Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/211 E. 2022/857 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/211 Esas
KARAR NO: 2022/857
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/04/2021
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili Davacı şirketin Davalı—– olan alacağının ödenmemesi üzerine Davalı aleyhine —— cari hesap ve fatura alacağına ilişkin ilamsız icra takibine başlattığını, Ödeme emrinin davalıya borçluya tebliğ edildiğini, davalı şirketin haksız ve yersiz olarak, icra takibine, borca, faiz miktarına itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu,—— arabuluculuk görüşmesi anlaşamama” ile sonuçlandığından, iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirketin Davalı ——- alacaklı olduğu hususunun ——–senetleri, faturalar, ——- cari hesap dökümleri ve ticari defterleriyle sabit olduğunu, Açıklanan nedenlerle Davalı borçlunun haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyasında taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediklerin ve itiraz ettiklerini öncelikle; HMK’nın 319, maddesi ve ilgili diğer maddeleri gereğince, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı Ve davacı taraf için davalı tarafın cevap dilekçesi vermesi ile başlayacağından, davacı tarafın işbu cevap dilekçesinden sonra iddia ve savunmalarını genişletici, değiştirici beyanlarına muvafakat etmediklerini beyanla, Davacının salt soyut iddia ve taleplerde bulunarak, davacının müvekkili davalıdan alacağı olduğu iddiasını somutlaştıramadığı ve bunun yanı sıra, davacının iddiasını ispatlayacak nitelikte taraflarına dava dilekçesi ekinde herhangi bir somut bilgi, belge ve kayıt sunulmadığını, davacının dava dilekçesinde HMK m. 190 “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükmü gereği herhangi bir somutlaştırma yapamadığını, davacının iddia ettiği alacağına ilişkin dava dilekçesi ekine herhangi bir ispata yarar fatura vs. bilgi, belge ve kayıtın dosyaya sunulmadığını, bu sebeple somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve dolayısıyla alacaklı olduğunu ispat edemeyen davacının dava dilekçesinin usulden reddini talep ettiklerini, Davacı tarafından müvekkili şirketten —- cari hesap ve fatura alacağı iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacağın cari hesaba ve faturaya dayandığını iddia eden davacının, söz konusu faturalarını dosyaya sunmadığını, söz konusu faturalar teslim alınmadığı için, TTK m.21/2 hükmü uyarınca fatura ve içeriğin imkânlarının olmadığını, bu durumun başlı başına davacının iddia ve taleplerinin asılsız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca davacı şirket tarafından her zaman düzenlenebilecek faturaların, tek başına davacının iddia ettiği alacağın varlığına delil olamayacağını ve de davacının talep etmiş olduğu icra inkar tazminatının tamamen kötü niyetli olduğunu, Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce resen göz önüne alınacak nedenlerden dolayı, davacının somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getiremediğinden haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin —– tarihinde uyap sisteminden göndermiş olduğu dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini ve davalı/borçlu tarafın ——herhangi bir harç, gider ve vekalet ücreti talebi olmadığını, tüm harç ve giderler borçlu——-ait olmak üzere takip alacağımızdan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin —- tarihli feragata ilişkin beyan dilekçesi ile ; Davacı tarafın feragatine bir diyeceklerinin olmadığını belirterek; yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davanın ;İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası olduğu görüldü.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile açtığı davadan feragat talep ettiğini bildirmiştir. Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacı vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin de feragatı kabul ettiklerine dair beyan sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
3-Peşin alınan1656,98-TL harçtan alınması gerekli 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan kısmın davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca———– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Taraf vekillerinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——- Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/12/2022