Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2021/847 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/130 Esas
KARAR NO : 2021/847

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı borçlu —- ile ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ilişkiden dolayı cari hesap işlemlerinden doğan ödemelerinin sözleşmenin başından itibaren yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın ödemeden imtina etmesi sonucu icra takibi başlatıldığını, davalı itiraz’inin alacağı geciktirmeye yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptalini talep etme zorunluluğu doğduğunu belirterek, davalı-borçlu — Esas numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takip talebinde alacağın nedeni olarak, —- bedeli olan 9.670,10 TL.İİK faturalar olmak üzere toplam 22.568,72 TL. tutarında alacak bakiyesi gösterildiğini, davacı icra talebinde 22.568,72 TL.asıl alacağa, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık — tahsili talebinde bulunduğunu, ödeme emri davalıya 13.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı—– tarihinde takibe itiraz ettiğini,— Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın %20 den az olmamak Ü2ere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——- tarihli taşıma sözleşmesinin yapıldığını, iş bu sözleşmenin 20.07.2020 tarihi ile 20.07.2021 tarihleri arasında geçerli olduğunu, ancak davacı tarafın şözleşme devam ederken sözleşmeden caydığını oysa sözleşmenin 4. Maddesinin 15. Bendi gereğince sözleşme feshinin 2 ay öncesinden müvekkiline bildirilmesi gerektiğini belirtilmesine rağmen müvekkiline herhangi bir yazılı bildirimde bulunmadığını, davacının herhangi bir yazılı beyan ve bildirimde bulunmadığından dolayı, sözleşme gereği—- kirasının tamamının tazminat cezai şart olarak —- fatura düzenlenerek gönderildiğini, -iş bu fatura ile birlikte daha önce kesilen 2 adet hizmet iade faturalarla birlikte davacının cari hesaptan doğan 2.930,98 TL.lik alacağının icra dosyasına ödendiğini ve böylelikle müvekkilinin davacı tarafa bir borcu kalmadığını, haksız ve dayanıksız açılan iş bu davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda;
a)Davacı ve davalı tarafın dosya ekinde bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğu,tarafların düzenlemiş oldukları faturalara karşı süresinde herhangi bir itirazların yapılmadığı,
b)Davacı ile davalı şirket arasında bir hizmet sözleşmesinin mevcut olduğu ve ilişkinin cari hesap ilişkisi olarak değerlendirildiği,
c)Takibe konu fatura ile faturaya dayanak teşkil eden belgelerin davalı tarafa e-mail ortamında iletildiği ve daha —- tarihinde teslim edildiği,
d)Davalı tarafından düzenlenen ——- faturalarının bilgi —- kapsamında —– tarihinde bildirildiği,
e) Davacının dava açılmadan önce —- davalı şirketin düzenlemiş olduğu 20.11.2020 tarihli taşıma ceza faturası tutar» olan 16.520,00 TL. nın davalı firma tarafından davacıya tebliğ edilmediği,
f)Davacı tarafça, takibe konu edilen tutarın,Davalı tarafından borcunun bir kısmının İtirazdan Önce, (iki adet hizmet iade faturası ile) dava açılmadan önce ödediği,
g)——–icra dosyasında davacı .—– takip tarihi(09.11.2020) itibariyle 16.520,00 TL. Alacaklı olduğu bildirir görüş sunmuştur.
DELİLLER
*—– Esas sayılı icra dosyası
*Davacı —-defter kayıtları
*Taraf şirketlere ait ——– kayıtları) formları
*Bilirkişi raporu
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
——– Esas sayılı dosyası uyap —— celp edilmiş ve incelenmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlığın çözümü için ticari defterlerin incelenmesine karar verilerek taraflara defterlerini sunmak üzere kesin süre verilmiş, taraflar defterlerini sunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, —— bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve ——–verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,—— şekildeki bir kopyasını,—— ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, —— kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması ———uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir—– Davalı taraf da bir — tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacının takibe konu faturaları süresinde ve usulüne uygun olarak defterine kaydettiği,—- fatura kapsamında düzenlenip e-mail ortamında iletildiği ve daha sonra kağıt ortamında düzenlenen faturaların davalı tarafa —- teslim edildiği, davalının davacıya —-iade faturası düzenlediği,davalının bu faturaları davacıya e-arşiv fatura kapsamında 30.10.2020 tarihinde mail olarak gönderdiği, davalının 20.11.2020 tarihli taşıma ceza fatura bedeli olan —- fatura düzenlediği ancak bu faturayı davacıya göndermediği bi bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından düzenlenen toplam iki adet fatura karşılığı 22.568,72 TL den, davalı tarafından düzenlenen toplam 2 adet fatura karşılığı —- davalının dava tarihinden önce davacıya düzenlenen faturalardan sonra —- tarihinde icra dairesine ödenmesinden sonra davacının davalıdan 16.520,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalının taşıma ceza faturasını davacıya tebliğ ettiğine dair dosyada ispata yarar delil bulunmadığı, davalının taşıma ceza faturasını davacıya teslim ettiğine dair iddiasının ispatlayamadığı anlaşıldığından, davalının savunmalarına itibar edilmemiş, icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafından davacıya tebliğ edilen iade faturaları ve icra dairesine yapılan ödeme neticesinde , davacının davalıdan neticeten 16.520,00 TL alacaklı olduğu kanaati ile takibin asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosyada delil olmadığından işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının —- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 16.520,00 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz üzerinden devamına,
-FAZLAYA İLİŞKİN talebin reddine,
2-İtiraz haksız ve alacak likit bulunduğundan takdiren kabul edilen alacağın %20 oranında hesaplanan 3.304,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 1.128,48 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan—– mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– ödenen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.507,80 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.251,47 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 226,29 TL harç gideri toplamı 1.477,76 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 3.429,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.