih, ——yevmiye nolu araç satış sözleşmesinin dosya münderecatında olduğu, davacı firma ile dava dışı ——-arasında düzenlenmiş dava konusu aracın satış bedeli 115.700,00 TL olarak belirtilen —–. Noterliğinin 31.12.2020 tarih, ——- yevmiye nolu araç satış
sözleşmesinin dosya münderecatında olduğu, ——firması tarafından yapılan 09.12.2020 tarihli şanzıman arıza tespit formunda yağ pompası valfinde aşınmalar olup sıkıştığı tespit edildiği,—— balatalarında dökülme, teflon yatağında ve kapak rulmanlarında bozuIma tespit edildiği, zincir incelenmesi sonucunda zincirin dağıldığı tespit edildiği, tamburların incelenmesi sonucunda tamburların yüzeyinde aşınma olduğu tespit edildiği, priz direk bilyası incelenmesi sonucunda bilyanın bozuk olduğu tespit edildiği, hidrolik kontrol ünitesi basınç değerlerinde sapma olduğu tespit edildiği, aracın her iki satışına ilişkin faturaların, aracın her iki satışına ilişkin toplamda 545,26 TL tutarındaki noter ücretine ilişkin makbuzların ——- firmasının davacı firmaya keşide ettiği 19.765,00 TL tutarındaki 18.12.2020 tarihli faturanın, tespit raporu ücretine ilişkin 531,00 TL tutarındaki faturanın dosya münderecatında olduğu, dava konusu aracın fotoğraflarının dosya münderecatında olduğu, aracın şanzımanındaki arızanın tespitine ilişkin davacı firma tarafından yaptırılan 11.12.2020 tarihli raporda; aracın şanzımanı sökülerek yapılan kontrollerde —— şanzıman içindeki zincirin kopmuş olduğu ve kullanılamaz hale geldiği, aracın şanzımanı içinde bulunan zincirin kopmasının zamanla uzun süreli kullanım sonucu oluştuğu ve bu sebeple şanzıman içindeki arızanın —— firmasına satılmadan önce gerçekleştiği, şeklinde kanaat bildirildiği, dosya münderecatındaki bilgiler, belgeler ve raporlar incelendiğinde, dava konusu olayın, davacı firma, davalı firma yaptığı sözleşme kapsamında davalının mülkiyetinde olan——şasi nolu, —— motor nolu, benzin –——- yakıt tipli hususi otomobilin 27.10.2020 tarihli araç satış sözleşmesiyle 138.000,00 TL bedelle dava dışı ——-satışını gerçekleştirdiği, dava dışı alıcı araçta birtakım problemler tespit ederek davacı firmaya iadesini talep ettiği, davacı firma 25.11.2020 tarihinde aracı geri aldığı ve ekspertiz raporuyla aracın şanzımanında problem olduğunu tespit ettirdiği, davacı firma aracı 19.765,00 TL bedelle tamir ettirdiği, aracı bu haliyle 31.12.2020 tarihinde 3. kişiye satışını gerçekleştirdiği, oluşan bu masraflar ve sair ödemeler için
dava açmasından ibaret olduğu anlaşıldığı, araç alım-satım piyasasında araçtaki şanzıman, motor, hareketli veya çalışan aksanlarda değişim ürünün orijinal parçalar kullanılarak ile yetkili bir serviste yapıldıysa aracın piyasa rayiç bedelinde bir azalamaya sebebiyet vermemekle birlikte değerinin korunumu veya zaman zaman artışı bile görülmektedir. Zamanla
yıpranan hareket organlarının orijinali ile değişimi aracın ömrünü uzatdığını, —– eski değer
kaybının hesabı belirlenmesinde de görünen, metal aksam olan kaportada ve şaside yapılan müdahaleler (Değişim, düzeltme ve boyama) araçta değer kaybına etkileri hesaplandığı, piyasada bu parçalardaki işlemler aracın kaza yaptığı algısı yarattığından aracın değeri azaldığı, hareketli parçalarda olduğu gibi kaporta aksanında da orijinali ile birebir değişim aracın ve parçanın ömrünü uzattığından değerin artması gerektiği, yurt dışında çoğu ülkelerde durum böyle olduğu, fakat ülkemizde bu bilinçin tam tersine olduğu, dava konusu olayda ise motor de dahil olmak üzere aracın diğer hareket aksamlarında yapılan yenisi ile değişim işlemlerinin değer kaybına bir etkisi olmadığı, tüm bu hususlar muvacehesinde; somut olayda dava konusu araçtaki şanzıman değişiminin piyasa rayiç bedeline olumsuz bir etkisi olmamakla birlikte aracın şanzımanı orijinal parçalar kullanılarak yenilendiği anlaşıldığından garanti kapsamında olacağından bu durumun aracın satışında diğer muadil araçlardan daha avantaj sağlayacağı da aşikar olduğu, bu sebeplerle, dava konusu araçta şanzıman kaynaklı masrafın herhangi bir kesinti uygulanmadan 19.772,00 TL olması gerektiği kanaatine varıldığı, dava konusu araçta şanzıman kaynaklı masrafın herhangi bir kesinti uygulanmadan 19.772,00 TL olması
gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunana bilgi ve belgeler incelenmiş olup;
Huzurdaki dava, Davacı firma, davalı firma yaptığı sözleşme kapsamında davalının mülkiyetinde olan——plaka sayılı, ——şasi nolu,—— motor nolu, benzin ——yakıt tipli hususi otomobilin 27.10.2020 tarihli araç satış sözleşmesiyle 138.000,00 TL bedelle dava dışı ——-satışını gerçekleştirdiği, dava dışı alıcı araçta birtakım problemler tespit ederek davacı firmaya iadesini talep ettiği, davacı firma 25.11.2020 tarihinde aracı geri aldığı ve ekspertiz raporuyla aracın şanzımanında problem olduğunu tespit ettirdiği, davacı firma aracı 19.765,00 TL bedelle tamir ettirdiği, aracı bu haliyle 31.12.2020 tarihinde 3. kişiye satışını gerçekleştirdiği, oluşan hasar onarım bedeli, değer kaybı bedeli, noter ve bilirkişi ücreti zararlarının tazmini talebine ilişkindir.
Hasar onarım bedeli yönünden; Davacı firma 25.11.2020 tarihinde aracı geri aldığı ve ekspertiz raporuyla aracın şanzımanında problem olduğunu tespit ettirdiği, davacı firma aracı 19.765,00 TL bedelle tamir ettirdiği, aracı bu haliyle 31.12.2020 tarihinde 3. kişiye satışını gerçekleştirdiği, tespit formuyla komple sıfır şanzıman bedelinin 16.756.-TL + KDV olduğu belirtildiği, yapılan tespit sonucu belirlenen değerlerin günün rayiç bedellerine uygun olduğu, tespit edilen onaırm masrafı ile şanzımanın onarımının ekonomik olmayıp komple yeni şanzıman montajının uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu durumda araç hasar onarım bedeli KDV (3.016 TL) ile birlikte komple sıfır şanzıman bedeli olan; 16.756 + 3.016 = 19.772 TL olduğunun bilirkişilerce de tespit edildiği, davacının hasar onarım bedeli olarak 19.772,00-TL zararının oluştuğu, davacının oluşan bu zararı karşısında davalının belirtilen sözleşmede imzasının bulunmadığı yönündeki savunmasının gizli ayıplı ürünü satan olması sebebiyle bir önemi bulunmamaktadır. Gizli ayıplı ürünü satan davalının davacı tarafın oluşan bu zararlarının tazmin etmesi gerekmektedir.
Değer kaybı yönünden; Zamanla yıpranan hareket organlarının orijinali ile değişimi aracın ömrünü uzatdığı, —— eski değer kaybının hesabı belirlenmesinde de görünen, metal aksam olan kaportada ve şaside yapılan müdahaleler (Değişim, düzeltme ve boyama) araçta değer kaybına etkileri hesaplandığı, piyasada bu parçalardaki işlemler aracın kaza yaptığı algısı yarattığından aracın değeri azaldığı, hareketli parçalarda olduğu gibi kaporta aksanında da orijinali ile birebir değişim aracın ve parçanın ömrünü uzattığından değerin artması gerektiği, yurt dışında çoğu ülkelerde durum böyle olduğu, fakat ülkemizde bu bilinçin tam tersine olduğu, dava
konusu olayda ise motor de dahil olmak üzere aracın diğer hareket aksamlarında yapılan yenisi ile değişim işlemlerinin değer kaybına bir etkisi olmadığı, somut olayda dava konusu araçtaki şanzıman değişiminin piyasa rayiç bedeline olumsuz bir etkisi olmamakla birlikte aracın şanzımanı orijinal parçalar kullanılarak yenilendiği anlaşıldığından garanti kapsamında olacağından, herhangi bir değer kaybı zararı oluşmamıştır.Davacı tarafın dava konusu sebeplerle yapmış olduğu ilave noter masrafları yönünden zararının oluştuğu, davacının 1090,52-TL noter masrafı talep ettiği, ancak 272,63-TL +272,63-TL olmak üzere toplam zararının 545,26-TL olduğu ve bedeli talep edebileceği görülmektedir. 531,00-TL bilirkişi ücreti yargılama giderlerinde değerlendirilmiştir.
Açılanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde, taleple bağlı kalınarak hasar onarım bedeli talebinin kabulüne, noter masrafı yönünden kısmen kabulüne, değer kaybı yönünden talebin reddine, bilirkişi ücreti talebinin yargılama giderlerinde değerlendirilmesine ilişkin hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Davanın KABULÜ ile;19.765,00 TL tamir bedeli, 545,26 TL noter masrafı olmak üzere toplam 20.310,26 TL nin dava tarihi olan 08/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenecek 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre 621,23-TL ‘nin davalıdan, 698,77-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 1.387,39-TL harcın davacı tarafça peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 788,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 599,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.086,00 TL yargılama gideri ve 531,00 TL bilirkişi rapor ücreti üzerinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.231,64-TL’nin, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin ve 729,00-TL ıslah harç giderinin toplamı 2019,94-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.