Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/13 E. 2022/753 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/812 Esas
KARAR NO : 2022/742

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile sigortalı olan —– plaka sayılı sürücüsünün firar ettiği aracın kaza yapması sonucu——-plakalı araçta hasar meydana geldiğini, bu hasar sebebi ile müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı zarar gören araç sahibine ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla davalı aleyhine ——-Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı süresi içerisinde borçlu olmadığı iddiası ile borca, takibe ve tüm işlemlere itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla itirazların iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde mezkur kaza tarihi olarak belirtilen 02.07.2017 tarihinin hatalı olduğunu, olay yeri terk tek başına rücu sebebi olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu, kazada ticari bir işin söz konusu olmadığını, kaza ticari bir iş yapılırken meydana gelmediğinden avans faiz talebinin yersiz olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.—— Esas sayılı dosyası celp edilmiştir. İcra dosyaının incelenmesinden; Davacı tarafından davalı aleyhinde 12.731,00-TL asıl alacak, 2.128,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.589,00-TL üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafından süresi içinde borca itirazla takibin durduğu, huzurdaki davanın 14.589,00-TL harca değer gösterilmek suretiyle süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
Davaya konu araca ilişkin trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.
Huzurdaki dava 16/09/2020 tarihinde ——Esas sayılı dosyasında açılmış, anılan Mahkemece dosyalarına 17/03/2021 tarihinde görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya —–Esas sırasına kaydedilmiş ve anılan Mahkemece de dosyalarına 02/11/2021 tarihinde görevsizlik kararı verilerek Mahkememize 22/12/2021 tarihinde tevzi olmuş ve işbu esas numarası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.Dosya uyuşmazlıkı konularında rapor tanzim edilmek üzere —–tevdi edilmiş, ——bilirkişi ——tarafından tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. Sunulu 20/06/2022 tarihli raporda özetle;”—– Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı TRAFİK KAZASI olduğu, Meydana gelen olayda; Sigortalı sürücü bakımından mücbir sebep veya 3. kişinin ağır kusurunun bulunmadığı; Dava konusu kaza ve hasar durumunun uyumlu olduğu, Dava konusu—– plaka sayılı aracın —–marka model araç olduğu, Söz konusu aracın onarılması durumunda ilgili sı tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 7 (yedi) iş günü süreceği,( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.)** Söz konusu araçta KDV hariç ve işçilik dahil yaklaşık 11.849,97 TIL ( KDV dahil 13.982,96 TL ) hasar oluşmuş olduğu, (İskontosuz),Bu kapsamda nihai takdiri Sn. Mahkemede olmak üzere KDV dahil hasar miktarının baz alınması durumunda talebe bağlılık ilkesi gereği davacının talep etmiş olduğu, 12.731,00 TL nin kadri marufunda bulunduğu, Dava konusu trafik kazasında; Davacının Trafik Sigortalısı; Meçhul Sürücünün: Asli ve Tam Kusurlu Olarak % 100 (YÜZDE YÜZ ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU; Hasarı Davacı Tarafından Tazmin edilen; Dava Dışı Sürücü—–: Atfı kabil bir KUSURUNUN BULUNMADIĞI, Sigortacı ZMMS Poliçesi Genel Şartlar A.3. maddesi ve A.5. maddeleri kapsamında ödemiş olduğu hasar ve tazminat bedellerini, ZMMS Poliçesi Genel Şartları B.4- Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı başlıklı maddesi;” f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” maddesi kapsamında, 02.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında —— plakalı araç sürücüsünün, tedavi amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, alkol raporu ve kazanın oluş koşullarına ilişkin belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılmış olduğunun Sayın Mahkeme tarafından da kabul görmesi halinde sigortacının poliçeye istinaden yapmış olduğu ödemeleri işletene rücu hakkının bulunduğu, Davacı Sigorta şirketinin ödemiş olduğu 12.731,00 TL yi söz konusu kazada 96100 oranında kusurlu olduğu tespit edilen olaya yerini terk ettiği bildirilen sigortalısından ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceği..” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememizin 11/10/2022 tarihli celsesinde derdestlik itirazında bulunmuş ve itirazına konu—— Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; Davaya konu olayın 02/02/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacı —–plakalı araçta meydana gelen hasarın ödemesine bağlı olarak rücuen alacak istemi ile davalı ——- aleyhine açılan davaya ilişkin olduğu görülmüştür.Davalı vekili tarafından her ne kadar derdestlik itirazında bulunulmuş ise de; huzurdaki davaya konu kaza tarihinin 02.07.2017 olduğu, derdestlik itirazına konu——dosyaına konu olay kaza tarihinin ise 02/02/2019 tarihi olduğu, yargılamanın farklı kazalara konu olaylara ilişkin olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından ——poliçesi ile sigortalı ——plaka sayılı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini ve bu esasa dayalı olarak işletene yönelik dava ikame edildiğini ileri sürüldüğü, meydana gelen kazanın maddi hasarlı trafik kazası olduğu, davacı tarafından davalının olay yerini terk ettiği iddiası ile —– genel şartları madde B.4/f uyarınca rücu isteminde bulunulduğunun anlaşıldığı,Karayolları Motorlu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın ” Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4.f maddesine göre, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacı sigortalıya rücu edebilir. a) bendi “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,” de davacının sigortalısına rücu edebileceğini hüküm altına alındığı,Her ne kadar davacı tarafından——- poliçesi ile sigortalı——-plaka sayılı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini ve bu esasa dayalı olarak işletene yönelik dava ikame edildiğini ileri sürülmüş ise de dosya muhteviyatında sürücüye yönelik kast veya ağır kusura yönelik bir iddia bulunmadığı gibi bu kapsamda davalı tarafa izafe edilebilecek her hangi bir delilin bulunmadığı, meydana gelen kazada davalıya atfedilen kusurun trafik kural ihlalinden kaynaklandığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmede davacı yanın dayandığı genel şartın, bedeni hasara neden olan trafik kazalarına ilişkin olup, yalnızca maddi hasarın ortaya çıktığı eldeki uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanı bulunmadığı, maddi hasara neden olan sürücünün tam kusurlu olması ve olay yerinden uzaklaşmış olmasının tek başına kastın yahut ağır kusurunun (kasta yakın kusur) olduğu anlamına gelmeyeceği, kasti ya da ağır kusurlu davranışın ispat yükü davacı tarafta olduğu anlaşılmakla davanın reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harçtan peşin alınan 179,46-TL harcın mahsubu ile bakiye 98,76-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca —— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafça yatırılan 8,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.