Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2022/880 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/182 Esas
KARAR NO: 2022/880
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 22/03/2021
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen —– istinaden kredi kullandırıldığını, davalı şirketin sözleşme uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmeyerek borcunu ödememesi üzerine, kredi hesaplarının kat edilerek ——ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğunu, kat ihtarına ilişkin ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili olan davacı bankanın alacağının tahsili amacıyla, —- aracılığıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ——– dosyası aracılığıyla konkordato talebinde bulunduğunu, konkordato komiserliğince yapılan alacak bildirimine ilişkin ilana istinaden müvekkili olan davacı bankanın alacağının usulüne uygun bir şekilde bildirildiğini, müvekkili olan davacı bankanın fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı tutulmak suretiyle; — hesap kat tarihi itibariyle — alacağı bulunduğunu, alacağın —- tarihli ara kararında, —— tarihli gerekçeli kararının ——– numaralı ara kararında; İİK’nun 308/b maddesinin birinci fıkrası uyarınca alacakları itiraza uğramış alacaklıların, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabileceklerine karar verildiğini, alacaklarının konkordato nisabına eksik bir şekilde dahil edilmiş olup İİK’nun 308/b maddesi uyarınca, çekişmeli hale gelen alacakları bulunduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çekişmeli hale gelen —– bildirilen akdi faiz oranları üzerinden tespiti ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın süresi içerisinde açılmadığını, alacaklı bankanın, müvekkili olan davalı şirketten — çekişmeli alacağı olduğunu iddia etmişse de —– geçici mühlet tarihi itibariyle alacağına faiz işlememesi gerektiğinden talep edilen miktarın ve faiz talebinin kabulünün mümkün olmadığını, Davacı bankanın, müvekkili olan davalı şirket hakkında konkordato mühleti verildikten sonra icra takibi başlattığını, iş bu takibin iptaline karar verildiğinden bu takip masrafları ve vekalet ücretlerinin de talep edilemeyeceğini savunarak öncelikle süresinde açılmayan davanın usulden ve haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Bankacılık sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili istemine ilişkindir.
—– Esas sayılı dosyası —- sisteminden celp edilmiştir.
—– sayılı dosyası — sisteminden celp edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celse ara kararı gereği dosya rapora tanzim edilmek üzere bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi — tarafından tanzim edilen —- tarihli raporda özetle; ”…1.)Davacı—- tarafından davalı —- arasında imzalanan toplam — limitli —- dahilinde davalıya — adet ticari kredili mevduat hesabı ve —-adet taksitli ticari kredi kullandırıldığı, 2.)Davalı şirket hakkında —– sayılı dosyasında verilen ara karar ile —- tarihinden itibaren geçici mühlet kararı verildiği, bu Mahkemece verilen —— konkordato talebinin kabulüne karar verildiği, 3.)Davacı banka tarafından, geçici mühlet tarihi itibariyle — alacak talebinde bulunulmasına karşın —- kabul edilmesi nedeniyle, kalan kısım olan — alacaklarının ve kat tarihinden itibaren —- bildirilen akdi faiz oranları üzerinden tespiti ile davalıdan tahsili için huzurdaki davanın ikame edildiği, 4.)Bilirkişiliğimizce yapılan besaplamalar sonucunda davacı bankanın davalı şirketten olan alacağın geçici mühlet tarihi (ki aynı zamanda kat tarihidir) olan —- itibariyle; 4.1)—- üzere toplam —, 4.2)—- Toplam olarak ise—-larak hesaplandığı, 5.)Bu hesaplamaya göre davacı bankanın hesaplanan alacağı ile konkordato kapsamında kabul edilen alacağı olan — arasındaki fark tutarı olan —- geçici mühlet tarihi olan —– itibariyle konkordato nisabına dahil edilmesi hususunun Sayın mahkemenin takdirterinde bulunduğu, 6.)Davacı banka tarafından talep konusu yapılan alacak için ——- bildirimi yapılan faiz oranlarının, talep edilen alacak için geçici mühlet tarihinden itibaren uygulanması talep edilmişse de konkordato kararında — tarihinden itibaren yıllık —— ödenmesi karar verilmesi, dava konusu alacağın rehinli alacak olmaması edeniyle, davacı bankanın faiz talebinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bulunduğu, 7)Tarafların yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili —- sistemi üzerinden göndermiş olduğu —- tarihli dilekçesi ile davaya konu borcun davalı tarafından haricen ödendiğini, davalının dava açıldıktan sonra borcu ödemesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan yargılama gideri ile vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri —- üzerinden göndermiş oldukları —— dilekçe ile tarafların karşılıklı anlaşarak sulh olmaları nedeni ile davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş, dilekçe ekinde protokol başlıklı belgeyi sunmuşlardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”
Tüm dosya kapsamından; Davanın, bankacılık sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili istemine ilişkin olarak açıldığı, davacı vekili tarafından ——-tarihli dilekçe ile dava dosyasına konu borcun dava açıldıktan sonra haricen ödendiği ve davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının beyan edildiği, davalı vekilleri tarafından tarafların karşılıklı anlaşarak sulh ptorokolü imzalandığı, davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının beyan edildiği, taraf vekillerine dair vekaletnamelerde feragat ve sulhe ilişkin özel yetki bulunduğu, bu halde adı geçen taraflar yönünden konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Tarafların karşılıklı olarak talepleri bulunmadığından yargılama gideri ile vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-)Karar ve ilam harcı olan 80,70-TL’nin peşin yatan 264,42-TL harçtan mahsubu ile bakiye 183,72-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—– bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/12/2022