Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/192 Esas
KARAR NO: 2022/551
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili olan davacı şirket tarafından işletilen —–kendisine ait olan araç ile ihlali geçiş yaptığını ve ihlali geçişler nedeni ile borçlandığını, —-kullanılabildiğini, davalıya ait olan —-ihlalli geçiş yaptığını, bu aracın plakasının bağlı bulunduğu hesaptan — istenmiş olmasına rağmen,—– istemleri davalının sahip olduğu aracın plakasının —- tanımlı olmaması ve davalının etiketsiz geçiş yapmış olması nedeniyle davalının geçişlerine dair tahsilat yapılamadığını, davalı tarafa ihlalli geçiş ihtarnamelerinin tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bunun üzerine—- Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arubuluculuğa başvurulduğunu, uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluğunun olmadığını, davalının —- yeterli bakiye bulunup bulunmadığını davacının kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini, davalının müvekkili şirket tarafından belli ücret karşılığında—–geçiş hizmetinden bedelini ödemeksizin yararlanarak ihlalli geçiş yaptığını ve geçiş bedeli borcunu ödemek için yasada öngörülen—- yasal süre içinde de teşebbüste bulunmadığını, davalının basiretli bir tacir olarak geçiş esnasında ödeme yapıp yapmadığının düzenli olarak kontrol ve takip ediyor olması gerektiğini ileri sürmüş, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra takibinde yapmış oldukları yetki itirazını yinelediklerini, müvekkili olan davalının işletmesine ait birden fazla aracı bulunduğunu —– yüklemelerinin otomatik olarak banka kanalı ile her gün yapıldığını, dolayısıyla herhangi bir ihlalli geçişin söz konusu olmadığını, kabul etmemek ile birlikte bir an için davalının geçiş ihlali düşünüldüğünde bunun davacıya ait geçiş sistemindeki arızalardan kaynaklandığının muhtemel olduğunu savunarak davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Geçiş ihlalinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
— Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş olup dosya arasına alınmıştır.
——- çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. —–
Davacı şirketin, —- işletmesini üstlendiği anlaşılmaktadır.
—— kapsamında, davacı şirketin işletmesini üstlendiği ——— geçiş sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücretini tahsil yetkisi olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı işletmeci şirketin; geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin—- maddesiyle yapılan değişiklikler sonucunda hüküm altına alınmıştır.
Hâlböyleyken, — işletmesini üstlenen davacı şirketin geçiş ücretini tahsil etme yetkisi olduğu, geçiş ücretini ödemeden geçen araç sahiplerinden ise geçiş bedeli ile birlikte geçiş ücretinin—– tutarında ceza bedelini de tahsil edebileceği —- uyarınca açıktır.
—uygulamasında, araç sahiplerinin plaka numaralarıyla birlikte ——– yollarından geçiş sırasında araç sahibinin —– yeteri kadar bakiye bulundurmayan araç plakasının geçişten sonra her gün belli aralıklarla sistem tarafından kontrol edilmesi, yeterli bakiye olduğunda geçiş bedelinin tahsil edilmesi, bu sorgulamanın geçişten sonraki —- boyunca devam etmesi gerektiği, on beş günün sonunda hâlen hesabında yeteri kadar geçiş ücretini karşılar bakiye bulundurmayan araç geçişi ‘cezalı geçiş’ statüsüne dönüşmektedir.
—- davaya konu araçların—— hesap bakiye ve hareketlerine ilişkin bilgiler celp edilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli talep dilekçesi ile dava konusu araçlara ilişkin—– hesap dökümlerinin temini için —— müzekkere yazılmasını talep etmiş, bankalardan verilen cevabi yazılar dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememiz dosyası rapor tanzim edilmek üzere elektrik / elektronik mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş,elektrik mühendisi—- tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu bilirkişi raporunda özetle; ”… Davacı tarafça yapılan işlemlerin —– uygun olduğu, dosyada ihlalli geçişlere ait davalı tarafından herhangi bir itirazın olmadığı ve geçiş ücretlerinin ödendiğine ilişkin bir belgenin de bulunmadığı, davalıya ait araçların —– adet ihlalli geçiş yapması ve geçiş bedelinin —- gün içinde ödenmemesine karşılık davacının davalıdan ihlalli geçiş bedelinin geçiş ücreti ve ceza toplamından oluşan takip tarihi itibariyle—- alacağı olduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
—- işleten davacı, davalı ve diğer gerçek/tüzel kişilere—- geçmeleri hususunda tüneli açık tutmak suretiyle icapta bulunduğu, —— geçmek isteyenler de tüneli kullanmak suretiyle icabı kabul etmiş durumda oldukları, böylece taraflar arasında hizmet alma sözleşmesi kurulduğu sabit olup, huzurdaki dava ile davacı tarafından sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranılan zarar iddiasında bulunulmuştur.
İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde —–geçiş ücreti ve ceza bedelinden oluşan asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından yetkiye, borca, işlemiş faiz ve fer’ilere itiraz edilerek takibin durduğu ve huzurdaki davanın yasal süresi içinde takip çıkışı üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın;
6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
Yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde ise;” (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzelenmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. —– maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı, düzenlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim —– edilebileceği düzenlenmiştir.
Bu kapsamda her ne kadar davalı tarafından HMK 6. Maddesine dayalı olarak icra müdürlüğünün yetkisine ve devamında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş ise de; TBK m.89 gereği uyuşmazlığın para alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının ikametgahı icra dairelerinde takip başlatabileceğinden öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine yönelik davalı itirazının reddine ve devamında da Mahkemenin yetkisine yönelik davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
—— cihazı/hesabı bulunmadığı yönünde cevap verilmiştir.
İddia, savunma, dosyaya sunulu bilgi ve belgeler, kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, mübrez bilirkişi raporu dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Yapılan bilirkişi incelemesiyle davalıya ait araçların —- tarihleri arasında davacı tarafından işletilen —- adet ihlalli geçiş yaptığı ve geçiş bedelinin —- içinde ödenmediği, davacının davalıdan ihlalli geçiş bedelinin geçiş ücreti ve ceza toplamından oluşan takip tarihi itibariyle —– alacağı bulunduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun somut olay özelliklerine uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan Mahkememizce benimsendiği, ihlal tarihleri ve —— süre içinde ilgili dönemlere ilişkin geçiş ücretinin ödendiğine ya da ilgili dönemler bakımdan hesap bakiyesinin bulunduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, davacının ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, takibe konu bedel belirli (muayyen) -likid- kabul edilmekle, icra inkar tazminatının İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —– takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 1.212,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 413,82-TL harçtan peşin alınan 73,17-TLharcın mahsubu ile bakiye 340,65-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 6.058,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 140,97-TL harç ve 824,15-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 965,12-TLyargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.27/09/2022