Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2022/367 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2022/367

KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ..—- müvekkili şirkette —- çalıştığını ve iş akdi emeklilik nedeniyle kendisi tarafından feshedildiğini, … ve müvekkili şirket arasında —Tahhütnamesi’ olmak üzere iki adet sözleşme imzalandığını, bu iki sözleşmede de taraflar rekabet etmeme yasağı konusunda mutabık kaldıklarını, Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi’nde rekabet etmeme yasağı şöyle belirlendiğini, gizlilik ve rekabet etmeme, “—-olduğu sürece doğrudan ve dolaylı olarak, İşveren’in rakiplerinden herhangi birisinde,——- —- surette görev alamaz veya İşveren’in yazılı izni olmaksızın herhangi bir şekilde ilişkide bulunamaz.”
Rekabet Etmeme Taahhütnamesi’nde de kabul edildiğini, Rekabet Etmeme Yasağı “Çalışan, ——– ayrılmasından itibaren 2 yıl boyunca doğrudan ve dolaylı olarak, işten ayrılış tarihinde fiilen hizmet verdiği işyerinin ———- İşveren’in iştigal alanı olan faaliyetler ile ilgili başka bir firmanın sahibi, ortağı, yöneticisi, çalışanı, temsilcisi veya danışmanı gibi bir sıfatla hiçbir surette görev alamaz veya İşveren’in yazılı izni olmaksızın herhangi bir şekilde ilişkide bulunamaz.”
Sözleşmeye taraf olan işçiler, sonuç olarak iş akdinin sona ermesinden itibaren 2 yıl içerisinde müvekkil şirket ile aynı faaliyetlerde bulunan ve aynı ——- bir başka firmada çalışamayacaklarını, ancak davalı … müvekkili şirket ile aynı iş kolunda faaliyetler gösteren ve müvekkil şirketin ———– olarak çalışmaya başlamış, söz konusu firmanın rakip firma olması nedeniyle de bu durum haricen öğrenildiğini,——- aynı ——– ürünleri ve ———– madde ve malzemeleri——- bunların üretiminde kullanılan —– olarak belirtilmiş aynı şekilde müvekkil şirketin mevcut —- görüleceği üzere faaliyet alanlarında da ——- olduğunu, Müvekkili şirket ——- her biri kendi başına ————– —– bir şirkettir. Şirketin bunca yıldır biriktirdiği ticari sırlarının mevcut olduğu—— firmalar tarafından bunların öğrenilmesinin şirket adına ticari kayıp olacağı su götürmez bir gerçektir. Bu nedenle işçilerle yapılan rekabet etmeme taahhütnamesi şirketin haklı menfaatlerini korumak amacıyla yapılmış olup hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu, Rekabet Etmeme Taahhütnamesi “3. Cezai Şart” bölümünde işçilerin taahhütnameye uymaması halinde ödeyeceği cezai şart belirlendiğini, “Çalışan bu taahhütnameye aykırı davranması halinde, bu Sözleşme’nin sona erdiği tarihte —- tekabül eden meblağı cezai şart olarak ödeyeceğini, bu cezai şartın iş akdi ve görev tanımı açısından mütenasip olduğunu, fahiş olmadığını, işverenin bu sebeple uğradığı/uğrayacağı her türlü zararları ayrıca talep edebileceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” Davalının işyerinde almış olduğu brüt ücret 12.928,74 TL olup bu ücretin oniki katına tekabül eden 155.114,88 TL’nin müvekkil şirkete ödemesi ihtarı,—- yevmiye numaralı ihtarnameyle gönderildiğini, kendisi söz konusu cezai şartı ödememiş ve işbu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL tutarında cezai şartın rekabet etmeme yasağının ihlali tarihinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddia ve beyanların gerçeğe, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, izah ettikleri koşulların hiçbir somut davada mevcut olmamakla, Anayasa ile güvence altına alınan çalışma özgürlüğünün, davacı şirketin müvekkilinden baskı altında aldığı ve gerek kanun koyucunun gerekse de —- ve içtihatların aradığı koşullara haiz olmayan bir taahhüt ile elinden alınması mümkün olmadığını, öncelikle davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafın işbu haksız ve kötü niyetli taleplerine dayanan davasının öncelikle usulden, işbu talebimiz kabul görmezse ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir.
Davacı iş akdinin sona ermesinden sonra bu taahhüde aykırı davranıldığı iddiasına dayalı tazminat talep etmektedir.
25/10/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a m. “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 2. Kısmının 6. Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarını iş mahkemelerinde bakılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 25/10/2017 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan eldeki davada anılan yasanın 5/1-a maddesine göre görevli mahkeme ——— Karar numaralı kararı)
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre, görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiğinden, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya——- GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli —- Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.